Denetim değil cenaze!
Evrensel Hasta Hakları Derneği soruyor:
“En son ne zaman kapalı alanlarda sigara denetimi yaptınız?”
Hem hükümete bu soru hem de ilgili denetimi yapmakla görevi herkese!
Bir de "rapor" soruyor dernek:
"Kapalı Alanlarda Tütün Yasağı Denetim Raporu en son ne zaman yayınlandı?"
Heyyyyyy!
Siz kendinizi Finlandiya yoksa Norveç'te mi sanıyorsunuz?
Uyanınız.
Burası kuzey Kıbrıs…
“Hükümet” dediğiniz parti kendi kurultayını dahi yapamıyor.
***
En temel yönetim tarzını “rica, minnet, itaat” üzerine odaklayan, irade yoksunu, talancı anlayışlar denetim de yapmazlar.
Öyle bir rapor en son ne zaman yayınlandı sahi?
Üstelik…
Hangi alanda “denetim raporu” var, söyleyiniz lütfen…
İnşaatlarda yapılan denetimlere dair bir rapor gördünüz mü?
İş güvenliği örneğin…
Marketlerde çalışma saatleri denetlenecekti, güya!
Yalan!
Vergi denetimi mi var?
Öyle olsa onca faturasız ödeme yapılamazdı.
Mesai saatleri mi denetleniyor?
Hastanelerde hekimlerin mesai saatini başhekimler bile bilmiyor!
***
Gıda güvenliğine dair rutin denetim var anımsadığım…
Bir de trafikte her ölümlü kazanın ardından radar kontrolü…
Bütçede para bitmişse eğer yollarda polislere seyrüsefer denetimi yaptırıyorlar.
İnsan canı için değil kasa için denetim var.
***
Her gün bir gencimizi, dostumuzu, yakınımızı kanserden yitirdiğimiz bir ortamda, Evrensel Hasta Hakları Derneği "kapalı alanlarda sigara denetimini" sorgulamakla son derece haklı…
Sanırım hepimiz biliyoruz, ülkeyi yönettiği iddiasındaki modeller için siyaset, denetim değil kanserden ölenlerin cenazelerine gitmek anlamına geliyor.
Öyle yapıyorlar görevlerini...
Kapalı alanlarda sigara yasağına gelince...
Meclis'te içiyorlar, gözlerimle gördüm.
Hastanede içiyorlar hastanede!
Okullarda içmiyorlar mı?
Bilen biliyor.
Sigarasız alan yok.
Restoranlarda güya "açık alan" diye bir kural uydurmuşlar, dört yanı kapalı mekanlar yaratılıyor ama bir parmak bir açık var, arada...
Böylece "yasal" oluyor!
Hep yalan...
***
Denetleyemezler!
Çünkü sözleri geçmiyor…
Çünkü açıkları çok…
Çünkü irade sahibi değiller...
Çünkü denetimsizlik, başıboşluk ve kuralsızlıktan besleniyorlar.
***
Son 10 senenin denetim raporlarını istiyorsunuz demek!
Çok beklersiniz çok...
Siz son 10 senede kaç müdür, müsteşar, bakan değişti farkında mısınız?
Kamu yönetimi mi var...
Ne yasak var ne de denetim!
Yetmezmiş gibi dünyanın ileri ülkelerinde yasaklanan elektronik sigarayı da serbest bıraktılar.
“İthalatçı aile falan bakanın yakınıdır…”
Dedim ya…
Kanserden ölen insanların cenazesinde en önlerde olacaklar.
Yapabildikleri bu!
Toplum da kabul ettiğine göre bu durumu…
Söz kalmıyor geriye…
“KKTC”yi yer altından “Türkiye”ye bağladılar (!)
Cepte “kabloyla elektrik” ve “hastane” anahtarı var ya!
Ankara’ya apar topar her ziyaretin ve muhtemelen yeni talimatın ardından bu söyleniyor:
“Kabloyla elektrik projesini görüştük.”
“Hastane projesi ilerleyecek.”
Herkes de bunu yiyor!
5 yıldır böyle…
Ne kabloymuş bu kablo!
“KKTC”yi yer altından Türkiye’ye bağladılar (!)
Elektrik değil!
Demokrasi, yönetim ve irade bağlandı önce…
UBP bağlandı…
Ne kadar yandaş şirket varsa hepsine alım garantili ihaleler bağlandı...
Bağla bağla bitmedi (!)
***
Tatar ve Üstel’i “patron” çağırmışsa eğer mesele acildir.
Özel uçak da göndermişse…
Hele gele “Atina Bildirgesi” sonrasında…
Erdoğan’ın Kıbrıslı Rum lider Nikos’a daveti gündemdeyken…
1 Ocak’ta Birleşmiş Milletler yeni Kıbrıs temsilcisi göreve başlayacakken…
“Kablo ile elektrik ve 500 yataklı hastaneyi görüştük” sözüne kimse inanmaz.
45 Euro’ya yıllık sigorta!
- “Araç sigortası… 45 Euro… Yıllık… Güneyde mi? Nerede?”
Çok soran oldu…
Ya anlatamadık, ya anlaşılmadı.
Kuzeydeki araç sigortası ücreti bu…
Kıbrıslı Türkler, kuzeyde, 1.500 Türk Lirası yani yıllık 45 Euro’ya sigorta yaptırıyor.
Öyleyse…
Kıbrıslı Rumlara neden aynı tarife uygulanmıyor da aylık 25 Euro isteniyor!
Benzin öyle mi?
Kıbrıslı Türk’e başka tarife, Kıbrıslı Rum’a başka mı?
Sigorta ücretini eşitliyorsan eğer…
“Güneye geçerken neyse… Kuzeye geçerken de o…” diyorsan…
O zaman teminatı da eşitle!
Güneyde 25 euro araç sigortası karşılığı 1.2 milyon euro teminat var.
Kuzeyde 500 bin TL teminat…
Güneyde yapılan sigortada 38 milyon euroya kadar yolcular da sigortalı!
Kuzeye geçen araçlarda Kıbrıslı Rum yolcular teminat dışı!
Kim kimi kandırıyor?
Dolar üzerinden 'KKTC'
Meclis'in Zorlu beyle yarışan en "milliyetçisi" Tahsin Bey, Dışişleri Bakanlığı bütçesini "dolar" bazlı anlattı...
Güneyle kıyasladı, Türk Lirası değil Amerikan Doları üzerinden...
Tahsin bey diyor ki, güneyde 130 milyon dolar bakanlığın bütçesi...
Kuzeyde 17 milyon dolar…
***
Biri "devlet" bütçesi!
Dünya tanıyor...
Öteki "Tahsin beyi bakan, Ünal beyi Başbakan yapalım" talimatıyla yönetilen yer nihayetinde…
17 milyon dolar çok bile…
***
Daha çok dolar verseler "KKTC"yi tanıtacak aslında...
Yaşadığımız bu biçarelik hali bütçe yetmiyor diye (!)