1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. DÖVİZİN YÜKÜ AĞIR
DÖVİZİN YÜKÜ AĞIR

DÖVİZİN YÜKÜ AĞIR

Başbakanlık Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, YENİDÜZEN'e özel açıklamalarda bulundu

A+A-

Başbakanlık Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu'ndan YENİDÜZEN'e özel açıklamalar:

“Kuzey Kıbrıs enflasyonu Türkiye enflasyonundan son yıllarda fazla çıkmaktadır. Çünkü ülkemizde birçok ürün yurt dışından gelir ama Türkiye’de yerli üretim Kıbrıs’a göre çok daha fazladır”

Enflasyon fazla, çünkü: 'İthalat oranı yüksek, yerli üretim az, döviz kullanımı fazla'

“Bizde de yerli üretim vardır ama ithalat çok daha yüksektir. Türkiye’de birçok hizmet ve mal TL ile fiyatlandırılır. Türkiye’de kiralar genellikle TL üzerindendir. Döviz bazında çok azdır”

“2018 yıl sonu enflasyon tahminimiz % 10.2”

 

NÜFUSUMUZ KAÇ?

“Bizim yaptığımız projeksiyon nüfusta da KKTC vatandaşı 230 bin civarında tahmin etmiştik. Nitekim yaptığımız projeksiyon nüfus ile Yüksek Seçim Kurulu’nun yaptığı çalışma örtüşmüştü. Biz yabancı işçi ve yabancı öğrencileri eklediğimiz zaman 351 bin 965 rakamını elde etmiştik, biz bu rakamı nüfus olarak kabul ediyoruz.”

“2018 yılı için de projeksiyon nüfus çalışmamızı yapıyoruz. 2018’de bu rakam daha da yükselecek. Çünkü ülkedeki öğrenci sayısında yine bir artış oldu. İşçi sayılarını da tekrardan gözden geçireceğiz ve 2018 için de nüfusu açıklayacağız”

“2017’de de kişi başına düşen mili gelir yaklaşık 14 bin dolara yakın düzeylerde seyredecek. Bu düzeylerde bir rakam bekliyoruz”


Didem MENTEŞ

Başbakanlık Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, Kuzey Kıbrıs’ta son yıllarda Türkiye’den daha fazla enflasyon olduğunu açıkladı, bunun nedeninin de “(kuzey Kıbrıs’taki) ithalat oranın yüksek, yerli üretimin az, döviz kullanımı fazlalığına”  bağladı.

Muhtaroğlu, son yılların en yüksek enflasyonunun dövize bağlı olarak 2017’de % 14.68 oranla yaşandığını belirterek, 2018’de ise enflasyon oranın % 10.2 olarak gerçekleşmesini tahmin ettiklerini açıkladı.

Muhtaroğlu, ülkede ithalatın fazla olması, ürünlerin döviz bazından hesaplanması yanında ev kiraları, araba fiyatları, özel okulları gibi çeşitli sektörlerin döviz kuru üzerinden ücretlendirilmesinin de enflasyonu artırdığına işaret etti. Petrol fiyatlarının da enflasyon üzerinde etkili olduğunu vurguladı.

2018 yılının ilk 2 ayının da toplam enflasyonu % 1.39 olduğunu aktaran Muhtaroğlu, “Özellikle Şubat ayında döviz artışları oldu. Mart ayında da bunu göreceğiz. 2018 yıl sonu tahminimiz % 10.2’dir” dedi.

Türkiye enflasyonunun Kuzey Kıbrıs enflasyonuna göre düşük olmasını, Türkiye’de üretimin daha fazla olması ve sektörlerdeki harcamaların genelde TL üzerinden olmasına bağlayan Muhtaroğlu, Türkiye ile enflasyon değerlerini yıllık bazda karşılaşmak gerektiğini kaydetti.

Muhtaroğlu, 2017 sonu itibariyle KKTC vatandaşı, yabancı işçi ve yabancı öğrenci sayısının da dahil olduğu projeksiyon nüfusun 351 bin 965 kişi olduğunu belirterek, 2018 yılı için projeksiyon nüfus çalışmaların devam ettiğini ve ilerleyen günlerde yeni rakamı açıklayacaklarını dile getirdi.

Ülke ekonomisin 2016’da % 3.6 olduğunu belirten Muhtaroğlu, 2017 yılı çalışmasının henüz tamamlanmadığını ancak % 3.8 düzeylerinde bir büyüme tahmin ettiklerini söyledi. 2018 yılı için ise büyüme hedefinin % 5 oranında olduğunu aktardı.

Son yıllarda 13- 15 bin dolar arasında seyreden kişi başına düşen milli gelir rakamlarının, 2016’da 13 bin 902 olduğunu belirten Muhataroğlu, 2017’de de kişi başına düşen mili gelirin 14 bin dolara yakın düzeylerde seyredeceğini beklediklerini belirtti.

