1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Devredilecek mi?
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Devredilecek mi?

A+A-

Bu kez Mağusa... Belediye arazisi
ve binası veriliyor mu?

 

Yine bir 'kamu arazisi devri' gündemi var karşımızda, bu kez henüz olgunlaşma aşamasında…
Mağusa'yı bilenler bilir, Mağusa'da Palm Beach'in tam karşısında Mağusa Belediyesi'ne ait bir anaokul ve bu anaokulun içinde bulunduğu büyük bir park var.
Belediye bu binayı ve araziyi Palm Beach Otel'e devretmek için girişim başlatmış.
Söz konusu yerin otel yapımı için Palm Beach Otel'e verilmesi karşılığında otel sahibinin kentin başka bir yerine ana okul yapması biçiminde bir plan var belediye başkanının düşüncesinde…

Pek tabii sözünü ettiğim alan paha biçilmez değere sahip.
Çok değerli bir yerden bahsediyoruz.
Şu anda anaokul o binada faaliyette değil.
Geçmiş dönemde Maraş MAGEM tesislerine taşınmıştı.
3 aylığına taşınan okul 1.5 yıldır henüz yerine gelmedi.
Belediye bir ‘tespit’ yapmış bu süre zarfında…
Binanın ömrünü tamamladığı ve yıkılması gerektiği kararına varılmış.
Pek tabii bu zaman içinde belediye başkanının Palm Beach Otel yönetimiyle de bazı görüşmeleri olmuş.
Otel araziye talip olmuş bu arada, gayrı resmi olarak…
Bu konu Belediye Meclisi'nde 'gündem dışı' olarak konuşulmuş.
Konuyu belediye meclisine belediye başkanı İsmail Arter getirmiş.
Tabii henüz ortada bir karar yok.

Kimilerine göre belediye meclisinin böylesi bir devir için yetkisi yok.
Zira belediye meclisi ve belediye başkanı 4 yıllık seçildiği için 4 yıllık projelere onay verebiliyor.
Bu ölçekteki bir devir için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor.
Biraz hukuki karmaşık bir süreç olsa da genel kanaat arazinin devri için hükümet kararı gerektiği yönünde…
Konu henüz olgunlaşma aşamasında.
Henüz ortada bir proje yok, plan da yok.
Hukuki olarak da işin çözülmesi gerekiyor.
Belki de perde gerisinde bu yönde faaliyetler sürdürülüyor, kim bilir.
Ancak elimizdeki bilgi bu bina ve arazinin Palm Beach Otel'e devredilmek istendiği ve bu yönde nabız yoklama çalışmalarının başladığıdır.
Sonrasında neler olacak, göreceğiz.

------------------------------------------------------------

• BİR TESPİT

Bu kafayla barış zor, üzgünüm

Yıllık iznimin bir bölümünü kullandığım için bir süre buralarda olamadım…
“Buralar”dan kastım, gazete, yazı işleri bakımından aktif değildim.
Ancak memleketi izleme açısından faydalı bir hafta oldu benim için.
Sakin-dingin kafayla iyi gözlemler yaptım, sohbet ortamlarında bulundum.
Parça parça izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.
Özellikle hemen hemen her gün güneye geçtim.
Bu tespiti daha önce de yazmıştım, yenilemekte fayda görüyorum; güneyde görebildiğim kadarıyla Rum toplumu barışa hazır değil.
Hani bu “hazır değil” sözü de pek sevdiğim bir söz değil ama başka şekilde bunu anlatmak da imkansız gibi...
Belki de hiç hazır olamayacaklar! Kim bilir.
Zira Kıbrıslı Rumların genelinde Kıbrıslı Türklere karşı saygı yok, ne yazık!
Bu cümleleri yazdığım için üzgünüm ama genel manzara ne yazık ki bu!
Detayları önümüzdeki günlerde yazacağım.

-----------------------------------------------

• BİR HABER

Emekli doktorlar yeniden istihdam edildi

Sağlık alanında doktor eksikliği olduğu aşikar!..
Bu soruna ve yansımalarına her fırsatta tanıklık ediyoruz.
Bir vatandaş şikayet etti “Emekli olan doktorları yeniden sözleşme ile istihdam ettiler” dedi.
Sağlık Bakanlığı yetkililerine sordum, bilgi doğru mu diye.
Evet bilgi doğru.
Ancak bunun sebepleri var.
Bir kere doktor eksikliği var, bu kesin!..
İkincisi Kıbrıs'ta çalışacak, bu işi yapacak, buraları tanıyan doktor bulmak çok zor.
Çalışacak olanlar da fazla ücret talep ettikleri için adaya gelmiyorlar.
Hal böyle olunca da emekli olan doktorlar yeniden istihdam ediliyor.
Bu uygulama daha önceki hükümetler döneminde de yapıldı üstelik, en azından ben öyle hatırlıyorum.
Kötü mü, evet kötü ama yapacak pek de bir şey yok sanki.
Ne dersiniz? 
 
------------------------------------------------

• BİR AÇIKLAMA

Haberi yok, ama onaylıyor!

Serdar Denktaş dün meclis kürsüsünde harikalar yarattı (!)
Sunat Atun tarafından Türkiye’de imzalanan kablo ile elektrik konusundaki anlaşmayı görüp görmediğine ilişkin sorular karşısında Denktaş anlaşmayı görmediğini, okumadığını itiraf etti.
Anlatılanlardan anlaşma ile ilgili olumlu bir intibası olduğunu söyleyen Denktaş tarihi bir itirafta bulunmuş oldu.
Düşünsenize, “Başbakan Yardımcısı” ancak, kendi bakanının başka bir ülke ile ilgili yapacağı anlaşmadan habersiz!
Okumamış!
Bu derece? Evet o derece!
Hüküm-et! Hükümet…

Bu yazı toplam 2011 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar