Devlet hastanelerinde tütün bırakma hizmeti başladı
Sağlık Bakanlığı, Lefkoşa, Girne ve Mağusa devlet hastanelerinde tütün ürünlerini bırakma hizmeti verilmeye başlandığını bildirdi.
Sağlık Bakanlığı, Lefkoşa, Girne ve Mağusa devlet hastanelerinde tütün ürünlerini bırakma hizmeti verilmeye başlandığını bildirdi.
Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, tütün ürünlerinin zararlarına değinilerek, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) işbirliğinde, sivil toplum örgütlerinin desteğiyle “Tütün ve Türün Ürünlerinin Zararları” konulu bir panel düzenlendiğine de yer verildi.
Panelde; tütün ve ürünlerinin içerdiği zararlı kimyasallarla ilgili bilgi verilerek, tütün kontrol mücadelesinde hekimler, sivil toplum örgütleri ve devletin rolüne değinildi.
Panelde şu başlıklar uzmanlar tarafından değerlendirildi:
“Panel Programı: Dumansız Hayat – Sorumluluklarımızın Farkında mıyız?
Tütün kontrol mücadelesinde sivil toplumun sorumluluğu, Dt. Ayşe Günbay, KTTB
Tütün ürünlerindeki zararlı kimyasallar ve insan sağlığı üzerindeki etkileri, Dr. Sonuç Büyük, KTTB
Tütün kontrol mücadelesinde hekimin sorumluluğu, Doç. Dr. Özen Aşut, YDÜ Tıp Fakültesi
Tütün kontrol mücadelesinde devletin sorumluluğu, KKTC Sağlık Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi Koruyucu Sağlık Hizmetleri Birim sorumlusu Dr. Sevgül Maydonozcu Kara.”
“HASTANEDE TÜTÜN BIRAKMA HİZMETİ...”
Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı çalışmalar arasında tütün ve tütün ürünlerini bırakmaya yardımcı olmak amacıyla Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi, Gazimağusa Devlet Hastanesi ve Girne Akçiçek Hastanesi’nde göğüs polikliniklerinde tütün ve tütün ürünlerini bırakma hizmeti verildiği kaydedildi.
Açıklamada, halkın ilgili hastanelerin randevu bölümlerine ulaşarak bu hizmetten yararlanabileceği bildirildi.
“EN BÜYÜK SALGINLARDAN BİRİ”
Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, tütün kullanımının tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük salgınlardan biri olduğu, her yıl 7 milyon kişinin tütün kullanımına bağlı hayatını kaybettiği vurgulandı.
Bu ölümlerin 6 milyondan fazlasının direkt olarak tütün kullanımına bağlı, 890 bininin ise pasif olarak tütün ve tütün ürünlerinin dumanına maruz kalanlar olduğu belirtilen açıklamada, “Tütün ve tütün ürünleri sadece kullanıcısının değil pasif olarak dumanına maruz kalanların da sağlıklarını olumsuz etkilemektedir” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Pasif tütün dumanı restoranlar, ofisler ve kapalı alanlarda içilen sigara, sarma sigara ve nargilenin yanmasıyla ortaya çıkan dumandır. Bu dumanda 4000’den fazla kimyasal bulunmaktadır. Bu kimyasallardan 250’si sağlığa zararlıdır ve en az 50’si de kansere sebep olmaktadır. Pasif tütün dumanı her yıl 890 bin kişinin genç yaşta ölümüne sebep olmaktadır. Yetişkinlerde pasif tütün dumanı koroner kalp hastalığı ve akciğer kanseri gibi ciddi kardiyovasküler ve solunum yolu hastalıklarına sebep olmaktadır. Yeni doğanlarda ani ölümlere sebep olmaktadır. Hamilelerde düşük doğum ağırlığına sebep olmaktadır. 2004 yılındaki toplam çocuk ölümlerinin % 28’i pasif tütün dumanına bağlıdır. Sigara koroner kalp hastalığı, inme ve periferik arter hastalıklarının gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Tütün kullanımı akciğer, larenks, ağız, yutak borusu, boğaz, mesane, böbrek, karaciğer, mide, pancreas, kolon, rektum, serviks kanserlerine ve akut lösemiye sebep olur. Kardiyovasküler hastalıklar dünyadaki en sık ölüm sebebidir. Kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin %12 si aktif ya da pasif tütün içimine bağlıdır. Tütün hipertansiyondan sonra kardiyovasküler hastalıklara bağlı 2. ölüm sebebidir.”