Devlet belgesinde ‘sivilleşme’ vurgusu
Elimde 100 küsur sayfalık bir rapor var.
TC’nin Kıbrıs’la ilgili bakanı Beşir Atalay’ın geçen hafta adaya yaptığı seyahat sırasında, Başbakan İrsen Küçük’le birlikte düzenledikleri basın toplantısında sözü edilen dört rapor ve projeden biri...
‘KKTC Devleti Fonksiyonel-Kurumsal Gözden Geçirme Çalışması (KKTC Fokus)’ başlığını taşıyan raporun altında Türkiye’den bir kurumun, Türkiye Ekonomik Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) imzası var.
2010’da imzalanan TC-KKTC protokollerinde öngörülen projelerden biriymiş olduğu belirtilen çalışma hakkında detaylı bilgiler veriliyor: Raporun hazırlanmasında izlenen metod, görev alan kişiler, zaman falan...
KKTC’deki kamu yönetimini inceleyen raporda yığınla tespite ve önerilere yer verilmiş.
Tabiri caizse KKTC’de kamu yönetiminin sil baştan yenilenmesi tavsiye ediliyor.
Bu öneriler arasında itiraz edilebilecek olanlar da var, ancak birçok önerinin de kamuoyunda ciddi destek bulma olasılığı yüksek...
**
Beşir Atalay’ın gelişiyle özetleri açıklanan proje ve raporların toplumdan bu kadar kopuk, hiçbir bilgi verilmeden yapılması ve sonuçlandırılmasına yönelik ‘katılımcılık’ prensibine vurgu yapan eleştirilerimin arkasındayım.
Hele adına ‘reform’ denilen değişimlerin katılım olmadan, kamuoyu desteği sağlanmadan başarılması mümkün değil.
Velev ki halkın başına bir diktatör dikersiniz, o zaman olur.
Yoksa değişimleri halkla beraber, insanları ikna ederek ve en geniş kesimlerle tartışa tartışa yapmazsanız sonuç hüsran olur.
İsterseniz dünyanın en uzman kişilerine hazırlatın raporları, isterseniz dünyanın en iyi sistemlerini seçin, eğer toplum bunu algılayıp içselleştirmezse, yaza zoruyla, tepeden inmeci mantıkla hareket ederseniz duvara toslarsınız.
Bizim hükümetin TC Elçiliği’yle yaptığı bundan farklı değil.
**
TEPAV’ın hazırladığı raporun geneline baktım. Detaylarda elbette tek tek ele alınarak yorum yapılabilecek, ‘acaba’ denilebilecek bir sürü konu var.
Mesela “Kıbrıs’ta yaşayan TC vatandaşları Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınarak, sağlık giderlerinin SGK tarafından finanse edilmesi sağlanmalıdır. Bunun için 5510 sayılı Kanunda Türkiye’de ikamet etme şartı KKTC için özel imkan sağlayacak şekilde düzenlenmelidir” tavsiyesinin ne getirip ne götüreceğine iyice bakılması lazımdır.
Ya da “Özel Güvenlik Yasası çıkarılmalı, üniversiteler ve turizm işletmeleri
başta olmak üzere özel sektörün özel güvenlik kapsamına girmesi teşvik edilmelidir. Özel
güvenlik Yasasında kamuya ek yük getirecek (mesela eğitimin Polis Genel Müdürlüğü’nce verilmesi) düzenlemelerden kaçınılmalıdır” diye yazılan kısım iyice incelenmelidir.
Bunlara benzer çok sayıda öneri var raporda...
**
TEPAV raporunda en fazla dikkat çeken öneri ise ‘sivilleşme’ ile ilgili...
Kıbrıslı Türklerin en tartışmalı konularının başında gelen bu konuda TEPAV raportörleri cesur sayılabilecek bir ifadeye yer veriyor.
Raporun ‘Ada’da Kalıcı ve Güvenli Bir Barış Ortamına Paralel Olarak Sivilleşme Yönünde Tedbirler Geliştirilmelidir’ başlığı altında bakın neler yazılmış:
“KKTC’de, güvenli bir barış ortamının tesisi ve kamu yönetimi kapasitesinin ve itibarının iyileşmesine paralel olarak normalleşme de reformun bir parçası olmalıdır. Bu kapsamda belirlenecek geçiş dönemi tedbirleri de uygulanmak suretiyle sivil iktidarın yetki kapsamı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Polis Genel Müdürlüğünü de kapsayacak şekilde genişletilmelidir.”
Bu cümleleri okuyunca akla hemen “Kıbrıs’ta çözüm yakın mıdır acaba ki ‘normalleşme’ ve ‘sivilleşme’ önerisi bu rapora girdi?” sorusu geliyor.
TEPAV raporunda ilginç yönler var gerçekten de...
Değerlendirmeye devam edeceğim.