İstemekle olsa, keşke!
Senelerdir peşine düştüğümüz soru açık...
Mümkün olan ne?
Dünyaya dokunabilmek için!..

*  *  *

İstemekle olsa eğer, Kıbrıs'ta iki değil üç olsun devlet, hatta dört, beş!.
Mağusa'da bir devlet, Baf'ta başka!
Elye de devlet, Karpaz da...
Luricina da neden olmasın!
Eğer istemekle olsa...

*  *  *

"Avrupa Birliği çatısı altında iki ayrı devlet" denmiş, "taksim"in toz şekerle tatlandırılmış hali...
Pamuk şekeri!
Denktaşgillerin falan çocukluk hayali...

*  *  *

Kıbrıs'ta Avrupa çatısında iki devlet olsa olsa şu olur...
Kıbrıs Cumhuriyeti bir yanda...
Beri yanda Türkiye Cumhuriyeti...

*  *  *

Bir de anlamadığım şu...
Yan yana iki devlet yok mu şimdi?
"KKTC"yi devletten saymadıkları ne kadar da açık, ne kadar da ironik yani...
Al, tepe tepe kullan buysa hayalin!

*  *  *

Ayrılmak da anlaşmayı gerektirir. 
"Mal mülk" anlaşılmadan, kim ayrılmış sahi?
Yoksa ne olurdu dünyanın hali...

*  *  *

"Yan yana iki ayrı devlet!"
Biliyoruz ki, kuzeydeki yapı, güneydeki devlete benzemiyor pek!
Kuşatılmış bir varlık, cılız bir irade, eğreti bir yönetim var...
Yine de "illaki" diyorsanız!
"Devletiniz" var zaten, kurmaca karmaca, uğraşmayınız boşuna...
Taksim'in bal kaymakla sunulmuş hali...
Tribünlerdeki şarkı gibi: Bir iki üç dört yetmez, dört beş altı olsun!