“Denetleme yetkisi Merkez Bankası’nda”
Kıbrıs’ın kuzeyinde, bir “kara para aklama” yöntemi olarak taşınmaz mal satın alımlarının kullanıldığına ilişkin iddialar ‘arşa’ çıktı, YENİDÜZEN’e konuşan ilgililer, denetimin Merkez Bankası’nda olduğuna işaret etti.
Serap ŞAHİN
Kıbrıs’ın kuzeyinde “kara para aklamak adına taşınmaz mal satışı yapıldığı” iddiaları arşa çıkmış durumda… Son olarak İngiliz the Guardian gazetesi, kuzeyin “aklama cennetine” döndüğünü yazmış, İskele’de yaşam süren bir Ukraynalı ile konuşarak “Kara para aklamak istiyorsunuz, ev alıyorsunuz, kimse sormuyor” yanıtlarını kamuoyuna yansıtmıştı…
Söz konusu iddialara ilişkin YENİDÜZEN’e konuşan ilgili kesimler, gerçek yatırımcı ile “kara para” aklayanın ayırt edilmesi gerektiğini vurgulayarak, denetimin Merkez Bankası’nda olduğuna işaret ettiler, ilgili yasanın mecliste olduğunu belirttiler.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, bu konuda Merkez Bankası’nın bir an önce harekete geçmesi gerektiğini söyledi, “Uluslararası para transferinin dışına itileceğimiz bir hata olmaması lazım, bu ülke için çok kötü olur” şeklinde konuştu.
Mecliste bu hususta yasa tasarısı olduğuna dikkat çeken Gürcafer, mevcut yasanın çağa ayak uydurmadığını, sorunların bu nedenle yaşandığını belirtti.
Ülkeye gelen insanların kontrol altına alınamamasından kaynaklı sorunlar doğduğuna işaret eden İçişleri eski Bakanı Ayşegül Baybars, sadece emlak alanında değil, birçok alanda sistemsizlik ve kayıt dışılık olduğunu vurguladı
Emlakçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Sadeghi, her ülkenin yabancı yatırımcıya ihtiyacı olduğunu söyleyerek, gerçek yatırımcı ile “kara para” aklayanın ayırt edilmesi gerektiğini vurguladı.
Öte yandan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasa Tasarısı”nın görüşüldüğü Meclis komitesinde bulunan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefke Milletvekili Salahi Şahiner, söz konusu yasa ile suç gelirlerinin aklanması ile mücadele edileceğini vurguladı.
Şahiner; bankalar, finans kuruluşları, kripto para ihraççıları, hizmet sağlayıcıları, kuyumcular ve oto galeriler gibi büyük paraların döndüğü sektörlerin yasanın öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmekle yükümlü olacaklarını kaydetti.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer:
“Biz parasını aklamak için gelip ev alan insanların ülkesi olmak istemiyoruz”
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Merkez Bankası’nın bir an önce harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak, “Uluslararası para transferinin dışına itileceğimiz bir hata olmaması lazım, bu ülke için çok kötü olur” şeklinde konuştu.
Mecliste bu hususta yasa olduğuna dikkat çeken Gürcafer, ilgili yasaların çağa ayak uydurmadığını, sorunların bu nedenle yaşandığını belirtti. “Bütün yasalarımız çağa göre uyarlanmış değildir. Çağın gerisinde kaldığımız için de çağ bizi cezalandırıyor” diyen Gürcafer, benzer sorunların geçmişte de yaşandığını ve ülkenin swift sisteminin (bankaların döviz hesaplarına yapılan transferlerin gerçekleştirilmesini sağlayan uluslararası kod) dışına atılması tehlikesi ile karşı karşıya gelindiğini hatırlattı.
Daha sonra bir takım yasal değişiklikler yapıldığını ve güncellenmediğini belirten Gürcafer, “Terör ve uyuşturucu parasının aklanmaması için dünya her geçen gün mevzuatlarını yeniliyor. Avrupa ülkelerine nazaran bizim ülkemizde para sirkülâsyonu esnektir. Bunda dolayı suistimal edenler, sistemin boşluğundan yararlananlar var. Devlet tarafından önlem alınmadığı için dünyada rezil oluyoruz. Kara para aklayan ile yatırım yapanın ayırt edilmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
“Merkez Bankası, yasama, meclis bir an önce gerekli önlemleri almalı” diyen Cafer Gürcafer, “Biz parasını aklamak için gelip ev alan insanların ülkesi değil, gerçek anlamda tatil amaçlı ev alan insanların yaşadığı bir ülke olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
İçişleri Eski Bakanı Ayşegül Baybars:
“Ülkeye giren paranın, yapılan yatırımın kaynağının kontrol altına alınması gerekiyor”
Ülkeye gelen insanların kontrol altına alınamamasından kaynaklı sorunlar doğduğuna işaret eden İçişleri Eski Bakanı Ayşegül Baybars, sadece emlak alanında değil, birçok alanda sistemsizlik ve kayıt dışılık olduğunu vurguladı. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmadığı sürece ve ülkeye giriş çıkışların kontrolü sağlanmadığı sürece bunun haneye eksi olarak yazılacağını kaydeden Baybars, “Sadece mal satışlarının değil, hizmet alımlarının ülkeye giren çıkan paranın, yapılan yatırımın kaynağının kontrol altına alınması gerekir” dedi.
Uygulayıcı politikaların eksikliğinden kaynaklı iddia ve şaibelerin arttığına işaret eden Baybars, “Şu anda hükümette olanların denetleme görevini tam anlamıyla yapması gerekiyor. Kayıt dışı yaşamın kontrol altına alınması ile bu tür sorunların önüne geçilebilecek” ifadelerine yer verdi.
Emlakçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Sadeghi:
“Gerçek yatırımcı ile ‘kara para’ aklayan ayırt edilmeli”
“Kara para” ile alakalı mevcut yasanın mecliste olduğunu ve çalışmaların sürdüğünü belirten Emlakçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Sadeghi, bu konuda geniş çaplı düzenleme olduğunu kaydetti. Her ülkenin yabancı yatırımcıya ihtiyacı olduğuna işaret eden Sadeghi, gerçek yatırımcı ile “kara para” aklayanın ayırt edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ülkeye gelen paranın Merkez Bankası tarafından denetlendiğine dikkat çeken Sadeghi, “Emlakçı bu aşamada en son noktadadır. Para ülkeye gelmeden önce, ilgili merciler bunlara bakabiliyorsa bu doğru bir işlemdir” dedi.
“Bu konuda biz emlakçılarımızı her zaman uyarıyoruz. Gelen paranın doğrudan müşterinin avukatı üzerinden gelmesini talep edin diyoruz” şeklinde konuştu.
Özellikle Ukrayna ve Rusya savaşından dolayı yabancıların ilgisinin Kıbrıs’ın kuzeyine yöneldiğini belirten Hüseyin Sadeghi, “Her gelen yabancı ‘kara para aklıyor’ diye düşünürsek, ülkenin lokomotif sektörüne zarar vermiş oluruz” ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefke Milletvekili Salahi Şahiner:
“Yasa ile suç gelirlerinin aklanması ile mücadele edilecek”
“Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasa Tasarısı” ile ilgili konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefke Milletvekili Salahi Şahiner ise, komitedeki bütçe görüşmeleri bittikten sonra söz konusu yasa ile ilgili toplanılacağını söyledi.
Yasadaki çalışmaların sona gelindiğine işaret eden Şahiner, yasanın suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi, terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik hazırlandığı kaydetti. Yasa geçmezse Türkiye’nin girdiği gibi “gri listeye” girme ihtimali bulunduğuna dikkat çeken Şahiner, söz konusu yasa ile suç gelirlerinin aklanması ile mücadele edileceğini vurguladı.
Bankaların, finans kuruluşlarının, kripto para ihraçcılarının, hizmet sağlayıcılarının, kuyumcular, oto galeriler gibi büyük paraların döndüğü sektörlerin belli başlı yasanın öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmek için birer yükümlü olacaklarını kaydetti, “Müşterini tanı” prensibini uygulayacaklarını belirtti. Şahiner, yapılan her işlemde müşterisini tanıyan yükümlülerin, suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi ve terörizmin finansmanının önlenmesi yasasında bahsi geçen şüpheli işlem olması durumunda, ilgili birimlere bildirmekle yükümlü olacaklarını vurguladı.