‘Denizin içini bile PARSELLEDİLER’
Anayasa’ya, kamu yararına ve evrensel haklara rağmen Kıbrıs’ın kuzeyinde kıyılar halka açık değil, hatırlı sermaye ya da yandaşlara peşkeş çekiliyor.
Oteller kendilerini denizin de sahibi sanıyor, kıyılara erişimi engelliyor.
Alsancak (Karavas) bölgesindeki Mare Monte sahiliyle ilgili alınan son “Bakanlar Kurulu” kararı denizin içinin dahi parsellendiğini gözler önüne seriyor.
Mare Monte plajına gidiyoruz, Lapta-Alsancak-Çamlıbel Belediye Başkanı Fırat Ataser eliyle gösteriyor; denizin içi, kayalıklar, adacıklar, hani çocukken balık avladığımız, doyasıya eğlendiğimiz yerler, “Buralar da parsellendi” diyor. Harita üzerinden anlatıyor.
“Tek umudumuz Yüksek İdare Mahkemesi’nin bu oyunu bozmasıdır” diyor başkan.
Bakanlar Kurulu, Mare Monte arazilerinin 49 yıllığına Net Holding’e kiralanmasına yönelik 2007’deki kararı iptal etti ve 4 Mayıs 2023’te 30 yıllık yeni bir kiralama kararına imza attı. Evkaf’a yetki verildi, henüz sözleşme imzalanmadı, Alsancak Belediyesi bu kararı Yüksek İdari Mahkemesi’ne taşıdı.
“Bizim otele yönelik bir talebimiz yok, birileri oteli işletebilir; biz sahili istiyoruz. Yürüyüş yolları yapacak ve halk plajını geliştireceğiz, otel müşterisi de gelecek, halkla birlikte plajı kullanacak” diyor belediye başkanı…
Avrupa’yı örnek gösteriyor, adanın güneyini…
“Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve yalnız kamu yararına kullanılabilir” diyor Anayasa…
Çiğneniyor!
Hem de Anayasa’ya bağlılık yemini edenler tarafından…
14 kilometre sahil var, 2 kilometre halk plaj
Lapta-Alsancak-Çamlıbel Belediye Başkanı Fırat Ataser’e soruyorum, “Belediyenize bağlı sahil şeridi ne kadar…”
14 kilometre olduğunu söylüyor.
Ne kadarı halk plajı…
“En fazla 2-3 kilometre…”
Mare Monte plajı da elden giderse geriye pek bir yer kalmayacak. Camelot Plajı var örneğin, orası da Girne Amerikan Üniversitesi’nin...
“O da Net Holding’e verilmişti, hatta Demokrat Parti Milletvekili Serhat Akpınar isyan etmişti. Sonra sanırım yeni bir Bakanlar Kurulu kararı ile üniversiteye geri verildi orası…”
“Hem plaj hem de sit alanı içerisinde olan Lambousa Kraliçe Havuzları devrediliyor” diyor Başkan Ataser…
Belediye bir kaç farklı hükümet döneminde burayı almak için çabalamış ancak sonuç üretememiş.
“Bu iş 2007’de başladı, o dönem belediye başkanı olsaydım kesinlikle Mare Monte’yi işgal ederdim” sözleri dikkat çekiyor Başkan’ın…
Fırat Ataser’i dinliyorum…
“İlk sözleşme iptal edildi ve şimdi yeni bir yöntemle, Mare Monte 30 seneliğine kiralandı. Mayıs’ta bir sözleşme yapıldı, Temmuz’da yeni eklemelerle kapsam genişletildi. Kıyı boyunca üç tesisi daha var zaten Merit’in… ‘Sahili kiralamadık’ diyor Başbakan, hâlbuki Bakanlar Kurulu kararına bakıyoruz, sahilin tümünü vermişler. Yolda bile trafik ışıklarını Merit’e çıkan iki yola koydular. Bakanlarla konuştuğunuz, Besim bey aşağı, Besim bey yukarı…”
Oteli değil sahili istiyoruz
Lapta-Alsancak-Çamlıbel Belediye Başkanı Fırat Ataser, “Plaj için yeni, üç boyutlu proje hazırlıyoruz” derken, aslında tüm otellere, belediyelere referans olması gereken şu düşüncesini de dile getiriyor.
“Bizim planımız otel ile sahil arasına bir yol yapmaktır. Mare Monte Oteli birileri işletebilir, bizim otele yönelik talebimiz yoktur. Biz sahili istiyoruz, yürüyüş yolları yapacak ve halk plajını geliştireceğiz, otel müşterisi gelecek, halkla birlikte plajı kullanacak. Avrupa’da, adanın güneyinde, Türkiye’de hep böyledir. Turistle birlikte yurttaş da plaja girecek.”
Sohbetimizi tamamlarken Başkan’a son mesajını soruyorum:
“Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Şimdi sonucu bekliyoruz. Sahiller kiralamaz, ayrıca, burası tarihi bir alandır ve koruma altında olmak durumundadır.”
“Yürütme durdurulduktan sonra talebimiz sahilin halkın kullanımına hizmet etmesi için belediye verilmesidir.”
Mare Monte kronolojisi
► Mare Monte Otel, 1974 öncesinde Kıbrıslı Rumlara ait özel turistik bir tesis olarak işletiliyor, kumsalı ise halk plajı olarak hizmet veriyordu.
► 1974’ten sonra otel Vakıflar Örgütü (Evfkaf) yönetimine verildi. Evkaf, Bakanlar Kurulu kararı ve Meclis onayı ile Mare Monte Otel ve arazilerinin 2007 yılında 49 yıllığına Besim Tibuk’a ait Net Holding’e kiralanmasına karar verdi.
► Otel 9 Şubat 2009 tarihinde imzalanan “Teslim Tutanağı” ile Net Holding’e teslim edildi.
► Eski Eserler Dairesi'nin yaptığı çalışmalarda bölgede 'eski eser' belirlendiği için Net Holding’in yürüttüğü proje 2010’da durduruldu. Net Holding'e kiralanan 352 Dönüm (470, 903m² ) alanın sadece 106 dönümünün yatırıma elverişli olduğuna karar verildi.
► Bakanlar Kurulu, 2003 yılında, Mare Monte sahilinin Vakıflar İdaresi'ne tahsisi için bir karar aldı, ancak bu karar, Alsancak Belediyesi tarafından Yüksek İdare Mahkemesi'ne açılan davayla geçersiz kabul edildi.
► Otel yıllarca atıl kaldı, çürümeye terk edildi, plaj ise Alsancak Belediyesi tarafından halkla açık olarak işletildi. Net Holding, 2012’den itibaren Evkaf’a kira ödemedi.
► Evkaf, Net Holding’in kendilerine peşinat olarak ödediği 1.5 milyon sterlini faizleri ile birlikte talep etmek için 2014 yılında dava açtığını açıkladı, ‘uzlaşma yoluna gitmesek kaybımız çok büyük olacaktı’ iddiasını ortaya koydu.
► Bakanlar Kurulu 02.05.2023 tarihinde yeni bir kararı aldı ve 2007'deki kira sözleşmesini iptal ederek, ödenmemiş borçların aylık 1.000 sterlin olarak hesaplanması şartıyla Net Holding’e 30 yıllık yeni bir kira sözleşmesi yaptı.
► Yeni sözleşmenin de 352 Dönümü kapsadığı görüldü, ayrıca yeni sözleşmede "Sit alanları ile ilgili taraflar birbirlerini dava edemez ve tazminat talep edemez" maddesi dikkat çekti.
► Yeni sözleşmede dikkat çekici bir madde daha vardı: “Mevcut kira sözleşmesinin bir parçası olan ve YİM kararlarına konu olan kıyı şeridi ile ilgili olarak Vakıflar İdaresi'ne KKTC Bakanlar Kurulu'nca tahsis edilmesi veya kullanım hakkının verilmesi durumunda bu sözleşmenin bir parçası olacaktır.”