Devlet olmayan devlet!
“KKTC”nin kuruluş yıldönümü…
Kıbrıslı Türkleri dünyanın gözünde “görünmez” yapan pratiğin ismi!
Bir sene sonra 40’ıncı yaşı olacak.
Henüz tanıyanı yok!
***
“Türkiye var” diyebilirsiniz…
Tanıyor ama tanımıyor!
İş uluslararası temasa geldi mi Kıbrıs Cumhuriyeti’yle buluşuyor.
Çünkü Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Anayasa’nı ve toprak bütünlüğünü garanti eden ülkedir.
O Anayasa ki ayrı devleti yasaklar!
***
Türkiye, “KKTC’nin tanınmayacağının garantörü” olarak KKTC’nin tanınmasını istiyor (!)
Siz anlayınız vaziyeti.
***
Günün tavsiyesi: Rebecca Bryant ve Mete Hatay’ın kitabı.
“Askıdaki Egemenlik.”
Yıllarca üzerine emek verilmiş bir çalışma…
“De Facto devlet” olarak anlatıyor iki araştırmacı-yazar “KKTC”yi…
Var ama yok!
Tırnak içinde…
Devlet olmayan devlet!
“Devlet gibi görünen, devlet gibi eyleyen fakat hukuken devlet olamayan, uluslararası tanınmadan mahrum…”
***
“KKTC denilen devletin vatandaşları günlük hayatlarını istisnasız bir biçimde belirsizlik adını verdikleri bir durum içinde geçirirler.”
İşte bu “belirsizlik hali”ni birileri kutsuyor bugün!
Kırk yaşına gelmiş, tek bir tanıyanı yok!
Toprağı ve mülkiyeti ihtilaflı!
Kendini yönetmekten aciz!
***
Geçenlerde, dünyada pek de yeri olmayan bir örgüt “gözlemci” kabul etmiş.
“Üye” değil “gözlemci…”
Üstüne basa basa “bu statü tanınma anlamına gelmiyor” diyorlar…
Yine de bir sevinç bir sevinç!
39 yaş bunalımı…
***
“Askıdaki Egemenlik”ten alıntılayalım yine…
Kıbrıs Türk devletinin vatandaşları uluslararası sahadaki korsan, kukla yahut parya devlet statüleri dolayısıyla bir mekânsal hapsolmuşluk hissiyle yaşarlar.
KKTC, “KKTC”dir ve bir devlet değil “devlet” tir.
Hudutları sınır değil “sınır”dır ve o “devlet”te yaşayan ve hak arayan kişiler vatandaş değil “vatandaş”tırlar.
Tırnak işaretleri katlanarak çoğalır.
***
Tırnaklarımızla kazıya kazıya…
Tırnak içine hapsolduk yalnızca…