Siz eğer yatar kalkar kamu maliyesini kurtarmaktan söz ederseniz, haliyle böyle olur.
Toplum, yani o devleti oluşturan insanlar dışlanmış hissederler.
Bizde olan tam da bu.
TC-KKTC protokollerinin içinde yazılan 'doğru'lar da anlamsızlaşıyor bu yüzden.
Fotoğrafın bütününe bakmak lazım.
O fotoğrafta 'yok oluş' var, çok net şekilde.
Bir kenarına bakınca, genelden koparınca dikkati, oraya odaklanıyor herkes.
Bir kavga, bir kapışma...
Sanki orası hallolsa memleket kurtulacak sanırsınız.
Halbuki resmin bütünü söylüyor sonucu...

* *

Kimine göre 'kamudaki yüksek maaşlar'dır temel sorun. Ve verimsizlik...
Bu kesim iddia eder ve der ki kamudaki hantallık giderilebilse KKTC rahata erecek.
Bir diğer kesim tüccara yüklenir 'mammayı götürüyorlar' diye. Vergi toplansa bu kesimden yeterince, sorun kalmayacak ülkede.
Özel sektördeki kayıt dışılıktır kimine göre temel sorun. Onu halledebilsek, dertler bitecek.
Bazıları der ki çok bürokrasi var, bundan başlanmalı işe. Yabancı sermaye gelecek oysa bürokrasi hafiflese ve para yağacak adanın kuzeyine.
Yüksek vergiler ve harçlardır kimine göre hayatı pahalılaştıran. Düşerse onlar ucuzlayacaktır hayat. 
Ve daha pekçok benzer 'dar alanda kısa eleştiriler' vardır sıkça söylenen.

* *

Bunlara tek tek bakmalı, hepsine bir hal çaresi bulmalı elbette yönetenler.
Lakin hiçbiri 'kurtarıcı' değil bunların.
Zaten gelen giden hükümetler denedi tümünü de.
Yeni birşey değil söylenenler.
Bir ezber tutturuldu yıllardır.
Siyasetçisi, sivil toplumu, medyası tekrar edip duruyor.
Bir algı yaratıldı, 'önce devlet kurtulmalı' diye.
'Devletçilik' dediğini böyle birşey değil aslında.
Biraz ondan, biraz bundan işte!..
TC'de uygulananlara bakıp kopyalayalım istiyorlar, hepsi bu.
Türkiye'nin ekonomisi nereye geldi, belli.
Hala oraya bakanlar, örnek gösterenler var!
Ne demeli?

* *

Kamu maliyesini batırın diyen yok.
Ama toplumu mahvedin de denmedi size!
İnsanlar sefalete mahkum olursa göçüp gidecek bu ülkeden bir daha.
Gençler gelmiyor zaten, Eğitim Bakanı da söyledi yenile.
'Sorma Gir Hanı' çünkü memleket...
Bir de TL-Zone'dayız.
Asıl mesele bu ikisi Kıbrıs'ın kuzeyinde...
Gerisi hep teferruat.
Kamudaki verimlilik de, vergi kayıpları da, ihracat sıkıntısı da...
Ne zaman kurtuluruz 'önce devlet' demekten ve başlarız 'önce toplum' demeye, o zaman umutlar yeşerebilir yeniden...
Hem sahi, nedir şu 'devlet' dediğini sizin?