1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Dizdarköy’de (Nisu) “kayıplar”ı anlatacağız…
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Dizdarköy’de (Nisu) “kayıplar”ı anlatacağız…

A+A-

AKEL Nisu (Dizdarköy) örgütü ile İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Savaş Mağdurları örgütü “Birlikte Başarabiliriz”, ortak etkinlik düzenliyor…

 

s1-093.jpg

AKEL Nisu (Dizdarköy) örgütü ile İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Savaş Mağdurları örgütü “Birlikte Başarabiliriz”, 11 Temmuz 2019 Perşembe akşamı saat 19.30’da Proodos Nisu Kulübü’nde “Kıbrıs’ın kayıplarını ararken” başlıklı ortak bir etkinlik düzenliyor…

Etkinlikte biz de YENİDÜZEN ve POLİTİS gazetelerinde, araştırmacı bir gazeteci olarak Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum okurlarımızın olağanüstü katkılarıyla yürütmekte olduğumuz “kayıplar”la ilgili çalışmalarımızı bir power-point sunuşunda fotoğraflarla aktaracağız, etkinliğe katılanların sorularını yanıtlayacağız.

s3-042.jpg

Etkinlikte İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Savaş Mağdurları örgütü “Birlikte Başarabiliriz” adına Erbay Akansoy bir konuşma yapacak… Tüm yakınlarını Muratağa-Atlılar-Sandallar katliamında kaybetmiş olan Hüseyin Rüstem Akansoy’un oğlu ve bir barış aktivisti olarak Kıbrıs Diyalog Forumu’nda barış için çalışmalar yürüten Erbay Akansoy’un yanısıra, Palekitre katliamında ailesini yitirmiş olan George Liasi de duygu ve düşüncelerini aktaracak.

1974’te bazı Kıbrıslıtürkler Palekitre’ye giderek burada bir evde bulunan ve Liasi ile Suppuris ailelerine mensup, ağırlıkla kadınlar ve çocuklardan oluşan toplam 21 kişiyi öldürmeye çalışmışlar, bunlardan 17 Kıbrıslırum’u öldürmüşler, o günlerde henüz 13 yaşlarında olan George Liasi’yi de başından vurarak öldü diye bırakmışlardı. Ancak George Liasi ölmemiş, bu katliamdan sağ çıkarak hayatta kalmayı başarmıştı. Aynı katliamda henüz 10 yaşlarındaki Petros Suppuris de vurulmuş ve öldü diye bırakılmış ancak sağ kalmayı başarmıştı. Petros’un kardeşi Kostas gizlendiği için hayatta kalmıştı. George Liasi’nin kızkardeşi ise bacaklarından vurularak öldü diye bırakılmış, henüz birbuçuk yaşlarındaki kucağındaki bebeği ise öldürülmüştü. Liasi’nin kızkardeşi de ağır yaralı olarak katliamdan sağ kurtulmuş ve tekrar yürüyebilmek için ağır ameliyatlar geçirmiş, yıllarca tedavi görmüştü… İki aileyi kökünden temizleyen sözkonusu birkaç Kıbrıslıtürk, soğukkanlılıkla işledikleri bu cinayetler ve yaptıkları tecavüzler nedeniyle herhangi bir ceza görmediler. Aynı şekilde Muratağa-Atlılar-Sandallar katliamını gerçekleştiren ve ağırlıkla kadınlar ve çocuklardan oluşan 126 Kıbrıslıtürk’ü katlederek onları toplu mezarlara gömen EOKA-B’ci grup da hiçbir zaman ceza görmemiş bulunuyor. Oysa gerek Palekitre, gerekse Muratağa-Atlılar-Sandallar katliamları, insanlığa karşı işlenmiş suçlardır ve bu tür suçlarda zaman aşımı da yoktur. Ancak her iki toplum da bu tür suçlara bulaşmış kendi suçlularını koruduğu için, bu tecavüzcü ve katiller, hiçbir zaman herhangi bir cezaya maruz kalmamış bulunuyor ve bunlar Kıbrıs için birer utanç olarak öylece duruyor…

ss-071.jpg

George Lisasi, 1974’ten sonra Palekitre (Balıkesir) göçmeni öksüz bir çocuk olarak Atina’da öğrenimini sürdüren abisinin yanına gitmiş, ablası Yanulla da uzun tedaviler ardından Atina’da onlara katılmıştı. Ancak George Liasi, Yunanistan’da yaşamını sürdürmek durumunda kalmış olsa dahi, Kıbrıs’la bağını hiçbir zaman koparmamış ve her fırsatta Kıbrıs’a gelmeyi sürdürüyor. George Liasi halen AKEL Merkez Komitesi’nin de bir üyesi…

Dizdarköy’de (Nisu) düzenlenecek etkinlikte işte bunları konuşmayı ve bu konularda gelebilecek soruları yanıtlamayı tasarlıyoruz.

Etkinlikte, ayrıca Lurucina’dan (Akıncılar) Yusuf Çaylar ile Lefkoşa’dan Mihalis Yangu Savva da, birer “kayıp” yakını oldukları halde birlikte başka “kayıplar”la ilgili gönüllü ve insani bir görev olarak nasıl çalıştıklarını, nasıl bilgi topladıklarını anlatacaklar. Yusuf Çaylar’ın sevgili babacığı İsmail İsmail, 1964’ten beridir “kayıp”… Mihalis Yangu Savva’nın ise kardeşi 1974’te Bilelle’deki Kulaklı Tepe’de “kayıp” edilmişti ancak Mihalis Yangu Savva, kendi çabasıyla kardeşi ve kardeşiyle birlikte olan diğer bazı Kıbrıslırum “kayıplar”ın yerini buldu ve bu bölgeyi Kayıplar Komitesi’ne de gösterdik ve burada yürütülen kazılarda, kardeşinden geride kalanlar bulundu, kimliklendirildi ve aile tarafından defnedildi. Mihalis Yangu Savva, kendi “kayıp” kardeşinden geride kalanlar bulunmuş olmasına karşın, pek çok başka “kayıp” Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum’un gömü yerlerinin bulunması için yıllardır insani ve gönüllü biçimde adamızın her iki tarafında uğraş veriyor. Bu yüzden bazı aşırı sağcıların da pek çok tehdidine maruz kalmış durumda.

s2-081.jpg

Dizdarköy’de (Nisu) düzenlenecek etkinliğin açılış konuşmasını, kendisi de bir “kayıp” yakını olan AKEL Lefkoşa-Girne Bölge Sekreteri Hristos Hristofidis yapacak…

Etkinlikte Rumca ve İngilizce çeviri de yapılacak…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2035 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar