Devlet Yönetmek Ciddi İştir
UBP-DP-YDP hükümeti geçen Perşembe gün meclisten güvenoyu aldı. Toplam 50 milletvekili olan KKTC parlamentosunda 27 milletvekili ile ciddi bir çoğunluğu olan hükümetin güvenoyu alamama sıkıntısı yoktu.
Ama hükümete meclisten güvenoyu almak yetmedi. Daha güvenoyu öncesi Türkiye’nin bu kabineyi onaylamadığı ve Tahsin Ertuğruloğlu Dışişleri Bakanı olmadan Türkiye’deki hükümet yetkililerinin Faiz beyin telefonlarına çıkmayacakları dedikoduları yayıldı.
Kimi dedikodu yazarları ısrarla bu konuyu gündemde tuttu. Faiz bey her seferinde bunların yalan olduğunu falan anlattı.
Antalya’da bugün başlayacak olan “Antalya Diplomasi Forum” una davetler gündeme geldi. İddialar hükümet kanadının bu foruma davet edilmediği, Dışişleri Bakanı Hasan Taçoy’un yerine de Tahsin Ertuğruloğlu’nun davet edildiği yönündeydi.
Salı akşam saatlerinde bir TV programında “Kıbrıs yalanlar rüzgarı oldu” diyen başbakan Sucuoğlu bu iddiların doğru olmadığını, kendisinin davet edildiğini söyledi. Ama gidip gitmeyeceğini açıklamadı.
Sucuoğlu ayrıca şu an bir bakan değişiminin söz konusu olmadığını dile getirerek, “Anormal bir durum olmazsa öyle bir beklenti yok” dedi.
Ama bu konuşmanın üzerinden 24 saat geçmeden elinde Tahsin beyin Dışişleri Bakanı atama kararnamesiyle cumhurbaşkanlığına gitti. Cumhurbaşkanı Tatar kararnameyi anında onayladı. Hemen ardından da gece vakti Dışişleri Bakanlığı’nda devir teslim töreni gerçekleşti.
Yalanlar rüzgarı da böylece gerçek oldu. Öyleyse bir gece önce herkesi yalan söylemekle itham eden Sucuoğlu neden 24 saat geçmeden apar topar bakan değişimine gitti.
Demek ki “anormal bir durum oldu”. Kimse bana Oğuzhan Hasipoğlu kendi isteğiyle istifa etti demesin. Daha göreve başlamadan kimse istifa etmez.
Ben size gerçeği söyleyeyim önceki akşam Tahsin bey bakan atanmasaydı, Faiz bey dün Antalya’ya gidemeyecekti.
Dahası Faiz bey yakın zamanda en az 2 bakanı daha değiştirecek. Bu 2 bakanın isimleri de biliniyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bunu da göreceğiz.
Neden mi?
Türkiye’deki AKP iktidarı öyle istedi de ondan.
Türkiye-KKTC ilişkileri en kötü dönemini yaşıyor. Ben hep söylerim bu ilişki biçimi sürdürülemez. Türkiye-KKTC ilişkileri yeni baştan tanımlanmalıdır.
Elbette buna birlikte karar verilecek. Biat ve itaat kültürüyle buraya kadar. Bundan sonra karşılıklı anlayış ve kardeşlik ilişkisi temelinde yeni bir ilişki biçimi ortaya konmalıdır.
Bu da ancak bu ilişki biçiminden rahatsız olduğunuzu karşı tarafa ileterek ve birlikte yeni baştan tüm ilişkileri gözden geçirmek suretiyle mümkün olur.
Bunu yapabilmek için de ciddi olmanız gerekir. Yaptığınız işin ehemmiyetini kavradığınızı ve bugünkü biat-itaat kültüründen rahatsız olduğunuzu karşı tarafa da hissettirmeniz gerekir.
Devlet yönetmek ciddi bir iştir. Öyle gayrı ciddi davranışlar, bir gün öyle, ertesi gün böyle yaklaşımlar ve herkese söz vererek gereğini yapmama gibi anlayışlarla devleti yönetemezsiniz.
Yönetmeye kalkarsanız da böyle başınıza giyersiniz. Sonra da sırf Antalya’daki diplomasi forumuna katılabilmek için kendi bakanınızı harcarsınız.
Oğuzhan Hasipoğlu’nun günahı genç olmasımıydı, yoksa Türkiye tarafından istenmemesi mi?
Bilemiyorum. Ama Faiz beyin hem Oğuzhan’a, hem de kamuoyuna bir özür ve bir de açıklama borcu var.
Neden?
Neden daha güvenoyunun üzerinden bir hafta bile geçmeden bir bakan istifa ettirildi, bir başka bakanın da yerini değiştirdi?
Bu öyle “işte Hasipoğlu istifa etti, ben de istifayı onayladım ve yerine Taçoy’u atadım, ondan boşalan koltuğa da Tahsin beyi atadım” diye açıklanacak bir gelişme değil.
Bu doğrudan Ankara’nın müdahalesi ve sizin de bu müdahaleyi kabullenerek gereğini yapmanızdır.
Bugün bunu yapan bir başbakan artık Ankara’nın her isteğini yerine getirmek durumunda kalır.
O nedenle devlet yönetmek ciddi bir iştir. Bunu hiç ama hiç unutmayın.