Dohni’yle ilgili yakıcı sorular…
POLITIS’ten Kıbrıslırum gazeteci Mihalis Theodoru, geçen yıl bugünlerde “Kıbrıs: Cezalandırılmamış Suçlar Dosyası”nı yayımladığı zaman, pek çok tehditle karşı karşıya kalmıştı…
POLITIS gazetesinden Kıbrıslırum gazeteci Mihalis Theodoru, geçen yıl bugünlerde “Kıbrıs: Cezalandırılmamış Suçlar Dosyası”nı bir yazı dizisi şeklinde yayımladığı zaman, ölüm tehditleri dahil, pek çok tehditle karşı karşıya kalmıştı…
Özellikle öldürülerek “kayıp” edilen Kıbrıslıtürkler’e ilişkin dosyalar, bu yazı dizisinde yer almıştı.
Bu yazı dizisi çerçevesinde, geçen yıl 7 Ağustos 2018’de POLITIS gazetesinde Mihalis Theodoru, Dohni’yle ilgili bir dizi yakıcı soru sorarak bu konuların araştırılmasından rahatsızlık duyanları zor durumda bırakmış ancak kamuoyu da yıllarca bastırılarak toplumdan gizlenen bu konuları tartışma olanağı bulmuştu…
Mihalis Theodoru, 1974’te EOKA-B’cilerin Dohni ve Zigi’den toplayarak iki otobüse bindirmiş oldukları ve daha sonra katlederek “kayıp” ettikleri Kıbrıslıtürkler’le ilgili olarak sosyal medya sayfasında paylaştığı şu yakıcı soruları da sormaktaydı:
*** Leymosun’dan hareket ederek Dohni’ye giden iki otobüse hangi Kıbrıslırumlar binmişti?
*** Leymosun’da Kıbrıslıtürk esirlerin tutulduğu esir kampında komutan kim idi? Bu komutana Dohni’den alınıp iki otobüse konularak Leymosun’daki esir kampına getirilmesi beklenen 85 Kıbrıslıtürk’ün akibeti hakkında herhalde uygun bir açıklama yapılmıştı, otobüsler kampa varmayınca…
*** Savaş cephesinden gerileyerek Ağustos ortalarında Hirokitiya’ya konuşlandırılmış olan hangi ordu birliği idi?
*** 45 Kıbrıslıtürk’ü taşıyan ilk otobüsün Palodya’ya giderek bu Kıbrıslıtürkler’in soğukkanlılıkla öldürülmesi ardından 40 kadar Kıbrıslıtürk’ü taşıyan ikinci otobüsün Pareklişa’ya götürülerek öldürülmesi arasında ne kadar zaman vardı? Birkaç saat mi? Yoksa bir gün müydü bu zaman dilimi?
*** Palodya’da Ağustos sonlarında BM Barış Gücü’nün yerinde araştırma yapmasını ve toplu mezarın yerini bulmasını engellemek üzere Milli Muhafız Ordusu’na burada askeri tatbikat yapma emri veren kim idi?
*** İlk otobüste bulunan 44 Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlar Yerasa’ya ne zaman taşınmıştı?
DOHNİ’YLE İLGİLİ THEODORU NELER YAZMIŞTI?
Dohni katliamıyla ilgili Mihalis Theodoru’nun, geçen yıl 7 Ağustos 2018’de POLITIS gazetesinde kaleme almış olduğu yazı, TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni’nde çeviri şeklinde yer almıştı…
Theodoru, şöyle yazmıştı:
“Dohnili Kıbrıslıtürkler’in öldürülmesi karanlıkta…”
Lefkoşa, 7 Ağustos 2018 (T.A.K): Politis gazetesinin her gün yayımladığı cezalandırılmamış suçlar dosyasında bugünkü konu Taşkentli (Dohni) 84 Kıbrıslıtürk oldu.
Gazete “Tanıklar Olmasına Rağmen İsteksizlik… Dohni’den 84 Kıbrıslıtürk İçin 13 Yıl Araştırma” başlıklarıyla verdiği haberinde, Kıbrıslıtürkler’in 1963-74 döneminde öldürülmesi ve Kıbrıslırum polisinin faillerin kimliklerine ilişkin emarelere sahip olduğu birçok suç olayının aksine, Dohni (Taşkent) savaş suçunun, gerçek suçlulara ilişkin emareler olmaksızın tamamen karanlıkta kaldığını yazdı.
“Polis soruşturmasındaki paradoks, Dohni meselesinde başrol oyuncularının hayatta olmasıdır” şekilde yazan gazete, Kıbrıslırum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) Genel Kurmaylığının emri üzerine 13 yaş ve üzerindeki 85 Kıbrıslı Türk erkeği Dohni (Taşkent) ilkokulunun bahçesinde toplayan Zigi (Terazi) ve Dohni (Taşkent) milis kuvveti Kıbrıslırumlar’ın yanı sıra 84 kişinin öldüğü saldırıdan sağ kurtulan 1 kişinin hala hayatta olduğunu belirtti.
