1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. “Demokrasi ve İrade Planı”na ihtiyaç var!
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

“Demokrasi ve İrade Planı”na ihtiyaç var!

A+A-

“5 yıllık Kalkınma Planı imzalandı, tek satır yazmadın” dedi bir dostum.
Manzara ortada…
Bizim öncelikle demokrasi ve irade planına ihtiyacımız var.
Düşünsenize, muhtarlar, TC Lefkoşa Büyükelçiliği başlıklı kâğıtlara not düşüyor sorunlarını…
“Alt yönetim” değil de ne?

Yerel demokrasinin en önemli unsuru muhtarlara, “bölgenizin en acil üç sorunu nedir” diye TC Büyükelçiliği soruyor.
Peşi sıra “bağımsızlık, egemenlik, uluslararası statü” üzerinden ninniler söyleniyor.

***

İnsanı merkezine almayan, milliyetçi ve gerici ideolojinin dayatıldığı bu rant ve talan düzeninde, ilizyon gösterisi yapılıyor hepimize…
Yüzleştiğimiz yurtsuzlaşma, kirlenme, yozlaşma yetmemiş herhalde…

Bir adı “Avrupa’dan çalıntı Resmi Hizmet Araçları” olsun bu planın, bir diğer adı, “Dosyası poliste bekletilen sahte diplomalı iktidar vekili”… Hadi bir adını da “siz nasıl isterseniz, efendim” koyalım.

Şikâyetiniz varsa “TC Büyükelçiliği”ne mektup yazabilirsiniz.
En alta da not düşersiniz: Egemenlik şeysi!


***

Siz son bir senede bu ülkede “kalkınma planı” hazırlandığına dair kolektif bir emeğe tanıklık ettiniz mi? Siyasi partilerden akademisyenlere, meslek örgütlerinden uzmanlara, sendikalardan odalara, üreticiden sanayiciye kim katılmış bu planın oluşum sürecine acaba? Öyle bir çalışma ortamı gördünüz mü?

Yine süslü sözler, onlarca protokole girmiş klişeler, kopyala yapıştır sunumlar, minnet şükran yaranmalar…

Nafile…
Bu halı, onca kiri örtmez!
İlmik ilmik vesayet işlenmiş bu halıya…
Deseni çalıntı, boyası illegal…
Altına süpürülen pislik kolay kolay gitmez.

***

Sanayici ve esnaf daha geçen ay “üretemiyoruz” diye sokaklara düşmüştü. Turizm sektörü, Avrupalı turisti mumla arıyor. Gelen ya kumara geliyor, ya da yasa dışı bahse… Yükseköğrenim sahte diplomalar arasında kayboluyor; yüz bin öğrenci diye nutuk atıyorlar, kayıtlı öğrencinin yarısı kayıp, aranıyor.

İnşaat sektörü umut olmuştu, son tutuklamalarla o da çöktü. Türkiyeli yurttaşa konut hakkını üçe çıkarttılar, emlak komisyoncuları denizin ötesinde gece gündüz Kıbrıs’ı pazarlıyor şimdi… Dağı taşı satın alıyor gelen müteahhitler… “Bu mülklerin tazminatını kim ödeyecek” sorusuna yanıt yok “Kalkınma Planı”nda…

Ada yarısını uluslararası toplumun dışında tutmak - ve aslında yutmak - için yemin etmişler adeta…

***

“Kalkınma” ehil kadrolarla olur, işinin uzmanı bürokratlarla, liyakatli yöneticilerle…

Planı sunan müsteşarın bile en önemli özelliği “iyi partili” olması… Devlet Planlama Teşkilatı’na son dört yılda üç müsteşar atanmış… Tek başına bu dahi yönetim ciddiyetsizliğini anlamaya yeter…

***

Ah bir durdurabilsek…
Yabancılara mal satışını, inşaat izinlerini, yurttaşlık dağıtımını, yandaş istihdamını, üst kademe atamalarını, yeni parseller açılmasını, planlama onayını…

Yeni kriterler saptanıncaya, güçlü bir irade oluşuncaya, yasal düzenlemeler tamamlanıncaya ve nüfus planlaması yapılıncaya kadar yasaklayabilsek keşke tümünü…


Bir de kalkınmayla ilgisi yok ama “Cumhurbaşkanı” ve “Başbakan”ın kağıttan metin okuyarak konuşma yapmasını yasaklayabilsek keşke…
Okuyamıyorlar, zorla değil ya!

Dinlerken yüzüm yerinden kaçacakmış gibi hissediyorum.

***

“Demokrasi ve İrade Planı”nı bu halk yakında imzalar umarım.
İşte o zaman kalkınmayı da konuşabiliriz gerçekten…

11-099.jpg

Bu yazı toplam 1322 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar