1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Dohni’den iki yakın arkadaş: Akile ve Effie… Ve ardından gelen trajedi…(3)
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Dohni’den iki yakın arkadaş: Akile ve Effie… Ve ardından gelen trajedi…(3)

A+A-

Dohni’den bir Kıbrıslıtürk ve bir Kıbrıslırum ailenin geçmişten gelen yakın dostluğu, yıllara meydan okudu… 

Akile ve Effie’nin öyküsünü “Tales of Cyprus”ta okuduktan sonra, burada yayımlanan fotoğraflarını kaydetmiş, yazıyı da bilgisayarıma almıştım, araştırmak üzere…

Tam o günlerde Kıbrıslırum sanatçı Elena Daniel’den bir mesaj gelecekti bana…

Elena Daniel, iki toplumlu “Peace 2 Peace” grubuna büyük emek vermiş bir sanatçıydı… “Peace 2 Peace”, hatırlayacaksınız, iki toplumdan kadınları ördükleri motiflerle bir araya getiren etkinlikler düzenlemiş, Baf’ta, Lefkoşa’da, Aysozomeno’da (Arpalık) çeşitli barış etkinlikleri yapmışlardı. Baf’tan değerli arkadaşımız Hristina Muzuri’yle birlikte bu gruptaydılar…

Elena Daniel şöyle yazıyordu:

“Merhaba sevgili Sevgül, umarım çok iyisindir!

Avustralya’da yaşayan bir hanım, uzun süredir izini kaybetmiş olduğu bir arkadaşını arıyor ve ona yardım edebilecek tek kişinin sen olduğun aklıma geldi!

Bu dostlukla ilgili yakın geçmişte Tales of Cyprus bir paylaşımda bulundu, sana bu link’i atıyorum, eğer aradığı arkadaşını bulabileceğini düşünüyorsan, lütfen bana haber ver… Ekim ayında açılacak bir sergi için bu dostluğu anlatacağım bir sanat eseri üzerinde çalışmaktayım…”

Ben de Elena’ya Akile ile Effie’nin öyküsünü gördüğümü, bunu araştırmak üzere ayırdığımı belirttim ve hemen Akile’nin trajik öyküsünü araştırarak, Elena’ya da bildirdim:

Akile Şevket’in eşi, Dohni katliamında EOKA-B’ciler tarafından öldürülerek “kayıp” edilmişti… Akile Hanım üç çocuğuyla kuzeye geçmiş, sonra ikizlerinden birini 1975’te kaybetmiş, kendisi de 1976’da kansere yenik düşerek vefat etmişti…

Elena’nın da, Tales of Cyprus’un yazarı Konstantinos Emmanuelle’in de, benim de bilmediğimiz şey aslında Effie Hanım’ın üç yıl kadar önce, Akile Hanım’ın akibetini öğrendiği ve kızkardeşi Rahme Hanım’la ve Akile Hanım’ın kızı Selda ve ailesiyle Larnaka’da buluştuklarıydı. Bu bağlantıyı da yine Dohnili arkadaşımız Yıldan Sedef Gülakdeniz ayarlamıştı… Ama biz bunu bilmiyorduk henüz… Çünkü Konstantinos Emmanuelle, aslında Effie’yle röportajını beş yıl önce yapmış ve ancak bu yıl yayımlamıştı. Beş yıl önce röportaj yaptıktan sonra da Effie Hanım’la teması pek olmamıştı. O nedenle yaşananların devamını o da öğrenememişti…

a1-096.jpg

BİR DOSTLUK, BİR SANAT ESERİNE DÖNÜŞÜYOR…

Elena Daniel, Effie ve Akile’nin fotoğrafını alıp bunu bir sanat eserine dönüştürecek ve Baf’ta başka sanatçılarla birlikte, hatıralara dayalı bir sergide sergileyecekti…

Elana’dan yarattığı bu sanat eseriyle ilgili duygularını aktarmasını istedim ve bana şöyle yazdı:

“Hayatın Sınırlarında başlıklı bir sergi için Yiannis Sakellis adlı sanatçının açık çağrısına evet diyerek bu sanat eseri üzerinde çalışmaya başladım.

Yiannis Sakellis, tüm Kıbrıs’tan insanları kendisine sınırları aştıkları gerçek yaşam öyküleriyle birlikte fotoğraflar göndermesini isteyerek işe girişmişti…

Sonra da toparladığı metinleri ve resimleri, 45 görsel sanatçıya dağıtmış ve onlardan kendilerine verilen materyallerden sanat eserleri yaratmalarını istemişti… Bu sanat eserleri işte Baf’ta açılan sergide, sergilendi.

Bana Sholey Zahraei ve Kamil Saldun adlı Kıbrıslıtürk sanatçıların “Gomşu” başlıklı kısa filmi verilmişti ve benden buna dayalı bir sanat eseri yaratmam istenmişti.

Bu filmde bir kadın, sürekli olarak, komşusunun artık terk edilmiş evine gidiyordu, komşusuna sesleniyor, eve geri dönüp dönmediğine bakıyordu. Komşusunu evde bulmayınca, kapıya her zaman bir çiçek bırakıyordu. Filmden bir not şöyledir: “Savaşlardan sonra pek çok insan bir daha komşularını göremezler… Bu film, komşularını ya da sevdiklerini evde bulmayınca kapılarına çiçek bırakma kültürünü geliştiren kadınların anısına sevgiyle yapılmıştır…”

Bu film beni çok etkilemişti, buna geçmişte iki toplumlu Peace 2 Peace grubumuzda yaptıklarımız (açık havada geleneksel tığ işleriyle enstalasyonlar yaratmaktaydık) ve tanıştığım tüm hanımlardan gördüğüm ve hala taşıdığım sevgi, beni bu sanat eserini yaratmaya itmişti. O kadar heyecanlanmıştım ki, şimdiye kadar duymuş olduğum pek çok dostluk öyküsünü canlandırmaya karar vermiştim. Sonra da Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum komşuların 1950’li yıllardaki dostluk öyküleri ve fotoğraflarını aramaya girişmiştim. Özellikle o dönemi seçmiştim çünkü o dönemde henüz farklılıklardan herhangi bir kuşku duyulmuyordu, o dönemin duygularını ve anlarını yakalamak istiyordum. Kötü koşulların henüz gelişmemiş olduğu bir dönemdi bu…

Kısa süre sonra Effie Hacıharalambus ile Akile Şevki’nin fotoğrafını buldum, “Tales of Cyprus”tan Sayın Konstantinos Emmanuelle vermişti bunu bana.

Fotoğraf, Effie’nin evinin dışında çekilmişti Dohni’de, yıl da 1959 falandı, 13 ve 11 yaşlarındaydılar…

Bana en çarpıcı gelen şey, fotoğraftaki mutlu, gülümseyen yüzleriydi Akile ile Effie’nin ve aynı şekilde, fotoğraf için poz verirken, kollarını birbirlerine geçirmiş olma şekilleriydi… O mutlu anda, geleceğin onlar için neler hazırladığını bilmiyorlardı… Ve onlarla bu serüvene giriştim… Bu büyülü, mutlu anı koruma umudunu taşıyacak bir duyguyu geride bırakacak bir sanat eseri yaratmak istiyordum.

a2-080.jpg

SAVAŞ ANCAK ACI DOĞURUR…

Effie daha iyi bir hayat için Avustralya’ya gitmişti, bugüne kadar orada yaşıyor ve Akile’yle Dohni’deki hatıralarını sevgiyle anıyor…

Ancak Akile’nin hayatıyla ilgili hiçbir bilgim yoktu. Sevgül’le temasa geçtim ve o da, Akile’nin 1976’da kanserden vefat ettiğini öğrendi. Çok trajik bir hikayesi vardı Akile’nin… Dohni öyle bir köydü ki neredeyse tüm Kıbrıslıtürk erkekler ve genç çocuklar katledilmiş ve tüm kadınlar dul bırakılmıştı – EOKA-B’nin işiydi bu… Böylece Akile de dul kalmış ve 1974’te Dohni’den kaçmıştı… Sonra 1975 yılında 4-5 yaşlarındaki oğlu vefat etmişti, ardından da Akile 1976’da yaşamını yitirmişti, geride babasız ve annesiz iki küçük çocuk bırakmıştı… Kızkardeşi bu evlatçıkları yetiştirecekti…

Yıkılmıştım ve bu bana savaşa ilişkin herhangi iyimser bir şey olamayacağı yönünde zalim bir hatırlatma gibiydi… Savaş ancak acı doğurur ve bu acı kuşaklar boyu devam eder…

Böylece sanat eserimde Effi ve Akile’yi, bir zamanlar olduklarının gölgeleri olarak ayakta dururken yarattım. Solup giden hatıralar onları canlı tutuyordu… Effie’nin giysisindeki çiçekler, zamanda dalgalanarak onların dostluğunun hatırasını diri tutuyordu…”

Bu sergi bir ay boyunca Ekim ortasından Kasım ortalarına kadar sanırım, Baf’ta açık kaldı. Akile ve Effie’nin dostluğundan esinlenen sanat eseri, sanatseverlerin beğenisine sunuldu… Umarız bu sergi bir gün başka şehirleri de dolaşır ve biz de Effie ile Akile’nin dostluğunu ölümsüzleştiren Elena Daniel’in bu sanat eserini, canlı olarak görebiliriz…

Şimdilik bu dostluğun simgesi sanat eserinin fotoğraflarıyla yetinmek zorundayız…

 

Bu yazı toplam 1847 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar