Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu “Kıbrıs sorununu Kıbrıslı Rumlar dahil herkesle görüştüklerini” açıkladı.

KKTC Cumhurbaşkanı, ve müzakere masasında Kıbrıslı Türk lider olarak outran Mustafa Akıncı bu açıklamadan rahatsız oldu. Akıncı hemen ertesi gün bir basın açıklaması yaparak “Kıbrıs Türk tarafının önemsiz bir ayrıntı gibi görülmesine ve gösterilmesine fırsat verilmemelidir” dedi.

Akıncı, Çavuşoğlunun Anastasiadis’le görüştüğü ve bundan sonra da görüşeceği yönündeki açıklaması üzerine haklı olarak müzakere sürecinde Kıbrıs Türk halkının devre dışı bırakılmasının sakıncalı olduğu konusunda Türkiye’yi uyarma gereği duydu.

Rum tarafı eskiden beri müzakereleri doğrudan Türkiye ile yürütmek istediğini her vesile ile açıklamıştı. Bunun asıl nedeni “Kıbrıslı Türklerle anlaşamıyoruz bunun için doğrudan TC ile görüşelim, ya da Kıbrıslı Türk liderler uzlaşma istemez biz de uzlaşma isteyen TC ile görüşerek çözümü sağlayalım” değildir.

Bunun asıl nedeni “Kıbrıs Cumhuriyeti resmi yetkilileri ile işgalci Türkiye Cumhuriyeti resmi temsilcilerinin müzakere etmesi” amacına uygun oldumasıdır.

Türkiye Akıncı’dan memnun değilmiş, Akıncı bazı konularda TC’den gelen telkinleri dikkate almayarak müzakere masasında bazı adımlar atmış. Örneğin Crans-Montana’ya gitmeden once karşı tarafa harita vererek elini açık etmiş. Ya da Crans-Montana’dan sonra “artık federasyon değil, konfederasyon konuşması istendiği halde bunu yapmamış” o nedenle üzerine çizgi çekilmiş.

Çavuşoğlu’nun New York’ta Anastasiadis ile görüşmesinin asıl nedeni bu imiş. Bu yönde Anastasiadis de ulusal konseyde bilgi verdiği parti başkanlarına bu görüşmede neler konuştuklarını açıkladı.

Rum basını olaya geniş yer ayırdı. Rum basınnına göre Çavuşoğlu-Anastasiadis görüşmelerinde “yeni çözüm formülleri” konuşuldu. Çavuşoğlu yeni çözüm formula olarak “Konfederasyon” önerdi. Anastasiadis ise “Gevşek Federasyon” formula üzerinden tartıştı.

Böylece hala “Federasyon” formülünde ısrar eden Akıncı devre dışı kaldı. Anastasiadis amacına ulaştı. Bundan sonra Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak TC Dışişleri Bakanı ve daha sonra da TC Cumhurbaşkanı ile görüşmelere başlayacak.

Bu Kıbrıslı Türkleri ve bu adada Kıbrıslı Türkler sayesinde yasal olarak bulunan TC askeri gücünü ofside’a düşürmektir. Sırf Akıncı kendilerini dinlemedi diye başvurulan bypass yönteminin sonuçları ağır olacak.

Bunun bedelini de en başta biz Kıbrıslı Türkler ödeyeceğiz. Ama uzun vadede Türkiye de ödeyecek.

Bu politika Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin “devletten devlete görüşmesi”dir.

Kim ne söylerse söylesin Rum tarafı yıllardır bu fırsatı yakalamak için çabaladı. Ama TC yetkilileri bu fırsatı onlara altın tepsi içinde sundu.

Kimse inanmasın Anastasiadis gevşek federasyon görüşmeyecek. Takkiye yapıyor. Asıl amacı Türkiye’nin tanımam dediği ama bütün dünyanın tanıdığı kendi yarım devletini Türkiye’ye de tanıtmaktır. Gördüğümüz kadarıyla bunu da başarıyor.

Bu durumda Kıbrıslı Türkler denklemin neresinde olacak?

KKTC Dıişleri bakanı Çavuşoğlu-Anastasiadis görüşmesinden rahatsız olmadığını açıkladı. Ama ben çözüm isteyen bir Kıbrıslı Türk olarak büyük rahatsızlık duydum. Çünkü bu gelişme Kıbrıslı Türkleri tamamen yok sayan ve iki tarafta da azınlık pozisyonuna düşürecek bir gelişmedir.

Kıbrıs’ın güneyi Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tamamen Rumların idaresinde yoluna devam edecek, Kıbrıs’ın kuzeyi de toprakları azalmış olarak TC’ye bağlanacak. Böylece güneyde yaşamayı seçecek Kıbrıslı Türkler azınlık olurken, kuzeyde yaşamayı seçecek olanlar da artık Kıbrıslı Türk yerine sadece Türk olarak yaşamını sürdürecek.

Bu da yarım asırdan fazla bu topraklarda toplumsal varoluş mücadelesi veren, bunun için binlerce şehit veren, 2 hatta 3 kez herşeyini geride bırakarak göç yollarına düşen, büyük acılar yaşayan, çileler çeken Kıbrıslı Türklerin yok olması demektir.

Buna kimsenin hakkı yoktur. Türkiye’nin Akıncı’ya kızdı diye politika değiştirme lüksü hiç yoktur.

Son bir not: Bir zamanlar “devletten devlete görüşme” diye ortalığı inleten milliciler nerdesiniz? Siz devletten devlete derken KKTC ile Kıbrıs Rum devletinin müzakere etmesinden bahsederdiniz. Ama şimdi KKTC’nin esamesi okunmuyor. Türkiye Cumhuriyeti ile Kıbrıs Cumhuriyeti görüşüyor.

Siz duyamadım “Anavatan’a güveniniz tam mı?”

Helal olsun.