1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Domuzcular Burnu’nda yeni kazılar…
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Domuzcular Burnu’nda yeni kazılar…

A+A-

Kayıplar Komitesi dört askeri bölgede kazı yapıyor…

Kayıplar Komitesi’nin Domuzcular Burnu’nda yeni bir kazı başlattığı öğrenildi. 5 Ocak 2005 tarihinde ilk kez deneme kazısı yapılan ancak herhangi bir ize rastlanmayan Lefkoşa’daki Kızılbaş (Trahona) bölgesindeki Domuzcular Burnu’nda, askeri bölge içerisinde başka bir noktanın kazılacağı öğrenildi.

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden edindiğimiz bilgiye göre, bu kez Domuzcular Burnu’nda başlatılan kazı, askerlerin eğitimi için yapılan pentatlon alanında üzeri kapatılmış bir gaminide yürütülecek. Buradaki kazı ilk kez yapılacak…

Kayıplar Komitesi, Voni’de (Gökhan) askeri bölge içerisinde iki yeni kazı daha başlattı. Buna ek olarak Dikomo’da (Dikmen) şahidimizin ve bazı okurlarımızın gösterdiği alanda da askeri bölge içerisinde kazılar devam ediyor. Şahidimizin göstermiş olduğu alanda altı “kayıp” Kıbrıslırum’dan geride kalanlar bulundu ve kazılar sürdürülüyor…

 

DOMUZCULAR BURNU İLK KAZIYDI…

5 Ocak 2005 tarihinde başlatılan Domuzcular Burnu, Kayıplar Komitesi’nin 2006’da başlatacağı kazılar, kimliklendirme ve kalıntıların ailelere iadesi yönünde yeni projesi öncesindeki ilk deneme kazısı idi…

Domuzcular Burnu’nda bir alan kazılmış ancak herhangi bir bulguya rastlanmamıştı…

O günlerde basında çıkan haberlerde Domuzcular Burnu’yla ilgili 7 Ocak 2015 tarihli haberde şöyle denilmekteydi:

“Kazı çalışmaları sürüyor

Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi'nin Türk delegasyonu başkanı Rüstem Tatar, iki günden beri devam eden kazı çalışmalarında herhangi bir bulguya rastlanmadığını, çalışmaların süreceğini söyledi.

Kıbrıs'ta 1974 yılı ve öncesindeki kayıp şahısların bulunması amacıyla oluşturulan Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi çalışmalarını sürdürürken, Türk heyetinin kuzeyde başlattığı kazı çalışmalarından dün de sonuç alınamadı. Büyük güvenlik önlemleri altında başkentin Domuzlar Burnu bölgesinde sürdürülen kazı çalışmalarında herhangi bir buluntuya rastlanmadığı bildirildi.

Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi'nin Türk delegasyonu başkanı Rüstem Tatar, iki günden beri devam eden kazı çalışmalarında herhangi bir bulguya rastlanmadığını, çalışmaların süreceğini söyledi.

Domuzcular Burnu'ndaki mezar tespiti çalışmalarını BM yetkilisi Pierre Guberan'ın da izlediği gözlemlenirken, Güney Kıbrıs'tan da delegasyon üyelerinden birinin çalışmalara katıldığı belirtildi.

Kuzeyde tarihi adım olarak nitelendirilen mezar tespit çalışmalarının ilkine Lefkoşa'da Kızılbaş Bölgesi'nde Domuzcular Burnu'nda önceki gün başlanmıştı.

Toplu mezar tespiti için yapılan kazı çalışmalarını üstlenen, Uluslararası Adli Soykırım Araştırma Merkezi-INFORCE (International Forensic Center of Excellence for Investigation of Genocide) çalışmalarını iki arkeologla sürdürüyor.

 

Erdengiz: "Çalışmalar hassasiyetle sürdürülüyor"

Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi'nin Türk heyeti üyesi, Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler ve Siyaset Planlama Müdürü Ahmet Erdengiz, bölgedeki kazılara pazar gününe kadar devam edileceğini belirtti.

Erdengiz, bölgede yapılan kazılarda mezar açılmadığını, mezar yeri saptama kazısında da henüz bir bulguya veya kemiğe rastlanmadığını belirtti.

Erdengiz, kazılarda bir bulguya rastlanması durumunda burasının haritaya geçileceğini kaydederek, kazılar sırasında sürekli kanalların açıldığını ve kemik kalıntısına rastlanması durumunda yan taraflarına açılacak kanallarla, mezarın büyüklüğünün ve ne kadarlık bir alana yayıldığının tespit edileceğini söyledi.

Ahmet Erdengiz, kazıların belli bir sisteme göre yapıldığını belirterek, bölgede tek bir buldozerin kullanıldığını, yapılan işin ince ve hassas bir işlem olduğunu vurguladı.

Erdengiz, sözlerine şöyle devam etti:

"Mezarın boyutu ve içinde kaç kişinin olup olmayacağı, kemiklere rastlandıktan sonra yapılacak araştırma ile ortaya çıkacak. Bölgede, 1974 yılındaki birinci barış harekatından sonraki dönemde ölen kişilerin gömülü olduğu söyleniyor. Tek bir buldozerle kazı yapılıyor ve dikkatli kazılması lazım. Sistematik şekilde kazı yapılıyor, daha çok buldozer getirip burasını talan edemeyiz. Bu çok ince bir iştir ve dolayısıyla gayet sistematik bir şekilde yapılıyor."

