İlk devrede kazanılacak puanlar, yeterli olmayan dar kadrolu takımlar için kuşkusuz hayati önemdedir. Bu durumu sıcağı sıcağına yaşayan iki takımın maçından beraberlik çıksa normal bir sonuç olurdu. Zaten oyun genel olarak başabaş, dengede gitti. Ta ki maçın yıldızı olan Hüseyin Gökşan’ın golüne kadar. MTG her ne kadar maça baskılı ve oyunu rakip yarı sahaya yıkarak başlamaya çalışsa da, özellikle göbekte pozisyon vermeyen ve iyi pas yapan Yeni Boğaziçi, bu baskıyı çabuk atlatmayı başardı. Telma Orji hücumda kötü günündeydi ama formda Abdullah’ın soğukkanlı ve ayağa paslarıyla topu kendi yarı sahasından çıkarmayı başaran kırmızı lacivertliler, rakip kaleye de gitmeye başlayınca oyunu dengelediler. Orta alanda rakibin alan daraltma taktiğine çabuk ve ayağa paslarla cevap veren Yeni Boğaziçi oyuncuları, biraz daha dikkatli olsalar, golü ilk devrede de bulabilirlerdi. Aynı oyun disiplini ve taktiği ikinci devrede de devam ettiren Boğaz, aradığı golü Abdullah’ın akıl dolu köşe vuruşundan ve Hüseyin Gökşan’ın savunmada yaptığı gibi forvette de iyi yer tutuşundan bulmayı başardı. Sonrasında beraberlik adına rakipten ciddi baskı geldi, ancak gerek Hüseyin Gökşan, gerekse savunmadaki diğer oyuncular birebirde ve alan savunmasında neredeyse hata yapmadılar. Çok olmayan ancak önemli bir-iki pozisyonda ise kaleci İbrahim Uludağ, eski formda günlerini bizlere yeniden hatırlattı. Yerinde müdahalelerle gole izin vermedi. Son iki gol baskıdan dolayı hücuma daha fazla adamla çıkan rakibin verdiği boşluklardan oldu, ancak kırmızı lacivertliler mücadelelerini son ana kadar sürdürme becerisini de gösterdiler. Dün galibiyeti daha fazla isteyen taraf Yeni Boğaziçi’ydi. Mücadele gücü yüksekti. Bana göre geçen haftaki galibiyetten sonra aldıkları bu galibiyetle ligde kolay lokma olmayacaklarının sinyalini vermiş oldular. Kılıçali Kahraman’ın sakatlıkların bolca olduğu bir takımı son iki haftada motivasyon anlamında da bu kadar iyi hazırlayıp, oyuncularına derslerini tam olarak öğretmesi de ayrıca takdir edilmelidir. Yeni Boğaziçi son iki haftada çok iyi tanıdığı, ancak diğer yandan düşünüldüğünde de kendisini çok iyi tanıyan iki komşu rakibini yenmeyi başardı. Bunun sonucunda mücadeleci ve dengeli bir oyunla kendisini tanımayan takımlara karşı şansı daha fazla olur diye düşünüyorum.

MTG’de hasta Conteh’in kadroda yer alması yanlıştı. Uğur sakatlığından dolayı yoktu. Bu iki oyuncunun yerine doğrudan Hasan Göray ve Hasan Büke’yle başlanabilirdi. Hakan Uluçağ’ın oyuna sokulması geç oldu. Rakip zaten iyi kapanan ve mücadeleci bir takım. Bu takımın karşısında çok koşan, çabuk pas yapan, seri hareket eden ve kanatları etkili kullanan bir takım olmalıydı. MTG iyi baskı yaptı. Her iki devrede de. Ancak gol yollarında uyum ve yeterince paslaşma yoktu. Savunma da ciddi hata ve boşluklar verince mağlubiyet geldi. Tabii ki farklı mağlubiyetli skor aldatmamalı. Sonuçta iki gol uzatmalarda ve sarı yeşillilerin oyundan koptuğu anda geldi.
Fehim Dayı kritik hata yapmadı. Ancak yakın mesafede olduğu, biri Adem’e yapılan iki faul pozisyonunda sarı kartını göstermesi gerekirdi. Yardımcıları ise başarılıydılar.