DİKO Başkan Vekili Markos Kiprianu, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yürütülen müzakerelerde konfederasyona doğru sürüklendiklerini iddia etti. Fileleftheros gazetesine konuşan Kiprianu, DİKO’nun 2018 yılındaki başkanlık seçimlerinde işbirliği yapacağı EDEK ve Dayanışma Hareketi’yle aralarında arzulanan çözüm konusunda anlaşmazlığın olduğuna işaret edilmesi üzerine, Kıbrıs sorununda izlenen politika ve bugünkü gidişin hatalı, zararlı ve verimsiz olduğu konusunda hemfikir olduklarını belirtti.

“Partiler aynı görüşte”

Çözüme yaklaşılmadığını, tüm bu sürecin hem müzakereler hem de öz açısından zarar da getirdiğini söyleyen Kiprianu, bu zararın gelecekte düzeltilemeyebileceğini ifade etti. Partilerin, Kıbrıs sorunundaki mevcut yaklaşım ve taktiğin durdurulması ve değişmesi gerektiği konusunda aynı görüşte olduklarını söyleyen Kiprianu, bir çözümün sahip olması gereken içeriği ve özü konusunda da hemfikir olduklarını belirtti.

Kiprianu, insan haklarını koruyacak, tüm vatandaşlar için temel özgürlüklerin uygulanmasını, göçmenlerin yerlerine geri dönmesini, orduların ve yerleşiklerin ayrılmasını, Türk garantilerinin kaldırılmasını ve Kıbrıslı Rumların arzulanan hedefleri olarak belirlenenlerin olmasını sağlayacak bir çözüm istediklerini anlattı.

Bir başka soru üzerine bugün tartışılanın; iki kesimli, iki toplumlu federasyon değil, iki egemen varlıklı bir federasyon olduğunu savunan Kiprianu, Kıbrıs Türk tarafının kendilerini yavaş yavaş konfederasyona doğru sürüklediğini iddia etti. Başkanlık seçimlerindeki aday olan DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos hakkında da konuşan Kiprianu, deneyim sahibi genç bir politikacı olduğunu söyledi.

Vatanın ihtiyaç duyduğu güvenirliğe sahip olduğunu, siyasi bedeller üstlendiğini belirten Kiprianu, ayrıca görüş sahibi olduğunu ve bunda sabit ve tutarlı olduğunu söyledi.

Lillikas 2004’ün tekrar edileceğini iddia etti

Öte yandan Kathimerini gazetesine konuşan Vatandaşlar İttifakı Başkanı ve başkanlık adayı Yorgos, ikinci bir Cenevre’nin konuşulduğunu ve edindiği bilgilere göre bunun uzun sürmesi ve Kıbrıs sorununun çözümü olana kadar görüşmecilerin oradan ayrılmaması yönünde bir çabanın olduğunu savundu. Bu sahnenin yine 2004’tekilerin yaşanmasına sebep olacağını ileri süren Lillikas, bundan bir kuşkularının olmadığını söyledi. Lillikas, çözüm buluna kadar sürekli Cenevre’de kalınmasının sıkı zaman takvimi değil, boğazda ilmik olacağını savundu.