“Döngü”
Beyoğlu Belediyesi’nin evsahipliğini yaptığı İstanbul Sanat Galerisi’nde, Marmara Üniversitesi Heykel Bölümü tarafından düzenlenen “Döngü” sergisini geçtiğimiz haftalarda ziyaret ettim.
***
İstiklal Sanat Galerisi’nin amacı genç sanatçıların önünü açmak…
“Her şehrin kalbi var. İstanbul’un kalbi Beyoğlu, Beyoğlu’nun kalbi ise sanat. Sanatla atan bir kalbe sahip olmak ise paha biçilemez” diyor İstiklal Sanat Galerisi…
Galeri, genç sanatçıların eserlerini sergileme zorluğunu aşmak için onların kullanımına sunuldu.
***
“Döngü” sergisinde Marmara Üniversitesi Heykel Bölümü’nden lisans veya lisansüstü eğitim sürecinde yolu geçmiş olan 18 heykeltıraşın eserleri sanatseverlerle buluştu. Tabii heykeltıraşların 40 yaşını aşmamış olmalarına özen gösterildi.
Sergide eseri bulunan her ismin eserlerine baktığımızda, hepsinde sanatçıların kendi yaratıcılıkları, fikirleri, duyguları, farklı malzeme, dil ve üslupla yapıldığını görüyoruz.
***
İşte sergide yer alan genç sanatçılar; Aleyna Gökdemir, Elif Aydoğmuş, Ayşenur Altınok, Burak Çizer, Dilşad Akçayöz, Bahadır Hızol, Emrullah Örünklü, Halil Daşkesen, Çela Öztürk, Furkan Depeli, Tansu Kırcı, Güngör Yüksel, Pınar Yılmaz, İpek Yücesoy, Ozan Ölmez, Sanem Tufan, Uğur Cinel, Songül Girgin.
***
Projenin başında basına açıklamalarda bulunan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Nilüfer Ergin Doğruer, serginin hazırlık süreci ile ilgili şunları söylemişti:
“Beyoğlu Belediyesi’nin İstiklal Sanat Galerisi’ni 40 yaş altı genç sanatçılara tahsis ettiğini öğrendik. Bu kararı çok önemli bulduğumuz için projeler geliştirdik.
İlk olarak mezunlarımızın eserlerini içeren Döngü sergisi önerisini sunduk. İkinci sergimiz ise öğrencilerimizin eserlerinden oluşacak ve haziran ayında düzenlenecek.
Galerinin, Beyoğlu gibi kültür ve sanatın merkezinde yer alması bizi ayrıca motive etti. Bu sergi, sanatla daha önce tanışmamış kent sakinlerine ulaşma fikriyle şekillendi.
Eğitim anlayışımızın bir uzantısı olarak bu tür etkinlikler düzenliyoruz ve genç sanatçıları desteklemeye devam edeceğiz.
Galeriye davet edilerek mekânın genç sanatçılara açılacağının bildirilmesiyle çalışmalara başladık. Galerinin fiziki koşullarını inceleyerek eser seçimlerini ve yerleştirme planlarını oluşturduk. Bu süreçte genç sanatçılarımızla büyük bir uyum içinde çalıştık.
Eserler, hem sergi mekânına uygunluk hem de sanatçıların üretimlerini temsil etme kriterlerine göre seçildi.”
***
Açıklamasında genç sanatçılara da bir mesaj veren Doğruer, “Heykel sanatı, üretiminin teknik özellikleri nedeniyle diğer sanat dallarından ayrılır. Genç sanatçıların üretimlerini sürdürebilmeleri için donanımlı atölyelere ihtiyaç var. Yerel yönetimlerin bu alanda atölye desteği sağlaması çok önemli. Sanata destek vermek isteyen herkesin genç sanatçılara alan açması, onların yaratıcılığını güçlendirecektir” dedi.
***
Sergi açılışında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, Beyoğlu’na ve sanata dokundu ve “Her şehrin bir kalbi vardır ve İstanbul’un kalbi de Beyoğlu’dur. Beyoğlu’nun kalbi de siz değerli sanatçılarımız ve sanatseverlerimizle atıyor. Bu eserleri bizlerle paylaşan tüm sanatçılarımızın emeğine ve yüreğine sağlık. Beyoğlu Belediyesi olarak her zaman genç sanatçılarımızla dayanışma içerisinde olacağız. Usta sanatçılarımızın kendini ifade edebileceği ve eserlerini gösterebileceği mekanlara ulaşımı çok daha kolay. O nedenle biz geleceğin sanatçılarına da destek olma gayreti içerisindeyiz. Bu gayretimizle daha birçok etkinlikte genç sanatçılarımızla bir araya geleceğimize inanıyorum” dedi.
***
Sanatçıların taş, metal, polyester, beton, silikon, kağıt ve hazır nesne gibi çeşitli malzemelerle çalıştığı bu eserler, ziyaretçilere modern sanatın dinamiklerini yakından izleme fırsatı sundu..
“Döngü” temasıyla, zaman-mekan, birlik-çokluk, varoluş-yok oluş gibi kavramlar arasında kurulan ilişkileri eserler aracılığıyla misafirlerine sundu.
***
Yerel yönetimlerin sanata ve sanatçıya karşı gösterdikleri önemseyen biri olarak, İstanbul Sanat Galerisi’nin, genç sanatçılara kapılarını açmasını çok değerli buluyorum.
Neden mi?
Çünkü yerel yönetimler, kültürel alandaki görevlerin ve hizmetlerin yerine getirilmesinde ve özellikle kültürel eserlerin korunmasında en uygun kararlan alabilecek ve onları koruyabilecek en yetkili organlardan biridir.
***
Ülkemizde de belediyelerimiz, belde halkının kültür ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, çeşitli projeleri ve hizmetleri sunuyor.
Yapılanlar yeterli mi?
Keşke daha fazlası da olsa…
Daha fazla konser, daha fazla sanat festivali, daha fazla sinema ve tiyatro, daha fazla sergi ve dahası…
***
Yine “Döngü” sergisine dönerek yazımızı bitirelim…
Sergiyi ziyaret ederken, büyük keyif aldığımı söylemeliyim.
Prof. Nilüfer Ergin Doğruer’in yukarıdaki satırlarında da belirttiği üzere ikinci sergiyi görmek için Haziran ayını beklemek zorunda kalacağız.
Bugünün genç sanatçılarının, yarının tecrübeli isimleri olacağının bilinciyle, bugün yaptıklarını görünce, içimi ayrı bir heyecan kapladı. Ama önemli olan bu gençlerin eserlerini sergileyebildiği ve kendilerine değer veren bu sanat galerinin olması. Darısı başımıza…
***
Kendi ülkemizde de tüm ilçelerimizde sanatçının, eserini sanatseverlerle buluşturabileceği merkezlerin sayılarını çoğaltmalıyız ve buraları ayakta tutmalıyız.