1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. DOKTOR GETİR, ÇALIŞTIR AMA ÖDEME
Sami Özuslu

Sami Özuslu

DOKTOR GETİR, ÇALIŞTIR AMA ÖDEME

A+A-

Genelde öyle olmaz ama bazen yazılara başlık atarken zorlanırım. ‘Şunu mu yazsam, yoksa bunu’ mu diye kafamın içinde kendi kendimle kavga ederim.
Mesela bugünkü yazı için aklımdan geçen başlıklardan bazılarını söyleyeyim:
‘BİR ŞAKATECE ÖRNEĞİ DAHA’…
‘TC’Lİ DOKTORA KKTC OYUNU!’…
‘BÖYLE GİDERSE TC’DEN DOKTOR GELMEYECEK’…
‘DEVLET CİDDİYETİ Mİ DEDİNİZ’…
‘UTANDIRAN SÖZLEŞME’…
Hatta daha sert olanları da geçti kafamdan. Ama konuyu özetlesin diye yukarıdaki başlığı seçtim.

*  *  *

Hikaye şu:
KKTC Sağlık Bakanlığı bu yılın başlarında devlet hastanelerinde görevlendirmek üzere Türkiye’den kardiyoloji uzmanı doktor talep eder. Bunun üzerine TC Sağlık Bakanlığı hekimlere dönük bir genelge yayımlayarak başvuru talep eder. Doktorlara iaşe, ibatenin KKTC Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanacağı, maaş olarak da net 8 bin TL ödeneceği belirtilir. Görev süresi ise 3 aydır.
Başvuranlar arasından seçilen iki doktor Şubat ayında, iki doktor da bir süre sonra Kıbrıs’a gelerek
Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nde göreve başlarlar.
3 ayın sonunda, yani süreleri dolar ve ayrılırlar. Ayrılırken Klinik Şefi Dr. Gülgün Vaiz hekimlere birer teşekkür yazısı yazarak, üstün hizmetlerinden dolayı onları onurlandırır.
Ama…
Dört kardiyolog da çalıştıkları süre boyunca maaş alamazlar!
Sürekli yetkililerle görüşürler, sürekli söz alırlar, ama bir türlü 8 bin TL olarak belirlenmiş aylıkları hesaplarına yatmaz.
Bugün Ağustos’un ortası…
Mayıs’tan bugüne 3 ay daha geçti.
Ve ne gariptir ki, KKTC devleti Türkiye’den davet ettiği doktorlara hala emeklerinin karşılığım olan parayı vermedi!

*  *  *

Hekimlerden bazıları ile görüştüm.
Söz verip tutmayanların utanıp utanmadığını bilmiyorum.
Ama doktorların söylediklerinden -bu ülkenin bir vatandaşı olarak- şahsen ben utandım.
“KKTC’yi böyle bilmezdik” dediler mesela…
Eh, sözünde durmayan bakan ve müsteşarlarımızın olduğunu misafir kalp uzmanları da öğrenmiş oldu böylece…
Ama mesele etikle sınırlı değil.
Asıl konu, bu ülkede Anayasa’daki ‘angarya’ yasağına rağmen devletin ‘beleşe’ insan çalıştırması!
“Ne olmuş, borcumuz borç, ödeyeceğiz” demesin sakın kimse…
Çünkü emeğin karşılığıdır o ve emeğiyle geçinen insanları sıkıntıya sokma hakkı kimsede yoktur.
‘Üç ay boyunca bu insanların ne yeyip ne içtiği, çoluk çocuğuna nasıl baktığı’ sorusudur esas sorulması gereken…
Ve bir de ‘devlet ciddiyeti’ meselesi…

*  *  *

Sağlık Bakanlığı muhtemelen topu Maliye’ye atacaktır.
Her konuda olduğu gibi…
Denecek ki ‘bürokrasidir kabahatli…’
Özrü kabahatinden büyük yani!..
Eğer bürokrasiniz, eğer bakanlıklar arası iletişiminiz tamam değilse, o zaman kalkıp da yurt dışından insan çağırmayın.
El aleme rezil-rüsva olmayalım.
TC Sağlık Bakanlığı’nı da yanıltıp, onları da ‘yalancı’ durumuna düşürmeyin.
Dört doktora 6 ayda bir kuruş ödeme yapmayı beceremeyecekseniz, bu ülkeyi nasıl idare edeceksiniz ki?
Şimdi…
Hekimlerin tümü de KKTC Sağlık Bakanlığı’nı dava etti. Hukuki süreç başladı.
Sonuçta KKTC devletinin ‘mahkum’ olacağını tahmin etmek zor değil.
Ama bir de şu olacak herhalde…
KKTC Sağlık Bakanlığı TC Sağlık Bakanlığı’na bir daha ‘doktor isteriz, yollayın, çalıştıralım, ödeyelim’ diyemeyecek.
Eğer derse, muhtemelen TC Sağlık Bakanlığı’ndan yazılı cevap gelecek:
“Yalancının mumunun yatsıya kadar yandığı cihetle, talebinize uygun, gönüllü hekim bulunamamıştır.”
Az bile!..

sam2.jpg

sam1.jpg

 

 

Bu yazı toplam 7103 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar