1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Ders almak için geç değil!
Ders almak için geç değil!

Ders almak için geç değil!

Ders almak için geç değil!

A+A-

Öykülere taşınan hayaller

Öykü Yarışmamızın öyküleri yayınlanmaya devam ediyor. Dereceye girenlerden Olgun Paşalar 12,13,14 yaş grubunda ikinciliği alırken, Burhan Arda Akın da 9,10,11 yaş grubunda üçüncülük elde ettiler. İki öykücü de hayvan haklarıyla ilgili düşüncelerini öyküleştirdiler.

--------

Olgun Paşalar
Türk Maarif  Koleji
8/A

Ders almak için geç değil!

“Yaş otuz beş yolun yarısı eder” ne güzel demiş şair. İşte ben de tam bu yaştayım. Otuz beş yıl ne de çabuk geçmiş, hep koşuşturmayla. Dönüp geriye baktığımızda işimle dolu bir hayat geçirmişim. Özel bir şirkette avukat olarak çalışıyorum.
Bundan altı ay önce karar verdim; iş dışında başka işler de yapmalı, birine yardım etmeliydim. Hayvanları çok seven biri olarak “Hayvanları Koruma Derneği”ne üye oldum. Çok sevdiğim dostlarıma biraz zaman ayırma, onlar için bir şeyler yapmaya başladım. Altı aydan beridir her Cumartesi sabah gidiyorum hayvan barınağına, tüm günümü onlara bakarak geçiriyorum. İnanılmaz bir mutluluk duyuyorum...

Bundan bir ay önceydi. Çok güzel, güneşli bir Cumartesi sabahıydı. Büyük bir mutlulukla kalkmıştım yataktan. Çünkü küçük dostlarımla buluşma günüydü. Hemen hazırlanıp evden çıktım. Oraya vardığımda barınağın vefakâr çalışanı Ümit usta beni bekliyordu. Usta tam bir hayvan severdi. Kısıtlı imkânlarla hayvanlarla en iyi şekilde bakıyordu. Birlikte sevimli dostlarımızla ilgilenmeye başladık. Öğle olmak üzereydi. Tam işlere dalmıştık ki, barınağın kapısı açıldı. Ve yanımıza bir kadın ile oğlu yaklaştı. Çocuk hayvanları sevmek için bizden izin istedi. Tam o sırada ismini Lady koyduğumuz köpek onlara doğru koşmaya başladı. Arkasında beş tane yün yumağı vardı. Yavrulardan birisi geriden topallayarak geliyordu. Bu küçük çocuğun hemen dikkatini çekti. “Bu yavrunun nesi var?” diye sordu. Usta, “veterinerin dediğine göre, kalçasında bir kemik eksikmiş, hep böyle kalacakmış.” Küçük: “Hemen onu almak istiyorum” dedi. Ustayla çocuğun bu isteğine çok şaşırdık. Çocuğa bu sakat olanı isterse hemen alabileceğini fakat diğer yavrulardan isterse beklemesi gerektiğini söyledik. Bunun üzerine çocuğun öne çıkıp bu yavrunun da diğerleri kadar değerli olduğunu söylemesi bizi daha da şaşırttı. Bunun üzerine biz de ona bu yavruyla diğerleri gibi asla koşup oynayamayacağını söyledik. Bunun üzerine çocuk pantolonunun paçasını kaldırdı ve bize iki çelik desteğe bağlanmış eğri sol bacağını gösterdi. Bu durum karşısında Ümit Usta ile hissettiklerimizi anlatmaya kelimeler yetmiyordu. O da tıpkı köpek gibi pek koşamıyor ve kendini anlayacak birine ihtiyaç duyuyor…

O gün yaşananlar aslında bana büyük bir yaşam dersi vermiştir. Çünkü o küçük sevimli köpek gibi bizlerden yardım isteyen, yardıma muhtaç insanlar olabilir. Aslında bir derneğe üye olmak ne kadar da önemliymiş. Kim ya da ne olduğu fark etmez, bizden yardım isteyen herkese yardım etmek için elimizden geleni yapmalıyız.

Bu haber toplam 1866 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 266. Sayısı

Adres Kıbrıs 266. Sayısı