Denktaş: “Seçim tarihiyle ilgili henüz karar alınmadı”
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, genel ve yerel seçimin Nisan 2018’de yapılması konusunda herhangi bir karar almadıklarını, bu konuda hükümet ortaklarının görüşmelerinin devam ettiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, genel ve yerel seçimin Nisan 2018’de yapılması konusunda herhangi bir karar almadıklarını, bu konuda hükümet ortaklarının görüşmelerinin devam ettiğini söyledi.
Denktaş, “Tarihin ne olacağını tartışacağız, seçim kararı, seçime gidilecek tarihten doksan gün önce alınır” dedi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Denktaş, BRT 1 HD’de yayınlanan ‘’Gündeme Bakış’’ isimli programa konuk oldu ve açıklamalarda bulundu.
Crans-Montana müzakerelerini değerlendiren Denktaş, müzakerelerin kopma noktasına gelmesindeki esas rol sahiplerinin Amerika ve İngiltere olduğunu kaydetti.
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Denktaş, değiştirilmesi planlanan vergi sistemi ve Türkiye’den gelen su konusundaki soruları da yanıtladı.
DENKTAŞ: ‘’BENİM ARZU ETTİĞİMİN BİLE ÖTESİNDE ÖNERİLER VARDI’’
Denktaş, Crans Montana’da gerek Türkiye’nin gerekse Kıbrıs Türk tarafının kendisinin duracağı noktanın ötesinde önerilerde bulunduğunu ifade etti.
Yapılan önerileri Kıbrıs Rum kesiminin kabul etmediğinin aşikar olduğunu dile getiren Serdar Denktaş, “Bizim yöntemimiz nedeniyle Rum tarafı olayı asker noktasına taşıdı ve muhatabın Türkiye olduğu noktası üzerinden pazarlığa kalkıştı. Bugün, Rum kesimi tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında hem Türkiye’ye hem de bizlere bu doğrultuda yaklaşımlar sergilenmektedir” dedi.
“Rum kesimi hiçbir şekilde siyasi eşitlikten bahsetmiyor ve bunu kabul etmiyor” diyen Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, yaklaşık iki hafta kadar önce Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı için ‘’vatandaşımdır elbette konuşurum’’ söyleminin tamamen aşağılama amaçlı yapıldığını ve burada iyi niyet aramanın manasız olduğunu belirtti.
Denktaş, çözüm ortamı yaratılabilmesi ve çözüm olabilmesi için bu konuyla ilgilenen bütün dünya ülkelerinin, Kıbrıs Türk Halkı’nın da Kıbrıs üzerinde eşit hakka sahip olduğunu kabul etmesi gerektiğinin altını çizdi.
“UYGULAMA 2018 VEYA 2019’A KALIR’’
Denktaş, vergi sisteminin değiştirilmesiyle ilgili çalışmalar konusundaki soru üzerine şunları söyledi:
“Bizim vergi sistemimiz ve genel mali sistemimizde inanılmaz aksaklıklar mevcut. Yaklaşık bir buçuk yıldır bu aksaklıkları tamir etmeye çalışmaktayız. Kayıt altına alma girişimlerimiz gözle görülür bir fayda sağlamıştır. Vergi affı gerekli birşeydi çünkü Maliye eski Bakanı Zeren Mungan döneminde yapılan vergi affı hem vatandaşa duyurulma noktasında eksik kalmıştır hem de yapılacak olan af konusunda da sıkıntılar yaşamıştı. Binlerce küçük esnaf o dönem yapılmaya çalışılan aftan yararlanamamıştır. Şu anda yaptığımız vergi affı aslında o dönemde faydalanılması istenilen affı tamamlamaktır. Önümüzdeki listeyi hafifletmemiz gerekmektedir ve bunu en şeffaf şekilde yapmaktayız. Şu anda kendi içimizde, Vergi Dairesi bünyesinde yaratmak istediğimizi tartışma ortamındayız. İkinci adım olarak muhasipleri çağırıp tartışacağız... Ticaret erbabını, esnafı çağırıp tartışacağız... Uygulaması, 2018 ve 2019’a kalır... ”
“SON DERECE UMUTLUYUM’’
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Türkiye ile ilişkiler konusundaysa; “... Reformlarda geri kalmış değiliz. Bakan Recep Akdağ işi bürokratın eline bırakmıyor. İki kez kendisi geldi, bir kez ben gittim, Üç kez yüz yüze görüştük. Son derece umutluyum...” diye yanıt verdi.
“YASA DEĞİŞMELİ”
Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Türkiye’den gelen suyla ilgili olarak da görüşlerini aktardı ve şunları söyledi:
“Ülkemizde devletten destek isteme alışkanlığı var... Su konusunun bir ayağında eksik bizdedir; öteki ayağında Türkiye’de hareketlilik yeni başlamıştır. Yeni çıkan tünel ihalesi, sulama maksatlı ihtiyaç olan bir ihaledir. Mesarya mı, Güzelyurt mu önceliği tartışılmaktaydı. Geçen hafta Ankara’da Veysel Eroğlu beyle görüşmemde her ikisine birlikte öncelik verileceğini kararlaştırdık.
Şunu sorgulamamız lazım... Türkiye de sorgulamalı... Biz nispeten pahalı bu suyla narenciye üretimini mi devam ettirmeliyiz, yoksa fiyatı daha elverişli, pazarlaması kolay, farklı bir ürün çeşidine mi geçelim? Kabul edelim İsrail’le, İspanya ve Türkiye ile narenciyede rekabet edemeyiz... Narenciyede belli ki çok fazla rekabet açısından şansımız yok. Rekabet etsek bile pazara girme açısından istediğimiz noktayı yakalayamayız. Sulama suyu elbette Mesarya’ya da gelecek. Sulu tarıma geçilecek. Bunun için üç yıllık süre gerekiyor. Bu üç yıl sonucunda sulu tarımla ürün yetiştireceksek o zaman tarım sanayisinin de genişlemesi gerekecek. Bütün bunların çalışması şimdiden yapılmalı. Ekonomi Bakanlığı bunu üstlenmiş durumda...
“SU İÇİLEBİLİR DURUMDA DEĞİL… BELEDİYELER KARAR VERMELİ”
Su içilebilir durumda değil. Çünkü eve gelen borularımız sağlam değil. Kaçak var... Belediyelerin her şeyden önce karar vermesi lazım; yapabilecekler mi? Maliye Bakanı olarak diyorum ki mümkün değil... Belediyeler karar vermeli. Yasa gereği bu görevi onlar verecek... Yap işlet devret modeli mi seçilecek, başka bir yol mu denenecek... Karar veremezlerse şimdi söylüyorum, seçim geldi ve dayandı. Seçim sonrasında hangi hükümet gelirse gelsin, yasa değişmeli... “