1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Derdimiz vitrin değil,  adil ve güvenilir kadro”
“Derdimiz vitrin değil,  adil ve güvenilir kadro”

“Derdimiz vitrin değil,  adil ve güvenilir kadro”

Erhürman, “Derdimiz vitrin oluşturmak değil, halkımıza, belirlediğimiz ilkeler çerçevesinde, kararlılıkla, gece gündüz çalışarak hizmet götürecek, dürüst, adil ve güvenilir kadroları belirlemek”

A+A-

Fayka ARSEVEN KİŞİ

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Bu ülkede denenmemiş olanı deneme isteği varsa, bilinmesi gerekir ki esas denenmemiş olan aynı zihniyetin farklı aktörlerini iş başına getirmek değil, CTP’nin tek başına iktidarını denemektir” vurgusunda bulundu.

Erhürman, “Bunun için halkımızdan CTP’yi en güçlü şekilde iktidara getirmesini talep ediyoruz. Hedefimiz CTP’nin sandıktan en güçlü şekilde birinci parti olarak çıkması ve iktidara gelmesidir” dedi.

“Bizim için ‘sürpriz’ ya da ‘flaş’ isim yok” ifadelerinde bulunan Erhürman, “Derdimiz vitrin oluşturmak değil, halkımıza, belirlediğimiz ilkeler çerçevesinde, kararlılıkla, gece gündüz çalışarak hizmet götürecek, dürüst, adil ve güvenilir kadroları belirlemek” şeklinde konuştu. 

 Bu hafta CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ile gündemdeki konuları ve CTP’yi konuştuk.  

  • YENİDÜZEN: CTP’de aday belirleme süreci nasıl gerçekleşecek? CTP’de aday listesinde sürpriz isimler bekleniyor mu?
  • Tufan ERHÜRMAN: CTP’de aday belirleme yöntemi tüzüğümüzde ayrıntılı olarak düzenlenmiş durumda. Parti adaylarımız ön seçimle, kontenjan adaylarımız ise yasa ve tüzük çerçevesinde, MYK’nın önerisi üzerine Parti Meclisimiz tarafından belirlenecek. CTP üyeleri ve Parti Meclisi adaylarımızı, haysiyet, adalet, üretim ve hizmet politikalarımızı benimseyen, içselleştiren, bu politikaları hayata geçirecek bilgiye, donanıma ve potansiyele sahip, “ben” değil “biz” diyen, her şeyden önce kamuyu ve Kıbrıs Türk halkını düşünen, bu sistemden memnun olmamakla, şikayet etmekle yetinmeyip onu değiştirmeye kararlı kişiler arasından seçecek. Bizim için “sürpriz” ya da “flaş” isim yok. Derdimiz vitrin oluşturmak değil, halkımıza, belirlediğimiz ilkeler çerçevesinde, kararlılıkla, gece gündüz çalışarak hizmet götürecek, dürüst, adil ve güvenilir kadroları belirlemek.

 “Polis Başbakanlığa bağlı. Mevzuatımızda özel soruşturmacı atayarak soruşturma yürütme yetkisi de var. Bizim iddiamız seçimden birinci parti olarak çıkacağımız ve başbakanlığın CTP’de olacağıdır. Başbakanlık bu konudaki yetkilerini sonuna kadar kullanacak ve ‘yapanın yanına kâr kalır’ anlayışı tarihe karışacak.” 

 ‘Yapanın yanına kar kalır’ anlayışı tarihe karışacak

  • YENİDÜZEN: CTP Hükümetlerine yapılan en büyük eleştiri ‘hesap sormamak’ oldu. İktidara gelmeniz halinde bu konuda ne gibi adımlar atmayı düşünüyorsunuz?
  • Tufan ERHÜRMAN: Daha dün CTP’yi hesap sormadığı için eleştirenlerin pek çoğunun bugün Ercan sözleşmesi ile ilgili araştırma komitesi raporundan hareketle meclis soruşturma önergelerini verdiğimizde yaptıkları eleştirileri görüyoruz. Samimi olmadıkları, bu sistemin ve “yapanın yanına kar kalır” anlayışının değişmesini samimiyetle istemedikleri ortada. Ama bizim derdimiz o ya da bu yönde eleştiri yapanları tatmin etmek değil. Bizim bir kararımız var: Bu sistem değişecek. Bu sistemin değişebilmesinin en önemli koşullarından biri de kamuoyu algısında hakim kılınan “yapanın yanına kar kalır” anlayışını ortadan kaldırmaktır. Polis Başbakanlığa bağlı. Mevzuatımızda özel soruşturmacı atayarak soruşturma yürütme yetkisi de var. Bizim iddiamız seçimden birinci parti olarak çıkacağımız ve başbakanlığın CTP’de olacağıdır. Başbakanlık bu konudaki yetkilerini sonuna kadar kullanacak ve “yapanın yanına kar kalır” anlayışı tarihe karışacak.  
     
  • YENiDÜZEN: Bir TV programındaki ifadenizden hareketle UBP ile koalisyona ‘yeşil ışık yakıldı’ iddiaları kamuoyunda konuşuldu. Bu konuya açıklık getirmek ister misiniz?
  • Tufan ERHÜRMAN: Bunu defalarca anlattım. Ben DP ile iktidarı milletvekili olarak, UBP ile iktidarı ise hem milletvekili, hem de parti genel sekreteri olarak yaşamış bir genel başkanım. Her iki dönemde de hükümet programları uygulanamasın diye, sistemde gedikler açılamasın diye bu iki partinin nasıl CTP’nin ayağına dolandığını fiilen yaşadım. O nedenle açık söyledim, söylüyorum. Kişisel olarak bu iki partiden herhangi biriyle hükümet sıralarını paylaşmayı asla istemem. Ama şunu da hep söyledim. Başkalarının yaptığı gibi CTP benden ibarettir diyecek kadar kendini ve partisini bilmez bir kişi değilim. Ben 47 yıllık deneyim biriktirmiş, seçilmiş ve yetkileri tüzük tarafından belirlenmiş organları olan bir partinin genel başkanıyım. Seçim olur, sonuçları ortaya çıkar ve parti organları ne yapılacağına karar verir. Ben, bir televizyon programında sorulan bir sorudan hareketle, partimin iradesini daha ortada seçim ve seçim sonuçları yokken bağlayacak, partimi ve parti organlarını hiçe sayacak kadar sorumsuz bir genel başkan değilim.  

“Bu ülkede denenmemiş olanı deneme isteği varsa, bilinmesi gerekir ki esas denenmemiş olan aynı zihniyetin farklı aktörlerini iş başına getirmek değil, CTP’nin tek başına iktidarını denemektir”

  

  • YENİDÜZEN: CTP’nin oylarının yükselişte olduğu yapılan anketlerde görülüyor. Sizce bu yükseliş CTP’yi tek başına iktidar yapar mı?
  • Tufan ERHÜRMAN: Bugünkü seçim sisteminde tek başına iktidarın kolay bir iş olmadığı herkesin malumudur. Ama sistemi değiştirme hedefi olan bir partinin, CTP’nin genel başkanı olarak tabii ki tek başına iktidara gelmeyi ve sistemi korumaya çalışacakların ayağımıza dolanmasına fırsat vermeden halkımıza hizmet vermeyi çok isterim. Bu ülkede denenmemiş olanı deneme isteği varsa, bilinmesi gerekir ki esas denenmemiş olan aynı zihniyetin farklı aktörlerini iş başına getirmek değil, CTP’nin tek başına iktidarını denemektir. Bunun için halkımızdan CTP’yi en güçlü şekilde iktidara getirmesini talep ediyoruz. Hedefimiz CTP’nin sandıktan en güçlü şekilde birinci parti olarak çıkması ve iktidara gelmesidir.

 “Bugüne kadar tek bir konuda dahi öz eleştiri yapmayanların durmadan bizi öz eleştiri yapmaya davet etmesi manidardır.”

  • YENiDÜZEN: CTP’nin hükümet dönemlerine ilişkin birçok özeleştiri yaptınız. Bu konuda size parti kamuoyundan tepki geldi mi?
  • Tufan ERHÜRMAN: Öz eleştiri sol partilerin geleneğinde, kültüründe olan bir unsurdur. CTP’nin öz eleştirisini ben kişi olarak değil, Partinin genel başkanı olarak yapıyorum. Bu da aslında partinin kendi öz eleştirisini yaptığını gösterir. Bugüne kadar tek bir konuda dahi öz eleştiri yapmayanların durmadan CTP’yi öz eleştiri yapmaya davet etmesi manidardır. Biz onlar davet ediyor diye değil, halkımıza daha önce götüremediğimiz hizmetleri götürmek, yanlış yaptığımız yerleri düzeltmek için öz eleştiri yapıyoruz. “Ben hiç yanlış yapmadım” böbürlenmesi içinde hiçbir zaman olmadık, asla olmayız. Parti kamuoyu da bütün gücüyle bu sürecin arkasındadır.

 “Halkımız her şeyi görüyor, duyuyor, biliyor. Hiç kimse bu halkın zekasıyla dalga geçmeye, onu azımsamaya kalkmasın.” 

 

“Hiç kimse bu halkın zekasıyla dalga geçmeye kalkmasın” 

  • YENiDÜZEN: UBP-DP Azınlık Hükümeti ‘saat’ konusunda neden şimdi geri adım attı?
  • Tufan ERHÜRMAN: Bu hükümetin bu konudaki ciddiyetsizliği gün gibi aşikar. Daha bir yıl önce bugün karara bağladıkları uygulamayı “güneyin saatine” ya da “Başpapazın saatine” uyum diye niteleyenler, Meclis’te yaptıkları işin sadece kamu yararına, bu ülkenin çocuklarının yararına değil, aynı zamanda hukuka da aykırı olduğunu ortaya koyduğumuzda, seçime gidilirken, mahkemeden dönen bir kararı daha ve seçim zamanında çocukları karanlıkta yataktan çıkıp da sokaklara dökülmek zorunda kalacak insanların tepkisini göze alamadıklarından, tüm söylediklerini unutmak ve bu kararı almak zorunda kaldılar. Ama her zamanki gibi bu konuda da öz eleştiri yapmadılar. Ve saçma sapan bir açıklamayla yasayı değiştirme zamanları olmadığı için bu kararı aldıklarını söylediler. Yani bugüne kadarki ciddiyetsizliklerine bir tanesini daha eklediler. Ama her şey ortada. Halkımız her şeyi görüyor, duyuyor, biliyor. Hiç kimse bu halkın zekasıyla dalga geçmeye, onu azımsamaya kalkmasın.  

“Bugüne kadar bulunduğu makamın gereği olan hiçbir sorumluluğu yerine getirmeyenler, bunca hukuksuzluğu, yolsuzluğu, adaletsizliği, ciddiyetsizliği halkın gözünün içine baka baka yapanlar bugün sorumluluk timsali olarak ortaya çıkmaya kalkmasınlar. Hiçbir inandırıcılıkları yoktur.” 

  • YENiDÜZEN: Ocak’ta yapılması öngörülen seçim öncesi Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın ‘bütçe geçmeyecek, ödemeler gerçekleşmeyecek’ ifadeleri oldu. Bir ekonomik kriz bekliyor musunuz?
  • Tufan ERHÜRMAN: Sayın Denktaş, geçen yıl Aralık ayında Meclis’te görüşülen KTHY ve ETİ eski çalışanlarının haklarıyla ilgili yasa için de “bu yasa geçerse Şubat ayında maliye duvara toslayacak” demişti. Yasa geçti, öngörüsü gerçekleşmedi ama bu nedenle istifa etmeyi, hatta bırakın istifayı falan öz eleştiri yapmayı bile aklına getirmedi. O nedenle Sayın Denktaş’ın öngörülerini ciddiye almamızı kimse beklemesin. Kaldı ki bu dönemde seçime gidilmesi bu ülkede bir ilk değil. Bütçeyi geçirmek isterlerse CTP bu konuda Meclis’te her türlü katkıyı yapmaya hazırdır. Ama bugüne kadar bulunduğu makamın gereği olan hiçbir sorumluluğu yerine getirmeyenler, bunca hukuksuzluğu, yolsuzluğu, adaletsizliği, ciddiyetsizliği halkın gözünün içine baka baka yapanlar bugün “sorumluluk timsali” olarak ortaya çıkmaya kalkmasınlar. Hiçbir inandırıcılıkları yoktur. 

 

Bu haber toplam 2874 defa okunmuştur
Etiketler : ,
İlgili Haberler