1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Doğduğum yerde ölmek isterim”
“Doğduğum yerde ölmek isterim”

“Doğduğum yerde ölmek isterim”

Kozanköy’deki 349 metrekarelik arazisi Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kararıyla iade edilen 78 yaşındaki Nikolas Skurides, Kozanköy’e yerleşme konusunda kararlı olduğunu söyledi

A+A-

Ödül Aşık ÜLKER

Kozanköy’deki 349 metrekarelik arazisi Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kararıyla iade edilen 78 yaşındaki Nikolas Skurides, Kozanköy’e yerleşme konusunda kararlı olduğunu ve hayatının kalan kısmını doğup büyüdüğü yerde yaşamak istediğini söyledi.

Kozanköy’de doğup büyüdüğünü ve 15 Ağustos 1974’te köyü en son terk edenlerden olduğunu kaydeden Skurides, Kıbrıs Türk basınından ilk kez Yenidüzen’e konuştu.

Ahmet Derya’nın tercümanlığıyla yapılan röportajda geçişler başladıktan sonra sürekli Kozanköy’e gittiğini ve köylülerle arkadaş olduğunu anlatan Skurides, “2003’de köye gelip evimizin yıkılmış olduğunu görünce bu durum beni çok etkiledi, aylarca hasta yattım. Moral bozukluğuma rağmen gelmemezlik etmedim, köyüme gelmeye devam ettim. Öyle ki, günlük kahvemi köye gelip, Kıbrıslı Türklerle içmeyi tercih ettim. Onlarla da arkadaş oldum ve gelip onlarla köyümde kahve içerdim” diye konuştu.

Nikolas Skurides şunları söyledi:

“2003’de barikatlar açıldıktan sonra Kıbrıslı Türklerle çok karıştım, Türkiye’den gelen Türklerle de yedim, içtim, eğlendim. Bu zaman zarfında herhangi bir endişe, kaygı duymadım. Ben yanımdaki kişileri insan olarak görürüm, dinini, milliyetini düşünmem.”     

Çözümün yakın olmadığını, çözüm umudunun azaldığını düşündüğünde TMK’ya başvurma kararı aldığını söyleyen Skurides, “Köye gidip geldikçe söz konusu alanda hareket olmadığını gördüm ve soruşturunca bu arazinin kimseye verilmediğini öğrendim. Birine verilmediğini öğrenince başvurmaya karar verdim. birine verilmediği için kimseyi de rahatsız etmeyecektim” dedi.

Nikolas Skurides, iade kararı sonrasında köylülerin verdiği tepkiye şaşırdığını ve hayal kırıklığı yaşadığını belirterek, “Bu tepkilerin biraz da politik kışkırtmalar neticesinde olduğunu duydum. Politik kışkırtmalar daha çok oy hesabıyla yapılır. Ama keşke böyle olmasaydı. Ben sıradan basit bir insanım, gidip oraya yerleşseydim, kim bilecekti veya kime ne zararı olacaktı. Ben bir insanım, Türk otoritesi altındaki bir yerde evimi yapıp, günlük yaşam içinde insanlarla beraber yaşamımı sürdürsem bunun kime ne zararı var? Bunu politize etmenin anlamı ne?” diye konuştu.

Skurides, iade edilen arazide kaçak bir inşaatın söz konusu olmadığını ve projenin Şehircilik Dairesi ve KTMMOB’nden vize aldığını, Girne Kaymakamlığı’nın projenin bir kopyasını Elektrik Kurumu’na ve bir kopyasını da Lapta Belediyesi’ne gönderdiğini anlattı. Skurides, Elektrik Kurumu’nun olumlu görüş verdiği projeyle ilgili Lapta Belediyesi’nin bir aydır olumlu ya da olumsuz görüş vermediğini belirtti.

Nikolas Skurides, Kıbrıs sorununun çözülmesini istediğini ancak çözümü çok yakın görmediğini dile getirerek, “Bir çözümle köyüme dönme ihtimalini çok yüksek görmediğim için de şimdi köyüme yerleşmek ve kalan hayatımı orada geçirmek, hayalimi gerçekleştirmek istiyorum” dedi. 

Skurides, “Politikacılar karıştırmadığı sürece sıradan insanlar arasında sorun yoktur... Eğer olaylara insani yönden bakarsak çözümü kolay buluruz... Bulunacak çözümde eksiklikler olacak ama önemli olan olaya insani açıdan bakmaktır, çıkarlar açısından değil. Geçmişte milliyetçi çizgide biri olarak şunu söylemek isterim, Kıbrıs’ta hepimiz hatalar yaptık ama solcular daha az hata yaptı” diye konuştu. 

o1-015.jpg

  • Soru: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
  • Skurides: 22 Ocak 1940’da Larnakatis- Lapitos’da (Kozanköy) doğdum ve 1974’e kadar da orada yaşadım. Bana iade edilen yerdeki evde doğdum, büyüdüm, yaşadım. 3 erkek, 2 kız olmak üzere 5 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydum. Evden ayrıldığımda 34 yaşındaydım  ve bekardım. 1973’de babam ölmüştü. O dönemde kız kardeşime de köyde bir ev yapmıştık.  15 Ağustos 1974’de köyümden ayrıldım, köyü son terk edenlerdenim.

 

 “2003’de köye gelip evimizin yıkılmış olduğunu görünce bu durum beni çok etkiledi, aylarca hasta yattım. Köyüme gelmeye devam ettim. Öyle ki, günlük kahvemi köye gelip, Kıbrıslı Türklerle içmeyi tercih ettim. Onlarla da arkadaş oldum”

 

“Günlük kahvemi Kıbrıslı Türklerle içmeyi tercih ettim”

  • Soru: Geçişler başladıktan sonra köyünüze ve evinizin olduğu yere gittiniz mi? Siz köyden ayrılırken evinizin olduğu arazi şu anda boş. İlk geldiğinizde ne hissettiniz?
  • Skurides: 2003’de barikatlar açıldığında “köyüme gideyim” diye ilk düşünenlerdenim. 2003’de köye gittim, evimiz yıkılmıştı. Sadece bizim değil, bizim evle bitişik nizam aileye ait 4 ev yıkılmıştı. 74’de köyü üzerimizdeki elbiselerle terk etmiştik, hiç eşya alamamıştık. Asker köye girince, son anda köyden ayrıldık. 2003’de köye gelip evimizin yıkılmış olduğunu görünce bu durum beni çok etkiledi, aylarca hasta yattım. Moral bozukluğuma rağmen gelmemezlik etmedim, köyüme gelmeye devam ettim. Öyle ki, günlük kahvemi köye gelip, Kıbrıslı Türklerle içmeyi tercih ettim. Onlarla da arkadaş oldum ve gelip onlarla köyümde kahve içerdim.

“74’den önce de Kıbrıslı Türk arkadaşlarım vardı”

  • Soru: Çocukluğunuzda ve gençliğinizde Kıbrıslı Türklerle ilişkiniz var mıydı?
  • Skurides: Köyde Kıbrıslı Türk olduğunu hatırlamam ancak eskilerden duyduğum kadarıyla birkaç aile vardı. O dönemde bizim köye Gambilli’den Hüseyin adında birinin gelip derelere sivri sineklere karşı ilaçlama yaptığını hatırlarım. Çocukluğumda babam at veya eşeklerle seyyar olarak köyleri gezip gümüş ve altın mücevher satardı, daha sonraları araba ile gitmeye başladı. Ben de babamla giderdim. Gezdiğimiz köylerde Kıbrıslı Türklerle yakın temasımız olurdu, müşterilerinin çoğu Kıbrıslı Türk’tü. Bu temas 1974’e kadar kopmadı. 74’den önce de iki toplum arasındaki çatışmalara rağmen Kıbrıslı Türk arkadaşlarım vardı. Ben de tütün fabrikasında elektrik mühendisi olarak çalışırdım. O dönemde şoför olan bir arkadaşım aracılığıyla Yusuf adında bir Kıbrıslı Türk şoförle tanışmıştım. 1974 öncesinde Yusuf’la birlikte eğlenceye, yemeğe giderdik. Kontrol noktaları açıldıktan sonra da Yusuf’un oğlu ile tanıştım, Yusuf’la görüştük ama sonra Yusuf’un öldüğünü öğrendim.

