DEREBOYU 10 AYAKTAN BÜYÜKTÜR
Biliyorum, bu köşe yazısı ilk başta pek çok arkadaşımı rahatsız edecek. Ama belki de yazıyı okuduktan sonra bazı tabuların yıkılmasına da yardımcı olacak aynı zamanda.
Lefkoşa’da yıllardır devam eden ve Dereboyu esnafının Kıbrıs sorunundan fazla çektiği bir sorun var: Dereboyu’ndaki kaçak yapılaşma ve 10 ayak problemi.
Bu problemi anlamak için ilk önce 10 ayak kuralını anlamamız gerekiyor. Bu kural 1946’da İngilizlerin yazdığı Fasıl 96 isimli bir yasada bulunuyor. Yollar ve Binalar Yasası olarak da bilinen bu yasa, 71 yıl önce adada iki katlı binalar tek tük iken hazırlanmış.
Tüm adaya uygulanan bu yasanın içerisinde 10 ayak kuralı tanımlanmış. Binaların arazi sınırından 10 ayak (yani 3 metre) geriye çekilmesini öngörüyor. Böylece yol olmayan arka parsellere yangın anında ulaşım, öndeki bitişik parsellerin 3’er metre çekilişiyle ortaya çıkan 6 metrelik yol sayesinde sağlanıyor.
---
Tam da bu noktada Fasıl 96 örneğinden uzaklaşıp size bilim adamlarının yaptığı sosyal bir deneyden bahsetmek istiyorum:
Tavanında iple muz asılı olan, içinde merdiven de bulunan bir odaya beş adet maymun bırakılıyor. Doğal olarak maymunlar merdivene tırmanarak muzu almaya çalışıyor. O anda bilim adamları 5 maymunu birden soğuk su ile yıkayarak cezalandırıyor. Bu deneme birkaç kez devam ediyor ve maymunlar muzdan vazgeçiyorlar.
Ardından maymunlardan biri yeni bir maymun ile değiştiriliyor. Yeni gelen maymun muza doğru ilerlediği anda, diğer dördü tarafından dövülerek vazgeçiriliyor. Ardından odaya yine yeni bir maymun ekleniyor, ve yine muzu almayı denediğinde geriye kalanlar tarafından dövülüyor. Odadaki orijinal beş maymun değişene kadar bu döngü devam ediyor.
En sonunda hiç soğuk su ile yıkanmamış 5 adet yeni maymun, muzu ne kadar isteseler de, nedenini bilmedikleri bir sebepten dolayı muza yaklaşmıyorlar. İşin ironik tarafı ise, daha ilk maymun değiştirildiği andan itibaren soğuk su bir daha maymunlara sıkılmamak üzere kapatılıyor.
---
İşte bu sosyolojik deney bizlere insanlar ile hayvanların farkını gösteriyor. Hayvanlar o muza hiçbir zaman uzanmazken, insanoğlu bir noktada öğretilmiş çaresizliğini kırıp, tabularını sorgulayabiliyor.
Bireysel sorgulamalar bir yana, kamu yönetimlerinin tabularını sürekli sorgulaması ve sebeplerin geçerliliğini sınaması gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde toplumu kamu yöneticileri değil, tabular yönetiyor.
Bu tabulardan biri de Dereboyu'nun 10 ayak kuralıdır. Kıbrıs’ın en değerli sokaklarından biri olan bu caddede arsa değerleri yüksek, ticaret güçlü ve istihdam sağlama oranı yüksektir.
Bu caddede ekonomiyi geliştirecek herhangi bir açılım hem kent ekonomisini artırma, hem istihdam sağlama, hem de kamusal alanı geliştirmek için ihtiyacımız olan katma değeri ortaya koyma potansiyeline sahiptir.
Tabii Dereboyu’nda herhangi bir proje uygulanmadan önce, LTB’nin askerden 4 yıl önce aldığı, dereye paralel olan yol artık uygulamaya geçmelidir. Derenin diğer tarafında bulunan bu alternatif yolun Lefkoşa trafiğini rahatlatacak şekilde uygulamaya geçmemesi tam bir başarısızlık örneğidir.
LTB Başkanlığı seçimleri üzerinden 3 yıl geçmiştir ve küçük harcamalarla hayata geçebilecek olan bu yol için hiçbir adım atılmamıştır. Bu yol sayesinde trafiğin rahatlatması ve tek yol sistemi ile Dereboyu'na 5 metrelik kaldırımlar sunulması fırsatından Lefkoşalı mahrum bırakılmıştır.
---
Tekrar Dereboyu'na dönecek olursak, bu cadde üzerindeki zemin kat dükkanlar, üst kattaki birimlere göre kat ve kat daha değerlidir. Özellikle dükkan cepheleri ve vitrin genişlikleri ticaret için önem taşır.
Bu noktada bizler de İzmir Kordonboyu’nda olduğu gibi zemin katta bitişik nizam uygulamasını uygulamaya koymalıyız. Böylece dükkan cephelerinin genişliğini 6 metre genişletebilir veya 6 metre genişliğinde yeni dükkanlar yapılmasına izin verebiliriz. Bu uygulama sayesinde kent ekonomisinde önemli bir yere sahip olan bu bölgenin vitrin hacmini arttırabiliriz.
Yalnızca yan cephelerde uygulanacak olan bu bitişik nizam uygulaması ön cephelerin bahçe duvarsız kullanılması şartı ile izinlendirilecek ve bu sayede yol genişliğine katkıda bulunacaktır. Böylece hem tek yol uygulaması ile, hem de ön cephelerin açıklığı sayesinde Dereboyu gerçek anlamda bir bulvara dönüşebilecektir.
Bitişik nizam uygulaması sayesinde:
- Bölge ticareti yaklaşık üçte bir oranda artacak ve kent ekonomisi güçlenecek
- Bu yeni dükkanlarda doğacak iş imkanı ile yeni istihdamlar sağlanacak
- Dereboyu hak ettiği bulvar standartlarına kavuşacak, kamusal alan güçlenecek
- Emlak vergisi, işletme vergisi gibi gelirler artacağından belediyenin geliri de artacaktır.
Kamu kurumları olarak bizlere düşen tabularımızı bir kenara bırakmak ve her kuralı sorgulayarak cesur adımlar atmaktır. Çünkü ancak bu cesur adımlar sayesinde Lefkoşa’da neredeyse herkesin bir şekilde kullandığı bu cadde güçlenecek, gerçek bir bulvar haline gelecek ve değişimi başlatmak konusunda öncü olacaktır.
Bu gibi vizyonları başarmak için ise gereken açık görüşlülük ve irade Lefkoşalıda mevcuttur.
Yeter ki bizler isteğimizi gösterelim, vizyonumuzu ortaya koyalım ve ilk adımı atalım.