BM yetkilisi Pierre Guberan, Rum tarafından ise bir delegasyon üyesinin dün çalışmaları izlediğini belirten Erdengiz, INFORCE ekibinden de iki arkeologun çalıştığını kaydetti.

Erdengiz, bölgenin halka açık olmadığını, kazının toprak parçasında gömülü kemik olup olmadığının saptanması için yapılan çalışma olduğunu hatırlatarak, nisan ayında, INFORCE kuruluşu ile genel bir anlaşma imzalanarak, tarafların DNA testlerinin nerede yapılacağı kararının ardından kemiklerin yerlerinden çıkarılacağını söyledi.

Erdengiz, kemiklerin yerlerinden çıkarılmasının ardından kayıt altına alınacağını belirterek, şu anda hiçbir ailenin buraya gelip de herhangi bir başvuru yapmasının söz konusu olmadığını dile getirdi.

1974 harekatında büyük bir olasılıkla bu bölgeden toplanan bir miktar cesedin, Ledra Palace barikatına götürülerek, Rum tarafına verilmek istendiğini anlatan Erdengiz, o dönemde irtibata geçilen Rum liderlerin söz konusu cesetleri almayı redediklerini, "ne isterseniz yapınız" dediklerini, bunlardan birinin de eski Lefkoşa Belediye Başkanı Lellios Dimitriyadis olduğunu, cesetlerin gömüldüğünü söyledi.

Kaç cesedin gömüldüğü ile ilgili olarak kesin bir bilginin olmadığını kaydeden Erdengiz,yapılan kazı çalışmalarının ana amacının da burada kaç kişinin gömülü olduğunu saptama yönünde olduğunu belirtti.

Erdengiz, Rum toplu mezarlarının 3 yerde olduğunu, birinin Yanık Kovboy denilen bölge olan Bellapais yolu üzerinde bulunduğunu, bir diğer mezarın da Kördemen (Kılıçarslan) denilen bölgede olduğunun tahmin edildiğini, burada da bir Rum askeri kovboyun imha edildiğini söyledi.

Yakın biz zamanda söz konusu iki yerle ilgili herhangi bir çalışma yapılmayacağını belirten Erdengiz, kesin bir tarihin söz konusu olmadığını, ancak ileriki dönemlerde söz konusu iki alanda çalışma yapılabileceğini belirtti.

Erdengiz, Rum tarafının Türklere 35 mezar yeri ile ilgili bilgi verdiğini dile getirerek, bunlarla ilgili Rumların gerekli çalışmayı yaptıklarını ve mezar yerlerinden emin olduklarını ilettiklerini kaydetti.

Erdengiz, Türklerin verdiği yerlerden birinin Kızılbaş Domuzcular Burnu olduğunu söyleyerek, bunların ileride bir anlaşmaya varıldığı zaman açılarak DNA tespitlerinin yapılacağını, ailelerine iade edileceğini kaydetti.”

 

BİR ŞEY BULUNAMADAN KAZI SONA ERMİŞTİ…

11 Ocak 2005 tarihinde çıkan haberlerde ise şöyle denilmekteydi:

“Kıbrıs'taki kayıpların akıbetini araştıran Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi'nin çalışmaları çerçevesinde İngiliz adli tıp kuruluşu INFORCE tarafından KKTC'de 5 Ocak'ta başlatılan 'mezar yeri tespit amaçlı” kazılar bugün tamamlandı. Kazılarda, herhangi bir bulguya rastlanmadı. Türk tarafının gösterdiği 3 mezardan birinin bulunduğu tahmin edilen Lefkoşa'da Kızılbaş bölgesindeki Domuzcular Burnu'nda, Bosna ve Eritre'de de toplu mezar yeri açan İngiliz adli tıp örgütü INFORCE uzmanlarının, Rum kayıpları bulmak amacıyla yaptığı çalışmalarda mezara rastlanmadı. Kıbrıs Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi'nin Türk üyesi Rüstem Tatar, kazılarla ilgili açıklamasında, INFORCE ekibinin bölgede yaptığı çalışmaların bugün sona erdiğini belirterek, kazılarda hiçbir mezarın tespit edilemediğini bildirdi. Tatar, Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi'nin yarın ara bölgedeki Ledra Palace Otel'de yapacağı haftalık rutin toplantısından sonra, kazılara ilişkin yazılı açıklamada bulunacağını kaydetti. Kazılarda, bölgede mezar olduğu tespit edilseydi iki taraf yeni bir anlaşma yaparak, çalışmalara öyle devam edilecekti. Anlaşmanın ardından mezarlar açılacak ve kemikler alınarak, iki tarafın mutabık kalacağı bir laboratuvarda DNA testi yapılacaktı. Kıbrıs'ta 21 yıldır sürdürülen, kayıpların akıbetini araştırma çalışmaları çerçevesinde ilk kez, BM gözetiminde kazılar KKTC'de yapılmış oldu. Kazı yapılan bölge, Kıbrıs Türk tarafının 1998'de Rum tarafına gösterdiği 3 mezar yerinden biriydi. Rum tarafı da Türk tarafına toplam 35 mezar yeri gösterdi, bunların 5'i Kuzey Kıbrıs'ta, 30'u ise Güney Kıbrıs'ta. Kıbrıs Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi'nin Türk üyesi Rüstem Tatar, 'Rum tarafının ifadesine göre bu 35 mezarda toplam 500 Türk'ten 369'unun bulunduğunu” söylemişti…”

 

 

 

Bu yazı toplam 3213 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar