1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Dome Hotel iştahları kabarttı, sözleşme maddeleri ağırlaştı
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Dome Hotel iştahları kabarttı, sözleşme maddeleri ağırlaştı

A+A-

Dome Hotel’le ilgili Dayanışma Turizm Sendikası ile Vakıflar Örgütü arasında bir metin uzlaşısına varıldı. Bugün-yarın anlaşma imzalanırsa 10 yıl daha sözleşme uzatılmış olacak…

Taraflara hayırlı olsun dileğinde bulunalım… Tabii bu dilek  sadece tarafların kazancı değil, aslında bir tarihin verimli halde korunarak biraz daha ileriye götürülmesi anlamında bir dilek olacaktır.

‘Verimli’ diyorum çünkü sözleşmenin bitmesi aşamasında yaşanan tartışmalarda bu tarihin korunması ve şimdiki gibi üretken, verimli bir şekilde Dome Hotel’in çalışma sürecine gelebilecek darbe büyük bir kitleyi endişelendiriyordu. Bu üretken ve yararlı dönemi içine sindiremeyenlerin ortaya attığı ihale ve bu anlamdaki teklifler, ne kadar gayr-i ciddi ve Dome Hotel’in yok olma sürecine girebileceğini gösteriyordu. Bu gayr-i ciddiliğin ve peşkeş dönemini başlatacak sürecin önüne anlaşmayla perde çekildi. Ancak gayr-i ciddi olsa da yaşanan bu süreç sözleşmenin maddelerini biraz ‘acımasız’ hale getirdi.

Yani Dome Hotel kâr etmese bile Vakıflar’a yıllık asgari 150 bin dolar ödeyecek olması gibi bir madde bu sürecin Dayanışma Turizm aleyhine işlemiş olduğunu gösteriyor.

Başka bir maddede Vakıflar Örgütü’ne tek taraflı fesih hakkı veriliyor… Sendika anlaşma yükümlülüklerine uymadığı takdirde Vakıflar bu sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir.

Önce Sendika’ya 60 günlük bir uyarı yazısı gönderilecek, sonra da ‘uyulmadığı’ görülürse Vakıflar, tek taraflı olarak feshedebilecek.

Tabii ki buna benzer maddeler bu tip sözleşmelerde olabilir ancak şu unutuluyor galiba;

Bu yöntem, yani Dome Hotel’in Turizm Emekçileri Sendikası tarafından, yani Hotel’in çalışanları tarafından çalıştırılması yöntemi, daha önce kâr etmeyen ve çalışanların işten atılmaları gündeme geldiğinde geliştirilmiş ve Sendika çalışanları Hotel’i devraldığında görüldü ki Hotel iyi çalışıyor, kâr da ediyor, çalışanlar paralarını alıyor, yatırım da yapılıyor vs.

Durum böyle olunca yani Dome Hotel üretkenliği, verimliliği, doğurganlığıyla öne çıkınca değere binmiş oluyor… Bu parlak dönem bazı kişilerin Otel’i elde etme isteklerini kabarttı.

Sözleşme yenilenme dönemine geldiğinde fırsat bu fırsat tartışmalar başlatıldı. Farklı tarafların farklı istekleri ve belki eleştirileri Hükümeti ve özellikle Başbakan’ı sözleşme yenilenirken maddelerin ağırlaştırılmasına itti.

Yani “işte bakın sözleşmeyi yeniledik ama maddeleri de ağırlaştırdık, karşı çıkanların da memnun olması gerek” gibi sözleşmenin yine Dayanışma Turizm Ltd. ile yapılacak olmasına gelecek tepkileri yumuşatmaya çalışma girişimi gibi geliyor bana…

Ancak bu durum, yukarıda söylediğim gibi Dome Hotel’i kötü durumdan kurtaran, kendilerinin de işsiz kalmalarını önleyen, başka bir işsiz grup keşmekeşini önleyip üstüne üstlük, verimli hale dönüştüren bir çalışan grubu (yanlış anlaşılmamasını umarak) ‘cezalandırmak’ gibi geldi bana…

Üretimi artıran, verimli süreci başlatan bir kesime ‘kıskançlıkla’ bakanların baskısı sonucu ortaya çıkan yeni sözleşme oldu.

Evet, sözleşme yenilendi, herhalde Dayanışma Turizm Ltd. de bugün-yarın sözleşmenin taraflarca imzalanması için onayını verecek ama ‘iştahları kabaranların’ da bu sözleşme maddeleri ortaya çıkınca sinsi sinsi bıyık altı gülmelerini görür gibi oluyorum.


 


İşçi ölümleri

İşçi ölümleri devam ediyor… Genelde inşaat halindeki yüksek katlı binaların üzerinden düşerek can veren işçilerin ardından tazminat gibi bir yaptırımın uygulanıp uygulanmadığını bilmiyoruz. Yani ölen işçi toprağın altına girerken, ailesi ekmek parası için Kıbrıs’a gönderdiği oğlunun, kocasının, babasının ardından nasıl bir sürece giriyor bilmiyoruz. Kayıplarının ardından hayatları güvence altına alınıyor mu yoksa “Allah istedi, yanına aldı” deyip kapatılıyor mu!

Son iki olayda görüyoruz ki inşaatla ilgili olanlar tutuklanıyor ancak bu tutuklama sonucu ne oluyor, onu da henüz bilemiyoruz.

Önceden madem ki bu yüksek inşaat izinleri alındı, o kadar çok ki bir türlü de yükselen inşaatlar bitmiyor, o zaman her yükselen inşaatta gerekli güvenlik önlemleri alınmadan inşaatın devamına izin verilmemeli… Onay çıkmalı, “tamam, gerekli önlemler alındı” denmeli, ondan sonra inşaat devam etmeli.  

 

     

Bu yazı toplam 1507 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar