‘Denizler halkındır’
BAYRAMDA otellerimiz doldu...
İyi haber...
İyi olmayan, mevcut “turist” yapısının ülkeye çok da “para” bırakmaması...
Otellerdeki doluluk “ekonomik” olarak da sokağa yansımalı...
Yani “zincirleme” etkisi hissedilmeli, turizmdeki canlılığın...
***
Karpaz'da yer kalmayınca, Limasol'a gittik, iki gece...
İnsana çok iyi geliyor, “tadımlık” olsa bile tatil...
***
Sahil yolunda bir apart-otel...
Yolu geçiyorsunuz karşıya, kumsal, deniz...
Ve kilometrelerce uzanan sahil, herkese açık...
Evet, denizler halkın...
***
Girişte dur, durak, bilet yok!
Havlunuzu kuma serdiniz mi, karışan görüşen yok...
Plajlar otellerin ya da çevresindeki cafelerin, işletmelerin “tekelinde” değil yani...
Turistle birlikte işçisi, zengini, memuru kullanabiliyor...
Eğer şezlong, şemsiye istiyorsanız, parasını ödüyorsunuz, istemezseniz keyfinizi bozan yok...
***
Peki, kuzeyde niçin böyle değil ki ?!
Mağusa'da önemli oranda sorun yok ancak Girne öyle mi?!
“Denizler halkındır” demiştim sosyal medyada, “yeni hükümet adım atsın” diye mesaj yağdı...
Mutlaka atmalı!
Üstelik yasal olarak denizler zaten halkın...
Bir tek yapılması gereken, denizleri “malları” zanneden işletmelere bunun böyle olmadığını anımsatmak...
Tüm plajlara, halkın ve turistlerin serbest girişi için düzenleme yaptırmak...
Kimileri diyor ki, öyle de olursa “donla” girecekler, “röntgenleyecekler”, “rahat etmeyeceğiz” falan...
Eğer huzur bozarsa birileri, müdahale edilir, gerekirse turizm polisi oluşturulur, olur biter...
Yani “keyfimiz kaçacak” diye, denizleri, “ayrıcalıklı” insanların kullanım alanına dönüştüremeyiz ki...
***
Anladık 'ganimet'i adaletsizce pay ettik de, adanın kuzeyinde denizler, elli bilemedin yüz “elit”in malı değil sonuçta...
Babalarından miras kalmadı ya!