Yükseköğretim üst kurumu (YÖDAK)’ta “diplomasız profesör” skandalının ardından yeni bir iddia ortaya atıldı: “Başkan Turgay Avcı’nın diploması da gerçek değil.”

Tam ismiyle Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu üyesi dört profesör, başkanın diploma denkliğinin gerekli koşulları taşımadığı iddiası ile Yüksek Adliye Kurulu’na başvurdu.

Böylesi bir başvurunun kendisi bile ülkede gündemin altını üstüne getirmesi gerekirdi.
Çünkü “Üniversiteler Ülkesi” diyoruz!
Dört profesör imza atıyor ve “Başkan’ın diploması şaibeli” diyor.
Yüksek Mahkeme, başvurunun işleme girmesi için yasa gereği Cumhurbaşkanlığı’ndan gelmesi gerektiğini belirtiyor.
Cumhurbaşkanlığı sessiz kalıyor.

Yükseköğretim m üst kurulu Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’yla görüştüm.
“Diplomam burada” dedi ve çıkardı, 'The American University of Beirut’tan 1985 yılında alınmış diplomasını gösterdi. Diploma denkliğine dair yazışmaları ve mezunlar albümünü paylaştı.
Özellikle de 1870'den itibaren mezunlar indeksini yansıtan büyük cilt albümünün 'sahtesini' yapmak çok kolay değil, bu albümde mezunlar arasında ismini gördüm, okudum.

“Diplomanız varsa bu iddialar nereden ortaya çıktı” diyorum.

“Mesele diploma değil asıl hedef başka” diyen Prof. Dr. Turgay Avcı şu ifadeleri kullandı:
“Kimi Üniversiteler ve belirli çıkar gruplarının yönlendirmesi ile şahsımı hedef aldılar. Sahte profesör atayan üniversite var, bu yönde araştırma başlattım. Yükseköğretim kuralları dışında verilen doktora payeleri var, bunların üzerine gittim. Üç ayrı üniversite için izni alan, satan, bunu ticarete çevirenler var. Doktora alan ancak bu koşulları taşımayan insanlar var. Birileri denetim ve standart istemiyor.”

Tatar ve DAÜ neden sessizliği seçiyor?

“Sizi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar atadı, ancak kendisi sessiz ve yargının önünü açmıyor” diyorum.
Prof. Dr. Turgay Avcı, “Üyeler, başkan için karar alamaz. Başkan da üyesi hakkında soruşturma açamaz. Cumhurbaşkanı benim diplomamı gördü. Ayrıca diploma denkliğime dair tüm yazışmaları da gördü, bu iddiaların gerçek olmadığını biliyor, o nedenle de hakkımdaki iddiaları yargıya taşımıyor” yanıtını veriyor.

Yine de böylesine ciddi bir iddia karşısında, Cumhurbaşkanı’nın elindeki verilerle birlikte kamuoyuna açıklama yapması, kendi atadığı yöneticiye sahip çıkması gerekmiyor mu?
Turgay Avcı bu konuda bir yorum yapmıyor.

Kafasını kuma gömen bir diğer kurum Doğu Akdeniz Üniversitesi.
Turgay Avcı doktorasını DAÜ’de yaptı ve yıllarca bu üniversitede üst düzey görevler üstlendi.
DAÜ de Turgay Avcı’nın diplomasına yönelik iddialar karşısında sessizliğini koruyor.
 

“Lisans” diploması olmadan “yüksek lisans”a sahip olmak!
 

1- Lisans diploması olmadığı açıklanan YÖDAK üyesi Hasret Balcıoğlu da doktorasını DAÜ’de yaptı.

2- UBP Milletvekili Resmiye Canaltay’ın, internet üzerinden online eğitim veren ve “diploma denkliği olmadığı” iddia edilen Breyer State Üniversitesi’nden aldığı belgeyle DAÜ’de “yüksek lisans” programına katılarak mezun olduğu biliniyor.

“Üniversitelerdeki öğrencileri, akademisyenleri ve programları takip etme imkanımız yoktur”

“Şimdi ne yapacaksınız” diyorum, Prof. Dr. Turgay Avcı yanıtlıyor.
“Çirkin, gerçek dışı ve temelsiz bu iddialar karşısında hukuk mücadelesi vereceğim. Hem dört kurul üyesi, hem de YÖDAK’a ayrı ayrı dava açtım. Polise başvuruda bulundum. Diplomam sahte olsa bunu yapar mıyım? Asıl yoğunlaşmamız gereken yükseköğrenimin durumudur. YÖDAK’ın bağımsız ve özerk bir kurum olması şarttır, mutlaka yasası değişmelidir. Yükseköğretim Denetleme Kurulu siyasetten arındırılmalıdır. Eğer hedef KKTC’de yüksek kalite ve standartta bir yükseköğrenim yaratmak ve hem akademik kadro hem de altyapı anlamında dünya standartlarına ulaşmaksa bu modelle sonuç alınamaz. YÖDAK’ın yasa ve düzeninin değişmesi için mücadele edeceğim”

Bir yıl kadar önce Turgay Avcı’ya yükseköğrenimdeki öğrenci sayısını sormuş ve “Bizde bu yönde veri yoktur” yanıtını almıştım.
Kendisine bu sohbetimizi anımsatıyorum.
“Evet, YÖDAK’ta hiçbir veri yok. Bunu takip edecek bir altyapıya da sahip değiliz. Ne akademisyen, ne de öğrencileri takip etme imkanı var… En önemlisi de hangi üniversite, hangi programları uyguluyor, bunu takip edemiyoruz. Kimileri bu düzenin böyle devamından yanadır.”

Avcı’ya bir soru daha yöneltiyorum: Şu anda 21 aktif üniversitemiz var, 2 üniversite de eğitime geçmek için bekliyor. Uluslararası standartlara ve koşullara uygun üniversite sayımız kaçtır?

Yanıt geliyor:
“5-6 üniversitemiz tartışmasızdır, dünya standartlarındadır… Bu sayıyı artırmak için de standart şarttır. Daha fazla yorum yapmam YÖDAK Başkanı olarak doğru değildir.”

Prof. Dr. Hasgüler: Lübnan’a kadar gittim, ikna olmadım

Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, YÖDAK Başkan yardımcısı…
Gelecek ay görev süresi tamamlanıyor.
Turgay Avcı’nın üniversite diplomasının gerçekliği, denkliği ve geçerliliği hakkında 47 sayfalık bir rapor hazırladı.
En önemlisi de Lübnan’a kadar gitti, üniversite yetkilileri ile görüştü.
“Diplomanın gerçekliği ve denkliğine ikna olmadım, çelişkiler var” diyor.

“Bu süreç nasıl başladı” diye soruyorum.
“YÖDAK üyesi olarak Hasret Balcıoğlu’nun diplomasının geçersiz olduğu ortaya çıkınca, o zaman tüm rektörler, seçilmiş senatörler ve YÖDAK üyelerinin diplomalarını istedik. Başkan’ın sunduğu diplomanın denkliğinden tatmin olmadık. YÖDAK Yönetim Kurulu Sn. Turgay Avcı’nın Beyrut Amerikan Üniversitesi’nden 1985 yılında almış olduğunu beyan ettiği elektrik mühendisliği diplomasını inceledi ve bu diplomanın buradaki diplomalara denk olmadığı görüşünde birleşti. YÖDAK yönetimi de başkanın diplomasını araştırma yetkisini bana verdi. Bizim isteğimiz eldeki verilere göre kararı bağımsız yargının vermesidir. Cumhurbaşkanlığı gerekli dosyayı Yüksek Adliye Kurulu’na gönderecek, kararı da yargı verecek.”