Diyalogdan kaçınmak
Okullarda başörtüsünün önünü açan Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uyulacak Kurallar ve Disiplin (Değişiklik) Tüzüğü yeniden değerlendirilmek üzere geri çekildi.
Geri çekilme kararını Başbakan Üstel, Meclis kürsüsünden duyurdu.
***
Peki bu tüzük değişikliği ile birlikte başlayan tartışmalarda, mağduriyet yaşayan öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin mağduriyetleri ne olacak?
Çocuklarımız için sınav haftaları ne kadar önemlidir, hepimiz biliyoruz. Ancak düşüncesizce değiştirilen bir tüzükle, çocuklarımızın sınavlarına giremedikleri, başörtüsü tartışmalarına alet edilen çocuklarımızın yaşadıkları travmayı nasıl temizleyecekler?
***
UBP-DP-YDP Hükümeti’nin geçmişine baktığımızda sürekli sorunları konuştuğumuzu görüyoruz. Halbuki, hükümetler sorunları çözmeli, sorun yaratmamalı… Ancak bizde (işbilmezliklerden kaynaklı) bu durumun tam tersi yaşanıyor.
Ya da bu ülkeyi kaosa sürüklemek için, bilinçli politikalar bunlar…
***
Çevremize bakıyoruz; eğitimde, sağlıkta, ekonomide, güvenlikte, trafikte ciddi sorunlar var… Her şey bir kördüğüm olmuş durumda…
Kafamızı çevirip hükümete bakıyoruz; mevcut sorunlar karşımızda dururken, yeni sorunlar yaratan bir yapı görüyoruz.
***
Evet eğitimde ciddi sorunlar var…
Bu sorunları bir çırpıda, okullarımızdaki konteyner sınıflar, öğretmen ve hademe eksiklikleri, eğitim müfredatının içeriği, güvenlik sorunları, ulaşım, ergonomik yapı, okul eksiklikleri (ve daha birçok) şeklinde sıralayabiliriz.
Bu sorunlar devasa bir şekilde karşımızda dururken, “başörtüsü” tartışmasını gündeme getirme, ancak da bu toplumu kamplara böler ve tartışmaları çok farklı kesimlere taşır. Bu da en son isteyeceğimiz ve asla kabul edemeyeceğimiz bir şeydir.
***
Konu bu kadar hassasken, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu çıkıp Türkiye basınına konuşup, “Bir sorunu aştık” da diyebiliyor.
Çavuşoğlu bu ülkede anadili Türkçe olmayan çocukların eğitim sorunu yaşadıklarının farkında mıdır acaba?
Ya da çocukların başlarını doğru düzgün bir sınıfa değil de konteyner sınıflara soktuğundan?
Çocukların okullarına mutsuz ve isteksiz gittiklerinden?
Eğitimin fahiş fiyatlarla özel okullara kaydığının?
Okullarda güvenlik sorunları yaşandığının?
***
Bu sıkıntılara dair adımlar atılmasını beklerken, biz çıkıp suni bir gündemle eğitimi kilitliyoruz. Büyük bir marifetmiş gibi de çıkıp bunu Türkiye basınıyla da paylaşabiliyor Sayın Çavuşoğlu… Belli ki bunu da bir sorun olarak görüyor.
***
Şu bir gerçek ki, hiçbir dönemimizde inanç ve özgürlüklere karşı bir müdahale ve saldırı olmamıştır. Olmayacaktır da…
Ben Kıbrıs’ın en bilindik müezzinlerinden Ahmet Gürses’in torunu olarak, dedemden hep “Hoşgörüyü” ve “Saygıyı” dinledim. Bunları içselleştirdim… Böyle büyüdük…
Bu ülkede hiçbir zaman da başörtüsü sorunu olmadı…
***
Olayın bir de şu boyutu var; eğer bir tüzükte değişiklik yapılacaksa da bu tüm taraflarla tartışılarak, uzlaşıya varılarak yapılmalıdır. Bu işin yöntemi bu olmalıdır.
“Ben yaptım olur” şeklinde değil…
Diyalog kurarak olur…
Şimdi geri çekildi bu tüzük ve diyalog kurularak yeniden ele alınacağı söyleniyor.
Peki neden en başından bu yöntem tercih edilmedi?
Çünkü diyalog kurmaktan kaçan, bu toplumun gailesini çekmeyen, sorun yaratmak üzerine kurulmuş bir hükümetle karşı karşıyayız.