Gazeteye göre, bahse konu Kıbrıslıtürk, Kıbrıslırum polisine verdiği ifadede özetle şunlar anlattı:
“Dohni ve civar köylerden Kıbrıslırumlar, Kıbrıslıtürkleri yakaladı ve okulun bahçesinde topladı. Okulun bahçesindeyken, askeri kıyafetli uzun saçlı ve sakallı, bilinmeyen bir Kıbrıslırum, Kıbrıslı Türkleri aldı ve otobüsle Limasol’un Agia Fila köyüne kısa bir mesafede ıssız bir bölgeye götürdü. Yanında olan tüm belgeleri aldıktan sonra Kıbrıslırumlar ateş açmaya başladı. 5-10 dakika sonra silahlar durdu ve Kıbrıslırumlar, üzerine cesetler düştüğü ve örtüldüğü için öldü zannedilen kendisi dışında neredeyse tümü öldürülmüş olan Kıbrıslıtürkleri gömmek üzere ekskavatör getireceklerini söylediler. Birkaç saat bekleyip, Kıbrıslırumlar’ın gittiğinden emin olduktan sonra ayağa kalktı ve kaçtı. 8 günün ardından Muttayaka’ya (Mutluyaka) varmayı başardı ve oradan Ağrotur’daki İngiliz Üslerine götürüldü”.
Bahse konu Kıbrıslıtürk Suat Kafadar’ın anlattıklarının Kıbrıslırum toplumunda ilk kez duyulmadığını yazan gazete, çeşitli yıllarda belgesel ve kitaplarda yer alan anıların Kıbrıslırum Haber Ajansı’nın (KİPE) yaptığı röportajda da yer aldığını kaydetti.
“POLİS SORUŞTURMASINDAKİ BOŞLUKLAR”
Dohni katliamıyla ilgili polis soruşturmasının, Kıbrıslıtürkler’in Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhinde 2010'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurması dolayısıyla yapılan soruşturmadan çok önce başladığını kaydeden gazete, öldürülen Kıbrıslıtürkler’in yakınlarının 2005 yılı Temmuz ayında, olayın soruşturulması talebiyle Kıbrıslırum Başsavcılığı’na başvurduğunu belirtti.
Gazete, 26 Temmuz 2005 tarihli görüşmede Kıbrıslıtürkler’in, kendi durumlarının, diğer kayıp meselelerinden farklı olduğunu; Kıbrıslıtürkler’i yakalayan ve onları otobüslerle öldürüldükleri ve gömüldükleri yer olan Agia Fila-Palodia kavşağına götürenlerin belli olduğunu ifade ettiklerini aktardı. Gazete, kaçınılmaz olarak, Kıbrıslıtürk mağdurların yakınlarının, olayın sorumluluğunu Dohni’nin Kıbrıslırum sakinlerinin üzerine attığını belirtti.
Öte yandan olayı yaşayanlardan Suat Kafadar’ın, Dohni’nin Kıbrıslırum sakinlerinin suçlamadığını; polise verdiği ifadede ve KİPE röportajında onlara otobüste eşlik eden ve öldürenlerin köy sakinleri olmadığını söylediğini aktaran gazete, Kafadar’ın tanıklığının ikinci otobüsü için geçerli olmayacağından söz etti.
“Kafadar’ın ifadesinin, polisin araştırmalarının, Ağustos ayı içinde Dohni’ye gidenlerin saptanmasına çevrilmesi için yeterli olması gerekirdi” diye yazan gazete, 2004 yılında röportaj veren Dohni-Zigi milisi (katliamın baş şüphelisi) Anderas Dimitriu’nun, Dohnili Kıbrıslırürkler’i teslim alan üniformalıların Hirokitiya’da (Skoritya) karargah kurduğunu ve katillerin Agirdaki (Alemdağ) köyünden olduklarını iddia ettiğini aktardı.
Gazete, polis soruşturmasında Dohni’den başka tanık aramadıklarını savunan gazete, yapılması gerekenleri ve izlenmesi gereken yolları analiz etti.
Haberin bir başka kısmında Dohnili Kıbrıslıtürkler’den oluşan ikinci grubun bindirildiği ikinci otobüsün, Kafadar’ın bindirildiği otobüs gibi Limasol’a gitmek üzere ayrıldığının bilinmediğini belirtti.
Haberde o dönemde çıkan haberlere de yer verildi.
(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni’nden – 7.8.2018)