DOĞUM KONTROLÜ
"Bir olur garip olur, iki olur rakip olur, üç olur denge olur, dört olur bereket olur, gerisi Allah Kerim."
Türkiye’yi adeta iki dudağı arasına kilitleyen Erdoğan’ın sözü bu...
Ve ekliyor:
“Bizi yıllarca doğum kontrolüyle kandırdılar.”
* * *
Türkiye’ye “prezervatif” ithalini de yakında yasaklarsa, şaşmayınız derim.
* * *
Tam da “çoluk çocuk” meselesini yazmak istiyordum.
Yenidüzen’in sürekli takipçileri, hafta sonu yer alan röportajlarımızı okumuştur.
“Aileler küçüldü” başlığı ile yayınladık.
Kıbrıslı aileler genelde tek çocukla yetiniyor artık... Bunun sebebini de “geçim derdi, gelecek kaygısı” diye özetliyor.
Hani kendi özelime baktığım zaman da birimiz üç kardeştik, birimiz dört…
Şimdi tek çocuğumuz var.
* * *
İyi de buna rağmen nüfus nasıl bu kadar çok artıyor?
Hepimiz biliyoruz bu “nasıl”ın yanıtını.
Yıllarca “kandırılmış” olsak dahi...
Ve “keşke” diyorum, tüm toplum olarak “karnımızdan konuştuklarımız” gökyüzünde yankılanabilse!
* * *
Sözle, gözlemle yetinmiyor, bir de rakamlara bakıyorum. Devlet Planlama Örgütü’nün istatistiklerini kontrol ediyorum.
Doğal nüfus artış hızı 1.1!
Doğurganlık 1.8!
İşin doğalı böyle!
* * *
Üç kardeştik biz, üçümüz de devlet okulunda okuduk. Her gün yürüdük evden okula, okuldan eve. Özel ders, dershane falan bilmedik. Birbirimizin ufalttıklarını giymekten gocunmadık. Ne ehliyet yaşında arabamız oldu, ne marka marka ayakkabımız. Haftada bir mangal yeter de artardı keyfimize.
Ve elbette zaman değişti.
Hele de eğitim ve sağlık özele kaydıkça, üç dört çocuk doğurmak imkansız oldu.
* * *
Ne değişmedi, biliyor musunuz?
“Gelecek kaygısı.”
Bunu da Erdoğan bilmiyor işte.
“Gerisi Allah Kerim” diyor, Kıbrıs’a baktıkça... Biz bunu diyemiyoruz...