Lefkoşa Kızılbaş bölgesinde 'kentsel sağlık merkezi' olarak hizmet veren bir bina var.
Domuzcular Burnu olarak bilinen bölgedeki bina 'askeri bölge' içerisinde…
Yani binanın mal sahibi Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı.
Dönemsel sözleşmelerle bina Sağlık Bakanlığı'na devrediliyor ve bu sözleşmeler zaman zaman yenileniyor.
Yıllardır bu böyle…
Orada yaklaşık 15 doktor, 10 civarı hemşire, eğitim uzmanları laboratuarlar var.
Yani 'mini bir hastane'den söz ediyoruz.
Bu  'kentsel sağlık merkezi' Lefkoşa Devlet Hastanesi'nin yükünü de azaltıyor çoğu zaman.
Günde onlarca hasta muayene oluyor bu merkezde.
Yukarıda da dediğim gibi bina GKK'ya ait.
Bundan birkaç ay önce GKK Sağlık Bakanlığı'ndan binanın iadesini istemiş!
"Binayı boşaltın" demiş askeri yetkililer, hatta tarih de verilmiş, Ekim sonu!
Şimdi sağlık merkezi ile ilgili büyük bir belirsizlik hakim.
Oradaki personel ne olacak?
Merkezde muayene olan onlarca hasta nerede tedavi olacak?
Kimse bu sorulara net yanıt vermiyor.
                                               
*  *  *

Ancak perde gerisinden gelen bilgiler var.
Kimi askeri kaynaklar Sağlık Bakanlığı'na yeni bir askeri bina tahsis edileceğini söylüyor.
Hatta Lefkoşa İnönü Meydanı yakınlarındaki "Mücahitler Sitesi" diye bilinen ve GKK'ya bağlı Birinci Alay Komutanlığı'nın olduğu binanın Sağlık Bakanlığı'na devredileceği söyleniyor.
Yani bir takas gündemde…
Domuzcular Burnu'nu terk edecek Sağlık Bakanlığı Mücahitler Sitesi'ne gidecek.
Ve yine kimi askeri kaynaklara göre Mücahitler Sitesi artık Sağlık Bakanlığı'nın 'bakanlık binası' olacak.
Yani hem bakanlık binası hem sağlık merkezi.
Tabii bunlar resmi bilgi değil, birer duyum, iddia…
Ekim sonu ile neler olacağını hep birlikte göreceğiz.
Ancak şimdilerde bir belirsizlik havası hakim.
Olayı bir da maddi tarafı var tabii…
CTP hükümeti döneminde Domuzcular Burnu'ndaki 'kentsel sağlık merkezi'ne ciddi anlamda yatırım yapıldı.
Bina baştan aşağıya yenilendi.
Yeni klimalar takıldı, yeni laboratuar kuruldu, birçok yeni hizmet alanı yaratıldı, iyi bir kaynakla yenilemeye gidildi.
                                               
*  *  *

Peki şimdi ne olacak diye sormak gerekiyor.
Bu kadar yatırım boşuna mı yapıldı?
Ya da madem ki asker iade isteyecekti neden sivil iradenin oraya yatırım yapmasına göz yumuldu.
Bu sorular yanıt bekleyen sorular.
Ancak hem yurttaşa sağlık hizmeti vermesi hasebiyle hem de büyük hastaneyi rahatlatan durumu nedeniyle Domuzcular Burnu'ndaki bu merkezin kapanması kötü sonuçlar doğuracak.
Benden söylemesi…
Neler olacak hep birlikte izleyeceğiz.

-----------------------------------------------------

• BİR YORUM

Özür dilerim ama böyle polis olmaz!

Düşünün yabancı olduğunuz, hiç bilmediğiniz bir ülkedesiniz.
Mesela İran'da!..
İki kuyumcuyu soydunuz, aldınız kilolarca altını kaçtınız.
Günlerce saklandınız.
Polis sizi bulamadı!
Sonra bir grup arkadaşınızla çaldığınız altınları yurt dışına kaçırdınız.
Sonra siz kaçmak için havaalanına gittiniz orada yakalandınız.
Sonra hücreye atıldınız, polis hücresine…
Oradan da havalandırma deliğinden kaçmayı başardınız.
Yine yakalayamadı sizi polis.
Firarınızdan 18 saat geçmiş, o hiç bilmediğiniz ülkenin başkentinin sokaklarında gezdiniz, tozdunuz.
Daha önce çaldığınız pırlantaları sakladığınız yerden çıkardınız.
Sonra araya taraya başkentin en kalabalık bölgesinden sınır hattını buldunuz.
Oradan da geçip ara bölgeye ulaştınız.
Ve BM askerlerine yakalandınız.
Şimdi sorarım size, siz bu hiç bilmediğiniz ülkede bunları yapabilir misiniz?
Mesela bir Kıbrıslı Türk olarak İran’da bunları yapmak mümkün mü?
İyi de bir yabancı olarak siz bunları yaparken o ülkenin güvenlik güçleri ne yapardı peki?
Bunca güvenlik zafiyetine imza atar mıydı?
Gerçekten polisin itibarını yerle bir eden bu soygun-firar meselesinde kimler sorumlu ise bir an önce cezasını çekmeli.
Böyle rezalet olmaz.
Böyle polis olmaz!

----------------------------------------------

• BİR HABER

Havacılar grev yapar mı?

Bundan bir süre önce 2 kez greve neden olan ve 2 kez Bakanlar Kurulu tarafından ertelenen Hava Trafik Kontrolörleri grevleri devam edecek mi?
İkinci kez 60 gün süreyle ertelenen grevin son yasak günü dündü.
Yani bugünden itibaren sendika grev yaparsa hükümet erteleyemez, yasaklayamaz.
Hava Trafik Kontrolörlerinin nabzını yokladık dün, hani grev olur mu diye.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası arasında zemin arayışı şimdilik sürüyor.
Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası, ‘havacılık tazminatları’, ‘yasa değişikliği’, ‘yurt dışında eğitim gören kişilere eksik harcama giderlerinin ödenmesi’ ve ‘temizlik, bakım, onarım’ konularıyla ilgili hükümet kanadıyla görüşmelerine devam ediyor.
Ercan Havaalanı’nda yaptıkları grevler 2 kez Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklanan sendika, “grevden değil, uzlaşıdan yanayız” mesajını veriyor.
Şimdilik konu ip üzerinde…
Umarım havacılıkta yeni bir grevin yolu açılmaz, umarım uzlaşı galip gelir.