İlk devrenin kapanış maçında güçlü ve sistemli yapısıyla herkesin takdirini kazanan, gençlere verdiği “doğru-düzgün” önemle dikkat çeken Doğan Türk Birliği, Lapta’yı deplasmanda mağlup ederek devreyi galip kapattı.

Doğan TB için bir şeyler dedik. Peki ya Lapta? Tamam, onlarda gençlere önem veriyorlar gibi gözüküyor da, bana göre işin aslı hiç de öyle değil. Kulübü darmadağın ettiler. Kendi kafalarına göre kadro dışı bırakmalar, yıllarca emek veren, yaşları halen 30’un altında olan isimleri, yaşlı diye kadro dışı bıraktılar. Kalktılar biz gençlere önem vereceğiz diye bir yalan uydurarak, yaşları 17 ila 20 arasında değişen gençlere ateşten gömlek giydirdiler.

Hiç kimse kusura bakmasın. Bunun adı gençliğe önem falan değildir. Bunu, bu ülkede gençleri (A2 Ligleri’ni) en yakından takip eden kişilerden biri olarak söylüyorum. Gençlere önem vermek, tecrübeli oyuncularınızın, belli birikimleri olan oyuncularınızın arasına yılda 4-5 genç oyuncu koyarak onları önümüzdeki yıla hazırlamaktır.

Siz kalkacaksınız 18 tane genç takım oyuncusunu bir anda ‘A’ takıma çıkaracaksınız, o çocukların her gelenden 5-6 yiyerek özgüvenlerinin kaybolmasına sebep olacaksınız, sonra da gelip bana, “Biz gençlere önem veriyoruz, geleceğin takımını kuruyoruz diyeceksiniz.” Sizin tek istediğiniz bedava futbolcu. Başka da bir şey değil.  Yine de dün sahada müthiş bir mücadele örneği gösteren tüm Lapta futbolcularına helal olsun. Bu genç yaşlarında ateşten gömleği giydiler ve mücadele ettiler. Suç onların değil elbet. Suç takımı bu hale getirenlerin. Yoksa bu oyuncuların arasında gelecekte adından çokça söz ettirecek isimler çok fazla.

Neyse artık maça gelelim. Karşılaşma öncesi Doğan Türk Birliği’nin farklı bir galibiyet elde etmesi bekleniyordu. Aldanmayın skorun 2-0 olduğuna. Karşılaşma boyunca Doğan Türk Birliği’nin 4 topu da direkten döndü. Buna karşın Lapta iyi mücadele etti ama güçleri bu kadar. Ellerinden gelen bu. İlk yarıda sahada durgun bir Doğan takımı vardı. Net pozisyon yakalayamadılar. Doğan Türk Birliği yine her zaman olduğu gibi kanatları iyi kullandı. Özellikle Aydın Aygın’ın kanadı sürekli çalıştı. Kenan Oshan ise her geçen hafta üzerine koymaya devam ediyor. Dünkü maçta da arkadaşlarına sürekli pozisyonlar hazırladı.

Doğan’ın belki de en büyük avantajı Jose Makûsa gibi bir adamının olması. Jose, özellikle orta sahaya gelip top alarak oyunun kanatlara açılmasında büyük rol sahibi. Maçlarda özellikle dikkat ediyorum, attığı gollerde atağı başlatan isim hep Jose. Topu kanatlara aktarıyor ve doğrudan ceza alanında pozisyon arıyor. Dün de bu şekilde çok pozisyon buldu. Doğan savunmasına dünkü maçta pek iş düşmedi. Öyle ki; Münür, Salih, Emin, Kenan, Aydın, Jose ve Selim’le birlikte sürekli atak oynamaya çalıştılar.

İkinci yarıdaki Doğan Türk Birliği çok daha iyiydi. Daha organize ve ne yaptığını bilen bir takım vardı sahada. İkinci yarıda oyuna giren Ahmet Çağer’i zaten daha önceden biliyordum. Çok kaliteli bir sol ayak. Üzerinde durulursa Doğan Türk Birliği bu bölgede 15 yıl adam aramaz.

Sonuç olarak hak edenin kazandığı bir maç oldu. Galibiyet Doğan için çok önemliydi ve amaçlarına ulaştılar. Lapta için söylediklerimi kimse yanlış anlamasın. Şapkayı öne alıp düşünme zamanıdır. Bazı şeyler küme düşmekten daha önemlidir. Bu değerlerin farkına varılmazsa ve takımı yönetenler kendi egolarını tatmin etmeye devam ederse vay Lapta’nın haline.

Karşılaşmanın hakemi Utku Hamamcıoğlu bana göre iyi bir maç yönetti. Oyuncularla olan diyaloğu ve verdiği kararlar hep yerindeydi. Pozisyonlara olan yakınlığıyla dikkatimi çekti.