‘Dinler’ ortadan kalkar mı?
“Dinler bir gün ortadan kalkar mı?”
BBC’den Rachel Nuwer soruyor bunu.
Dünya tarihinde en fazla kan ya din savaşları sonucu dökülmüştür, ya da milliyetçilik.
Eğer bir gün ortadan kalkacaksa –ki hiç sanmam- yanına milliyetçiliği de alır giderse, bir başka dünya kurulur sanırım.
***
Bu sene yılbaşında ilk kez farklı bir hediye geldi bize: İslami büro seti!..
Çok özel bir ambalaj içerisinde cennet-ül bakü esansı ve hadis kartları.
Şu meşhur Akademik Kıbrıs’tan geldi paket…
Her akşam çocuklarına, sevdiklerine okumayı sever annem, götürüp hediye edeceğim.
***
Mağusa’ya giderken fark ettik ki, ‘Külliye’ tüm haşmetiyle yükseliyor.
Kıbrıs tarihinin en büyük camisi olacak sanırım.
Son dönemlerde ‘din’e yönelik bu olağanüstü yatırımı görünce, belki de Rachel Nuwmer haklı diyorum.
Hep böyledir çünkü.
Ne eksilirse yaşamın içerisinde, abartılarak karşınıza çıkar, gözünüzün içerisine sokulur.
Ve ‘gösteriş’i artıkça, ‘öz’ü eksilir genelde.
***
BBC’deki saptamasında Rachel Nuwer diyor ki, yeryüzünde milyonlarca insan ölümden öte yaşamın ve tanrının olmadığına inanıyor.
“Ateizm” dünyada ilk kez bu revaçta.
California Pitzer College’den sosyoloji profesörü Phil Zuckerman’a atıfta bulunuyor yazar:
“Bugün hem toplam sayı hem de nüfus yüzdesi olarak her zamankinden çok daha fazla ateist var”
Gallup’un 57 ülkede 50 bin kişiyle yaptığı bir kamuoyu anketine göre, 2005-2011 yılları arasında kendisini dinci olarak tanımlayanların oranı yüzde 77’den 68’e gerilemiş...
Ateist olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 3’lük artış göstererek toplam nüfusun yüzde 13’üne tırmanmış.
***
“...Japonya, İngiltere, Kanada, Güney Kore, Hollanda, Estonya, Almanya, Fransa ve Uruguay yüz yıl önce dinin önem taşıdığı ülkeler iken, bugün dini inançların en zayıf olduğu ülkeler...”
Göreceli olarak zengin bu ülkelerde eğitim ve sosyal güvenlik sistemi güçlü, eşitsizlik oranı düşük.
Mesele inanların ‘inançlarına’ dokunmak değil aslında, mesele ‘güvenli bir gelecek, eşitlik içinde insanca bir yaşam...’
Yoksa herkesin inancı, kendine...