Badem ağaçları      Şubat’ı beklemedi bu yıl; Ocak’ın son günleri çiçeğe durdu.

Bir haftalık yağmur sefamız bitti, yalancı bahar çiçeklerle kandırıyor bizi.

Memlekette terör estirenlerin “adalet istemesi” kadar sahte bir bahar.

Yine de, renkten renge giren parlak bir dolunayın ardından, üşüyen kemiklerimizi ısıtan güneşi sevinçle karşıladık.

Bulutların ve Reis’in kararttığı o kötü haftayı (Cuma akşamı) yağmurla arınıp; arzuladığımız güneşli günlere doğru yürüyerek geçirdik…

Kısacık Şubat, büyük umutlar müjdeleyerek çaldı kapımızı…

“Hoş geldin” diye açtım kapıyı; kapıda kimsecikler yoktu ama, bademden koparılmış küçücük bir dal parçası vardı karşımda (geldik sizi bulamadık mesajı)… Dalın üstünde dört çiçek vardı.

Başımı kaldırıp, baktım her dalın ucumda dört çiçek vardı… Dört yapraklı yonca bulmuştum sanki; içimdeki umut / sevinç  dalgası büyüdükçe büyüdü…

Dudağımda müzip bir gülümseme telefona sarıldım (geçen hafta verdiğim sözü tutacaktım)….

• Bosbame re Nikos; esi gala?
• Ne galası yahu; işler eyi değil görmen…
• Görmez olur muyum. Dediydim sana bu faşistlere fazla güvenme ELAMan çekecen diye. Senin adına üzülmedim değil ama; bu küçücük adacık için umutlarım arttı; onun sevincini yaşarım…
• Boşuna heveslenme… Sen zanneden bizim tarafta boykotçular sizinki kadar çok olacak?
• Onu bilmem ama, işin zor.
• İşim zor bilirim da, siz da yardım edeceğinize köstek olursunuz.
• Ben neçin yardım edecem sana. Sen ayağına gelen şansı teptin zamanında…
• Yok senden bir şey beklediğim yok zaten; Gavur daşında yediğimiz kebapçıkların hatırı var sandıydım ama; sen duddurdun bir Malas giden. Yarın göreceyik, el mi yaman; bey mi?
• E madem benden bir şey beklemezdin, ne diye sitem eden.
• Yok be gumbaro sana sitem etmem; sitemim Mustafa’yadır. Seçime üç kala bu yaptığı revadır?
• Hangisi?
• Hangisi olacak; zamanıydı şimdi çıksın da desin ‘Cenevre’deki haritacığı geri isterim’?
• Sen mızıkçılık yapınca, BM Genel Sekreteri da geri çekmediydi önerilerini? Bunda kızacak ne var anlamadım.Hem haritayı şimdi almadı ki. Haritayı Aralıkta aldı; haberi şimdi çıktı.
• Hah, işte ben da onu derim. Aralıkta yediğin şeyi, şimdi duyurmanın alemi ne?
• E bu konuda haklısın be gumbaro. Ben de anlam veremedim zaten. Neyisa sen kafaya takma; iç visgiciğini da boş ver, her şey olacağına varır.
• Sağol be gumbaro, gel bereaber içelim. Siyaset başga gumbaroluk başga. Bunun içinde kaç kişi kaldık zaten; birbirimizi gıracayık…
• Umarım bu söylediklerini seçimden sonra unutman.
• Hiç unuturum olan. Belki birkaç gün ‘seçim sarhoşluğu’ yaşarım ama unutmam. Go mamırlayım da buluşuruk gene Gavur daşında; yakarık mangalcığı.
• Yakarık yakmasına da etleri ben getirecem bu defa; sizin etler bozuk çıktı. Malas da viskileri getirsin…
• Gelsin olan, Malas da gelsin. Bu ölümlü dünyada fazla hırs yapmak eyi değil. Senin de dediğin gibi, güzel günler göreceyik.
• Motorları maviliklere süreceğiz…
• Hem da AB mavisi olacak…
• Hade sana kolay gelsin yarın akşamı iple çekeceğim…
• Yarın akşam ipimi çekeceeen?
• Yok yahu yanlış anladın; heyecanla sonuçları bekleycem demek istedim. Hade Ohili Pazarlar…
• E hade yasas.