“2003’de barikatlar açıldıktan sonra Kıbrıslı Türklerle çok karıştım, Türkiye’den gelen Türklerle de yedim, içtim. Bu zaman zarfında herhangi bir endişe, kaygı duymadım. Ben yanımdaki kişileri insan olarak görürüm, dinini, milliyetini düşünmem. Dolayısıyla bu temaslardan hiç bir tedirginlik duymadım”

 

“Türkiye’den gelen Türklerle de yedim, içtim, eğlendim”

2003’de gelip gittikten sonra Kıbrıslı Türklerle çok karıştım, Türkiye’den gelen Türklerle de yedim, içtim, eğlendim. Bu zaman zarfında herhangi bir endişe, kaygı duymadım. Ben yanımdaki kişileri insan olarak görürüm, dinini, milliyetini düşünmem. Dolayısıyla bu temaslardan hiç bir tedirginlik duymadım. Gördüm ki Güney’de mallarını bırakmak durumunda kalan Kıbrıslı Türkler de benimle aynı durumda, onlar da mağdur. Onların duygularını, hislerini çok iyi anlıyorum.

 

 “Çözüme dair umudun azaldığını gördüğümde komisyona başvurup, malımı geri alırsam, köyümde ev yapıp ömrümün ilk kısmını geçirdiğim, güzel anılarım olan yerde, ömrümün son kısmını da geçireyim, büyüdüğüm yerde öleyim diye düşündüm.”

 

“Büyüdüğüm yerde öleyim”

  • Soru: Geçişler 2003’de başladı, siz 2011 yılında TMK’ya başvurdunuz. Başvuru yapmaya nasıl karar verdiniz?
  • Skurides: Gelinen noktada artık çözümün yakın olmadığını, umudun azaldığını gördüğümde komisyona başvurup, malımı geri alırsam, köyümde ev yapıp ömrümün ilk kısmını geçirdiğim, güzel anılarım olan yerde, ömrümün son kısmını da geçireyim, büyüdüğüm yerde öleyim diye düşündüm.

 

 “Köye gidip geldikçe söz konusu alanda hareket olmadığını gördüm ve soruşturunca bu arazinin kimseye verilmediğini öğrendim. Birine verilmediğini öğrenince başvurmaya karar verdim. Birine verilmediği için kimseyi de rahatsız etmeyecektim”

 

“Arsa birine verilmediği için kimseyi rahatsız etmeyecektim”

  • Soru: Başvururken iade kararının çıkmasından ümitli miydiniz? İade ihtimalini yüksek görüyor muydunuz yoksa niyetiniz iç hukuk yolunu tüketim AİHM’e gitmek miydi?
  • Skurides: Köye gidip geldikçe söz konusu alanda hareket olmadığını gördüm ve soruşturunca bu arazinin kimseye verilmediğini öğrendim. Birine verilmediğini öğrenince başvurmaya karar verdim. Birine verilmediği için kimseyi de rahatsız etmeyecektim.
    Başvuruyu yaparken aklımda AİHM’e gitme düşüncesi yoktu. O biraz da işin siyasi tarafı, benim öyle bir duruşum yoktu. Başvuru yapmaya karar verince, bir Kıbrıslı Türk arkadaşımın aracılığıyla bir avukat tuttum. Bana kararın 40 günde çıkacağını söyledi ama öyle olmadı. Sonuca ulaşmak yıllar sürdü ama bu süreçte komisyona olan inancımı hiç kaybetmedim. Sürecin uzamasını bürokratik işlemlere bağladım.
     
  • Soru: Başvuru yapmaya karar verdiğinizde aileniz, arkadaşlarınız nasıl tepki verdi?
  • Skurides: Başvuru kararını kendim verdim ve başvuruyu yaptım. Ailemin veya arkadaşlarımın fikrini sormadım, onayını aramadım. Ancak iade kararı sonrasında inşaat yapmaya karar verdiğimde ailemin de onayını, görüşünü istedim. İlk başta niyetim kendime bir oda yapmaktı ancak çocuklarım “hafta sonları biz yanına gelince nerede kalacağız, ev yap, bizim de kalabileceğimiz yer olsun” dedi.

“Hiç bir işimi yasalara aykırı yapmadım”

  • Soru: İade kararını öğrenince ne düşündünüz?
    Skurides:
    Koçanı aldığım zaman bu işin sonuca ulaştığını gördüm, memnun oldum. Hayatım boyunca hiç bir işimi yasalara aykırı yapmadım. Kurallara uygun olarak buraya bir ev nasıl yapabilirim diye araştırmaya başladım.
     
  • Soru: Bu TMK’nın ilk iade kararı değil ama Kuzey Kıbrıs’a yerleşmeyi düşünen ilk Rum siz oldunuz. Köylüler size yabancı değildi aslında, onları tanıyordunuz. Verilen tepkileri görünce ne düşündünüz?
  • Skurides: Temasım olan köylüler önceleri çok iyi davranırlardı, “tapunu al, ev yapacaksan yap, gel” derlerdi, onaylarlardı. Tapuyu alınca bir geri çekilme, şaşkınlık oldu, sorgulamaya başladılar. “sana verdikleri sahtedir, koçan değildir, seni kandırdılar, getir görelim” falan demeye başladılar. Bu beni rencide etti, bana güvenmediklerini düşündüm. Hayal kırıklığı yaşadım.

“Tepkilere şaşırdım, hayal kırıklığı yaşadım”

  • Soru: Verilen tepkileri görünce ne düşündünüz? Kozanköy’e yerleşmeye kararlı mısınız?
  • Skurides: Tepki olduğunu duymuştum ama esas tepkiyi bir gazete haberinde gördüm. Haberdeki resimdeki insanların bir kısmıyla ilgili önceden bazı kanaatlerim vardı, bu tür tepkiler vermelerini beklerdim ancak bazılarını görünce çok şaşırdım ancak fotoğrafta hiç beklemediğim insanları da gördüm. Şaşırdım, hayal kırıklığı yaşadım.   
    Köyüme yerleşme konusunda kararlıyım insanlarla tekrar eski dostluk ilişkilerini kurabileceğime inanıyorum. Bu tepkilerin biraz da politik kışkırtmalar neticesinde olduğunu duydum. Politik kışkırtmalar daha çok oy hesabıyla yapılır. Ama keşke böyle olmasaydı. Ben sıradan basit bir insanım, gidip oraya yerleşseydim, kim bilecekti veya kime ne zararı olacaktı. Ben bir insanım, Türk otoritesi altındaki bir yerde evimi yapıp, günlük yaşam içinde insanlarla beraber yaşamımı sürdürsem bunun kime ne zararı var? Bunu politize etmenin anlamı ne?

“Önemli olan bugünün koşullarında ne düşündüğümdür”

  • Soru: Basında EOKAcı olduğunuz ve Annan Planı referandumunda “hayır”ı desteklediğiniz yazıldı. Bunlar doğru mu ve doğruysa ne değişti?
  • Skurides: Geçmişte nerede durduğum veya neyin içinde bulunduğum önemli değil, önemli olan bugünün koşullarında ne düşündüğüm ve ne hissettiğimdir. Geçmişten bugüne insanlar bazı değişimler yaşayabilir.
    EOKA’nın içinde bulundum. Geriye dönüp baktığımda bunlar Kıbrıs üzerinde çıkarları olan büyük güçlerin yarattığı organizasyonlardır. İki taraftan hemen hemen herkes bir şekilde bu tür organizasyonların içinde bulunmak durumunda kaldı.
    Referanduma gelince, Annan Planı’na “hayır” dedim ve yanlış yaptım. Rum toplumu “hayır” dedi çünkü Annan Planı bize yeterince anlatılmamıştı.

