Fehime ALASYA

Çocukluğumuzdan günümüze alışık olduğumuz dondurma tadından farklı, gözümüzün önünde hazırlanan Thai Roll Ice dondurmaları rengârenk ahengi, lezzeti ve çeşitli formlarıyla artık Lefkoşa’da…

Yepyeni bir lezzet olan Tayland Dondurması, Tayfun Cin bayiliğinde ülkemizde hayat buldu.

Tamamen doğal olan ve müşterilerin gözü önünde titizlik ve özenle yapılan dondurma, seçilen doğal meyvelerin süt ile harmanlanarak, soğuk zeminde ezilmesiyle servis ediliyor.

İstenilen çeşitli meyve, bisküvi veya çikolatalar, eksi 40 derece üzerindeki buzlu tezgâhta ezilerek özel spatulalarla kâğıt gibi açılıyor ve donan malzeme rulo şeklinde çıkarılıp, çeşitli kuru yemiş ezmeleri ile süslenerek servis ediliyor.

Aslen Tayland üretimi olan ve hızla birçok ülkede üretimi yayılan Thai Roll Ice dondurmaları serüvenine nasıl başladığını anlatan firma direktörü Tayfun Cin, küçük bir sermaye ile yola koyulduklarını ifade ediyor.

Bu hafta Thai Roll Ice üretimiyle ADRES okuyucularının konuğu olan Tayfun Cin, genç ve adaya kök salmak isteyen bir girişimci…

“ŞEKERSİZ SÜTTEN ÜRETİM YAPIYORUZ, BİRÇOK DİYABET HASTAMIZ VAR”

“Pasta, dondurma gibi lezzetleri araştırıyorduk, neler yapabiliriz diye... İnternetten bu markayı bulduk ve hemen yazışıp karara bağladık. Zaten evde eşimle pasta börek falan yapıyorduk, bunu bir şekilde ticarete dökmek, kendi işimizin sahibi olmak istiyorduk. 

Küçük Kaymaklı bölgesinde okullar yolunda bir dükkân bulup kiraladık, KKTC bayiliğini aldık. Bizden başkası burada bayilik alamaz. Bunun yanında diğer bölgelere de bünyemizde bayilik vereceğiz. 

Çok uygun koşullarda bu işi yapıyoruz, büyük bir sermaye istemiyor. Tüm ham maddelerimiz yurt dışından geliyor. 

Tamamıyla şekersiz sütten üretim yapıyoruz. Birçok diyabet hastamız var. Bu şekersiz süt, sağlık bakanlığından da onaylı sütle krema karışımı bir harçtır. 

Dondurma ve bu karışım sürekli taze olarak üretiliyor.

Esas Tayland’da doğmuş, orada sokaklarda satılan markadır. Oradan Türkiye'ye Thai Roll Ice olarak pazarlanmaya başlandı. Şu an otellere, sokaklara, her yere yayılıyor.”

HER ŞEY MEVSİMİNDEN TAP TAZE…

“Bu dondurmanın harcı hazırlanıyor, müşteri kendi isteği doğrultusunda kendi çikolatasını yaratıyor ve hemen o an yapılıyor. Taze meyve, bisküvi çeşitleri, şekersiz dondurulmuş meyvelerin birçok çeşidi var. Her mevsim meyvesini kullanıyoruz.  Ya da kendimiz mevsiminde alıp uygun şartlarda depoluyoruz. Sağlıklı bir dondurma. 

Kendi üretimimiz tatlılar da reyonlarımızda yer alıyor. Yerel lezzetlere de önem veriyoruz. Birçok çeşit yerel macunlarımız var.” 

EL YAPIMI HAMBURGER, TOST VE SANDVİÇ ÇEŞİTLERİ…

Tayfun Cin anlatıyor;

“Yazın işlerimiz biraz düştü, yeni açılmıştık ve elimize giren sermayemizi de tüketmiş olduk ama olsun, yine hareketleneceğiz. El yapımı hamburger, tost ve sandviç de yapıyoruz, bunun paket servisini de gündeme koyacaktık ama henüz başaramadık, önümüzdeki planlarımız ardasındadır.

Bu dondurma dünyanın en sağlıklı dondurması seçildi. Biz bu üretimi ülkemize taşıyalı henüz yedi ay oldu ama damaklarda yer etti.

Artık herkes daha bilinçli birer tüketici. Her şeye dikkat ediyorlar, sorguluyorlar, biz de sabırla her şeyi anlatıyoruz. Gönülleri rahatlattık. Bu sayede zamanla damaklarda yer ettik. Çok beğenildi, daimi müşterilerimiz oldu. Diyabet hastası veya spor yapan gençlerin kalori için uğrak noktası olduk. Protein ağırlıklı beslenmek isteyen sporcular da çok geliyor. Çocuklar, gençler çok beğendi, yediden yetmişe müşterimiz var...” 

“UMUTSUZ OLMAMAKLA BERABER, ÇOK MUTLU İŞLERİMİZİ YÜRÜTÜYORUZ” 

“Sanırım bu işin en zor yanı anlatımı veya tanıtım yapılması. Bu zaman alıyor ama titizlikle yapmamız gereken bir konu. Gerekli aydınlatmayı yapıyorsanız insanlar tadını da seviyor ve ayakları alışıyor. İşin zoru ise sürekli ayakta durmak, iki kişi olarak burada durmak zorundayız. Bunların dışında insanlarla iletişim içinde olmak bu işin en güzel yanlarından biri... Güzelyurt, Girne, Yeşilırmak’tan gelen müşterilerimiz var. Bayilik görüşmelerimiz var, otellere girmeye de çalışıyoruz. 

Sıkıntımız biraz kuytu caddede kalmak. Kira bedelleri bizi buna itiyor. Bunun yanında hiçbir hibe, devlet desteği de olmadan, şahsi borçlarımızla mücadele ediyoruz. 

Zaman bizi nereye götürecek diye umutsuz olmamakla beraber çok mutlu olarak işlerimizi yürütüyoruz.”