Güney Kıbrıs’ın, doğalgazdan faydalanmasına ilişkin strateji çerçevesinin belirlenmesinde Enerji ve Ticaret Bakanlığı’nın çabalarına katkı sağlayacak özel uzmanların (danışmanların) istihdam edilmesi konusunun ileriye götürüleceği belirtildi.
Kathimerini gazetesine açıklamalarda bulunan Güney Kıbrıs’ın Enerji, Ticaret ve Sanayi Bakanı Yorgos Lakkotripis, bu strateji taslağının, Memorandumun öngördüğü şekilde Troyka’nın önüne konması için, sonbahar başlarında hazır olması gerektiğini ifade etti.
Troyka’nn rolünün de “danışmanlık” olduğunu anımsatan Lakkotripis, ortaya konulan zaman takvimlerinin, durumların doğru gidişata yönelik olarak ilerlemesi açısından ciddi bir baskıyı teşkil ettiğini de söyledi.
Lakkotripis açıklamasında ayrıca 12. parselde yapılacak olan teyit sondajının iki veya üç ay öncesinde olduklarını, Güney Kıbrıs’ın “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisinde bulunan diğer beş parsel için iki şirkete verilen izinler çerçevesinde de sismik araştırmaların başlayacağını ifade etti.
Güney Kıbrıs’ın Devlet Hidrokarbon Şirketi’nin (KRETİK) rolünü ve yetkilerinin net bir şekilde belirlenmesi için Bakanlar Kurulu’na yönelik olarak bir öneri hazırladığını söyleyen Lakkotripis, Enerji Bakanlığı’nın yeni genel müdürlük görevine, Stelyos Himonas’ın, 22 Nisan tarihinde başlayacağını belirtti.

KRETİK Başkanı Haralambos Ellinas

Güney Kıbrıs’ın Devlet Hidrokarbon Şirketi (KRETİK) Başkanı Haralambos Ellinas, doğalgaz alanında gerekli olan kararların derhal alınması görüşünü yineledi.
Alithia gazetesine söyleşi veren Ellinas, doğalgaz sıvılaştırma terminalinin inşası için her şeyi yapmaya da hazır olduklarını söyledi.
Bir soru üzerine Ellinas, Noble Energy’nin teyit sondajı olarak nitelendirilen ikinci sondajı geçen yıl veya 2012 yılı başlarında ileriye götüreceğini söylemediğine dikkati çekerek bu yöndeki soruyu kendi kendilerine sorduklarını ve de kendi kendilerine yanıtladıklarını, hatta geciktiği gerekçesiyle de Noble Energy Şirketi’ni suçladıklarını ifade etti. 

Ellinas, Noble Energy’nin bunu (ikinci teyit sondajını) yaz ayına kadar en geç Ağustos ayına kadar yapmakla yükümlü olduğunu anımsattı.

Ellinas, doğalgaza ilişkin terminal konusunda anlaşma imzalanmasından önce doğalgazın satılmasının mümkün olmadığına da dikkati çekti.

İsrail’in Türkiye’nin boru hattını değerlendirmeye karar vermesi durumunda tüm planlamaların bozulup bozulmayacağı şeklindeki bir soru üzerine Ellinas, kendi terminallerinin, İsrail’in kendi doğalgazını buradan getirip getirmeyeceğiyle ilgili olmadığını söyledi.

Noble Energy’nin, İsrail’e herhangi bir atıfta bulunmaksızın 12. parsel temelinde ciddi önerilerde bulunduğunu ifade eden Ellinas, “ENİ ve Total buraya neden geldi? Sondaj mı yapmaya geldiler? Buradan doğalgazı İtalya ve Fransa’ya nasıl taşıyacaklar? Borularla mı? Bunlar olmayacak. ENI ve Total büyük olanaklara sahip büyük şirketlerdir. Kıbrıs MEB’indeki parsellerde sondajlara başladıkları zaman delik açmak için 2 milyar Euro harcamayacaklar, bu çok paradır” şeklinde de konuştu.

“DOĞU AKDENİZ DOĞAL ZENGİNLİĞİNİN KONTROL ALTINDA TUTULMASI”

Fileleftheros gazetesi, Türkiye’nin, doğalgaz başlığında Güney Kıbrıs ile İsrail arasındaki işbirliğinin “arasına” girme girişiminde bulunduğunu iddia etti.

Gazete Ankara’nın, Tel Aviv ile yeniden yakınlaşma mantığı içerisine girerek, bu yöntemle ya İsrail ile Güney Kıbrıs arasındaki işbirliğinin sonlanacağını ya da planlamaları değiştireceğini düşündüğünü ileri sürdü.

Gazete, Ankara’nın, bu yolu, bir bedelinin olacağını bilerek seçtiğini, Arap dünyasına yönelik açılımlarının, bundan olumsuz etkileneceğini savundu.

Doğu Akdeniz doğal zenginliğinin kontrol altına alınması için bu dönemde, gerek perde gerisinde gerekse “yeraltında” büyük bir çabanın söz konusu olduğunu ileri süren gazete, diplomatik araç olarak kullanılan bu yer altı savaşında “Kıbrıs”ın merkezde olduğunu yazdı.

Türkiye ile İsrail arasındaki yeniden yakınlaşmanın Başkan Barack Obama aracılığıyla Amerikalılar tarafından empoze edildiğini öne süren gazete, Amerikalıların, (İsrail ve Güney Kıbrıs) doğalgazının, boru hattı aracılığıyla Türkiye üzerinden taşınmasını “motivasyon” olarak ortaya koyduklarını yazdı.

Türklerin, Güney Kıbrıs’ın doğalgazından, kazanca ve söz sahibi olmaya kararlı olduklarını yazan gazete Türkiye’nin satın aldığı ve “Barbaros Hayrettin Paşa” ismini verdiği “Polarcus” gemisinin bu hafta içerisinde Kıbrıs bölgesinde olacağını ileri sürdü.

İSRAİL İLE GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR

Gazete aynı haberinin devamında, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile Enerji, Ticaret ve Sanayi Bakanı Yorgos Lakkotripis’in geçtiğimiz hafta Tel Aviv’de gerçekleştirdikleri temaslara yer verdi.

Bu görüşmelerden, “İsraillilerin, Kıbrıs ve Yunanistan’ı, Avrupa’ya yönelik kesin bir yol olarak gördükleri” mesajının ortaya çıktığını yazan gazete, İsraillilerin, ihracat yöntemi olarak sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) formülünü ciddi şekilde düşündüklerinin de ortaya çıktığını belirtti.

Gazete İsrail ve Güney Kıbrıs’ın, doğalgazdan birlikte faydalanma konusunda anlaşma sağlamalarına ilişkin temasların, bu hafta içerisinde teknokrat düzeyinde de devam edeceğini, Büyükelçi Tasos Conis’in ileriki günlerde İsrail’e gideceğini yazdı.

Gazete “İsrail Enerji Zenginliğiyle Nereye Gidiyor” başlıklı bir başka haberinde, İsrail’in enerji zenginliğini kullanma ve dağıtımı konusunda alacağı kararların Güney Kıbrıs için hayati önemi taşıyacağını belirtti.

İsrail tarafından alınacak ve Güney Kıbrıs için hayati önem taşıyacak olan bu kararların, güvenlik konularıyla bağlantılı olduğunu belirten gazete bunun bir diğer deyişle Yahudi devletinin, dost olmayan bir coğrafik alanda hayatta kalması anlamına geldiğini de yazdı.

(tak)