“Kaçak bir inşaat söz konusu değildir”

  • Soru: Kozanköy’de inşaatınız belediye tarafından durduruldu. Gerekli izinleri alma konusunda adım attınız mı?
  • Skurides: Proje yasalara uygun şekilde çizildi, hazırdır. Geçit hakkı konusunda da bazı sorunlar olduğuna dair haberler çıktı. Ancak o konuda bir sorun yoktur zaten arsamın bir kısmını yandaki inşaatın geçit hakkı olarak verdim ve arazim de bundan dolayı küçülmüştür.  Müteahhit ve yetkili firmalarla çizilen projenin alana yerleşip yerleşmediği konusunda bazı ölçümler ve zemin etüdü yapmak için araziye gittik. Köylü bizi gayet iyi karşıladı, ağırladı. Sonrasında ne olduysa oldu ve ortaya bazı tepkiler çıktı. Bu arada proje Şehircilik Dairesi ve KTMMOB’nden vize almıştı. Şehircilik Dairesi projeyi onayladı, yapılmasına yasal engel olmadığını yazdı. Projeyi Girne Kaymakamlığı’na götürdük. Girne Kaymakamlığı 14 Mayıs 2017’de projenin bir kopyasını Elektrik Kurumu’na ve bir kopyasını da Lapta Belediyesi’ne gönderdi. Elektrik Kurumu olumlu yanıt verdi. Kuzey’de beni temsil eden kişiler Lapta Belediyesi ile sürekli temas halindedir ancak Lapta Belediyesi bir aydır yazılı olarak olumlu ya da olumsuz yanıt vermedi. Yazılı bir şey gelmediği gibi, basında da belediyenin inşaatı durdurduğu yazıldı. Ancak ortada herhangi bir inşaat yoktur. Ben yasal olmayan hiçbir şey yapmam. Kaçak bir inşaat söz konusu değildir. Bu arada Lapta Belediyesi yapılan tapu ölçümünün yeniden yapılmasını istiyor, kısacası süreç uzatılıyor, erteleniyor. Ben arazide telleme  yapmak, komşumla arama tel de çekmek istemiyorum çünkü insanların tellerle ayrılmasına karşıyım.

“Ne kadar ömrüm kaldığını bilmiyorum”

  • Soru: Kuzey’deki diğer mallarınızla ilgili girişim yapmayı düşünüyor musunuz?
  • Skurides: Diğer mallarımla ilgili şu anda herhangi bir girişim yapmayı düşünmüyorum. Kıbrıs konusunda olayların nasıl gelişeceğini görmek için bekleyeceğim. Kozanköy’deki bu yerin benim için farklı bir anlamı vardı. Bu yeri hayatımın son dönemini geçirmek için istedim. Zaten 78 yaşındayım, ne kadar ömrüm kaldığını bilmiyorum. Hayatımın kalan kısmını doğup büyüdüğüm yerde yaşamak istiyorum.

“Politikacılar karıştırmadığı sürece insanlar arasında sorun yok”

  • Soru: Kıbrıslı Türklere bakışınız ve Kıbrıs konusunun içinde bulunduğu durumla ilgili düşünceniz nedir? Kıbrıs’ın geleceğiyle ilgili ne hayal ediyorsunuz?
  • Skurides: Gördüğüm kadarıyla, politikacılar karıştırmadığı sürece sıradan insanlar arasında sorun yoktur. Bulunacak olası bir çözümde mülkiyet konusunda ana unsur tazminat olacak. Kuzey’de koçan verildi, mallar el değişti, durum biraz karışıktı. Olay karmaşık hale geldiği için, çözüm nasıl olursa olsun, mülkiyet iade ile değil, tazminatla çözülecek.

“Kıbrıs’ta hepimiz hatalar yaptık ama solcular daha az hata yaptı”

Eğer olaylara insani yönden bakarsak çözümü kolay buluruz. Kıbrıslı Türkler de bu ülkenin yurttaşlarıdır. Tanıdıklarım ve dost olduklarım da dostlarımdır. Bulunacak çözümde eksiklikler olacak ama önemli olan olaya insani açıdan bakmaktır, çıkarlar açısından değil. Geçmişte milliyetçi çizgide biri olarak şunu söylemek isterim, Kıbrıs’ta hepimiz hatalar yaptık ama solcular daha az hata yaptı.
Çözüm olmasını istiyorum ancak çözümü çok yakın görmüyorum. Bir çözümle köyüme dönme ihtimalini çok yüksek görmediğim için de şimdi köyüme yerleşmek ve kalan hayatımı orada geçirmek, hayalimi gerçekleştirmek istiyorum.

 

 

yeniduzen-satin-aliniz-542.jpg

Bu haber toplam 7073 defa okunmuştur
İlgili Haberler