‘Depodan ölü hayvan çıktı’
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kemal Deniz Dana, “Sağlık Bakanlığı’nın görevi gidip okullardaki depoları yıkamak değildir” dedi, Okul İdarelerini zehir zemberek sözlerle eleştirdi: ASLİ GÖREVLERİNİ YAPAMADILAR!
“Bu bulgular depolarımızın kirli olmasındandır, bunu daha ne kadar açık söyleyebilirim, 100’den fazla depodan alınan suyun analizi yapıldı, bunun 60 kusuru temiz çıktı, kimisinde az, kimisinde çok çıktı. En çok çıkanda da nedenini biliyorum ama açıklamak da istemiyorum… Kapağı açık içi pislik doluydu… İçerisinde ölü hayvan vardı”
“Okul İdareleri depolarını temiz tutmak zorundadır, depo nasıl temiz tutulur bir okulda veya evde, öncelikle zaten kapağının kapalı olması gerekir. Eğer bir okuldaki deponun kapağı kapalı değilse, bu deponun içine her şey girer. Koli form bakterisinin de üremesine en büyük neden kirliliktir.”
“Benim de çocuklarım okullara gidiyor. Çocuklarımın kirli sularla ağzını yıkamasına benim iznim yok. Benim iznim yoksa ben görevimi yapacağım, okul aile birliği de görevini yapacak, okul müdürü de yapacak, diğer kurumlar da yapacak. Çocuklarımızın koli form bakterili su kullanmak durumunda bırakmaya hakkımız yoktur.”
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kemal Deniz Dana, Kıbrıs Genç TV’de Baykan Gürses Özdağ’ın sorularını yanıtladı, okul depolarında rastlanan koli basiline ilişkin okul idarelerine sert eleştirilerde de bulundu.
40 okul, 42 depoda koli form bakteri tespitiyle ilgili açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kemal Deniz Dana, tüm okulların su numunelerinin, okulların açıldığı hafta alındığını ve Devlet Laboratuvarı’na teslim edildiğini, 48 saatte alınan ilk sonuçların ardından, 10 günlük doğrulama testlerine gidildiğini aktardı.
Sonuçların alınması ile denetimler ve kontrollerin artırıldığını ve tüm okullardaki su kullanımının durdurulduğunu ifade eden Müsteşar Dana, daha detaylı araştırma ve temizlik çalışmalarının da başlatıldığını kaydetti. Dana, tüm özel ve kamu okullarının su analizlerinin yeniden yapılacağını ve her ay da yapılacağını belirtti.
“Sağlık Bakanlığı’nın görevi gidip okullardaki depoları yıkamak değildir”
Müsteşar Kemal Deniz Dana’nın açıklamaları şöyle:
“Biz depolardan bu numuneleri alırken, doğru sistem, okul idareleri tarafından temizletildiği, kapaklarının kapatıldığı ve öğrenciye hizmet verilebilecek şekilde tutulduğunu düşünüyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın görevi gidip okullardaki depoları yıkamak değildir. Buradaki asli görev okul yönetimlerine aittir.
Biz bulgularımızı rapor şeklinde yazıp ilgili okul idaresine sunuyoruz ve bunun düzeltilmesini istiyoruz, 10 gün sonra yapıldı mı, yapılmadı mı diye tekrar gidiyoruz.
Burada birini suçlama ya da hedef gösterme noktasında değilim ama okul idareleri okullarımızı yeni eğitim yılına hazır tutmak zorundaydı. Tutulamadığı çıkan raporlardan çok net görülebiliyor.”
“Koli form bakterisinin üreme nedeni depoların kirliliği!..”
“Bu bulgular depolarımızın kirli olmasındandır, bunu daha ne kadar açık söyleyebilirim, 100’den fazla depodan alınan suyun analizi yapıldı, bunun 60 küsuru temiz çıktı, kimisinde az, kimisinde çok çıktı.
En çok çıkanda da nedenini biliyorum ama açıklamak da istemiyorum…
Okul İdareleri depolarını temiz tutmak zorundadır, depo nasıl temiz tutulur bir okulda veya evde, öncelikle zaten kapağının kapalı olması gerekir. Eğer bir okuldaki deponun kapağı kapalı değilse, bu deponun içine her şey girer. Koli form bakterisinin de üremesine en büyük neden kirliliktir. Şimdi temizleniyor, eğer ana şebekeden kaynaklanan bir sorun varsa, yarın ondan sonraki gün çıkacak sonuçlarda bunun böyle olmadığı da görülecek.
Depoların kirli olmasıdır en büyük neden koli form bakterisinin üremesine, bulgumuz da budur… Gerekli özenin gösterilmemesinden…
Depolar incelendiğin kapaklarının açık olduğu görüldü. Aynı semtte, aynı şebekeden su alan iki okuldan birinin kirli, birinin temiz çıkmasını şebekeye bağlamak ne kadar insafsızlıktır, konuyu ne kadar saptırmaktır. ”
“Çocuklarımın kirli sularla ağzını yıkamasına benim iznim yok”
“Raporlar hangi okulda ne olduğunu ortaya koyacak. Bakan’ın uygun görürse bunları da basınla paylaşırız. Benim kanaatim bunları kamuoyu ile paylaşmaktır çünkü benim de çocuklarım var, benim de çocuklarım okullara gidiyor. Çocuklarımın kirli sularla ağzını yıkamasına benim iznim yok. Benim iznim yoksa ben görevimi yapacağım, okul aile birliği de görevini yapacak, okul müdürü de yapacak, diğer kurumlar da yapacak. Çocuklarımızın koli form bakterili su kullanmak durumunda bırakmaya hakkımız yoktur. Her şeyden önce bir veliyim, bir babayım ve buna iznim yoktur.
Her ay okullarımız denetlenecektir, görevini ihmal edenlerle ilgili de raporlar yazılacaktır. Gerekli önlem alınmıyorsa depoları mühürlenecek, gerekirse okulları kapatılacak. Ben bir okul müdürü olsam okulum kapatılmasını istemezdim, gerekli önlemleri de alırdım.
Kesinlikle her ay bu okullarımız kantinleri, tuvaletleri ile de kontrol edilecek ve raporları yazılacak.”