Dış ticaret açığının ithalat rakamları arttığı sürece büyüdüğünü söyleyen Muhtaroğlu, 2017’nin ithalat rakamlarının henüz net olarak ellerine ulaşmadığını, tahminen yaklaşık 1.6 milyar dolarlık bir rakam olduğunu, ihracatın da 105.6 milyon dolar olduğuna dikkat çekti.

 

YENİDÜZEN: Nüfusumuz kaçtır? Projeksiyon nüfus nasıl hesaplanıyor?

MUHTAROĞLU: “2011’de son nüfus sayımı yaptığımızda De-jure nüfus dediğimiz ikamet eden kişilere göre hesaplanan nüfus 286 bin 257 kişi tespit edildi. De-jure nüfusunun içerisinde hem KKTC vatandaşları hem yurt dışında gelen yabancı öğrenciler hem de yurt dışından çalışma izniyle gelen işçiler vardı. D-jure nüfus, bir insan 1 seneden fazla ülkede ikamet ederse o ülkenin nüfusuna dahil olurlar. Sadece o ülke vatandaşları değil saydığımız bu kişiler de nüfusun içerisine dahil olular. De-jure nüfusa dahil olmayan turistler ve Barış Kuvvetleri askerleridir. ‘Sokaklar kalabalıktır, nüfus bu rakamların üzerindedir’ gibi söylemler aslında bilimsel, BM parametrelerinde belirtilen nüfusa dahil olmayan kişilerdir.  Bunlar o gün ülkede bulunup, o kalabalığı yaratabilirler ama ülkenin De-jure nüfusuna girmezler. Örneğin Avrupa’da en fazla turist çeken ülkeler Fransa, İtalya, İngiltere’dir. Nüfusları 50- 60 milyon arasındadır. Ama nüfusları kadar yılda turist çekerler. Kimse bu ülkelerin nüfusu 100 milyona ulaştı demez. Bu nedenle biz de nüfus içerisinde turistleri ve askerleri hariç tutarız.  Ülkemizde 2011 yılından sonra nüfus sayımı olmadı. Çünkü genel anlamda nüfus sayımları 10 yılda bir yapılır. Nüfus sayımını 2006’da yapmıştık ama o süreç içerisinde 2011 yılında güneyde de Avrupa’da da nüfus sayımı olacaktı ve toplumlararası görüşmeler de devam ederken, kuzeyde de eş zamanlı bir nüfus sayımı yapılsın denilmişti. Biz de o dönemde bir nüfus sayımı daha yapmıştık. Geldiğimiz noktada elbette 2011 nüfusuyla kalmayacağız. Her yıl projeksiyon nüfus dediğimiz tamamen bilimsel kriterlere dayalı bir nüfus tahmini yapıyoruz. 2011’de de yapık bundan sonra da yapıyoruz. 2017 sonu itibariyle 351 bin 965 kişi projeksiyon nüfus olarak daha önce açıklamıştık. Yine bunun içerisinde turistler ve Barış Kuvvetleri askerleri dahil olmayıp, KKTC vatandaşlarıyla birlikte yabancı işçiler ve yabancı öğrenciler dahildirler. Yaptığımız bu çalışma Ocak ayında seçim olması dolayısıyla Yüksek Seçim Kurulu vatandaş nüfus çalışması yapmıştı. Vatandaş nüfusu 230 bin civarında tespit etmişlerdi. Bizim yaptığımız projeksiyon nüfusta da KKTC vatandaşı 230 bin civarında tahmin etmiştik. Nitekim yaptığımız projeksiyon nüfus ile YSK’nın yaptığı çalışma örtüşmüştü. Biz yabancı işçi ve yabancı öğrencileri eklediğimiz zaman 351 bin 965 rakamını elde etmiştik, biz bu rakamı nüfus olarak kabul ediyoruz. 2018 yılı için de projeksiyon nüfus çalışmamızı yapıyoruz. 2018’de bu rakam daha da yükselecek. Çünkü ülkedeki öğrenci sayısı yine bir artış oldu. İşçi sayılarını da tekrardan gözden geçireceğiz ve 2018 için de nüfusu açıklayacağız.


ENFASLYON TAHMİNİ…

“Yıl sonuna % 10.2 tahmini gerçekleşebilir”

YENİDÜZEN: 2017 yılında enflasyon oranı kaçtı? 2018’in ilk 3 ayında ne oldu? 2018’de enflasyon hedefi nedir?

MUHTAROĞLU: 2017 yılı enflasyonunu  % 14.68 ile kapattık. 2017 enflasyon oranı son yılların en yüksek enflasyon oranıydı. Özellikle en fazla enflasyon rakamının yukarıya çıkmasındaki husus, döviz kurlarındaki yükselişti. Çünkü bizim ülkemizde ithalat yoğundur. Birçok ürün yurt dışından geliyor. Bu ürünlerin birçoğu döviz bazından geliyor. Bunların gümrük girişlerindeki hesaplar da döviz ile değerlendiriliyor. Bu yüzden dövizdeki artış doğrudan ürünlerin fiyatlarını da yukarılara çekebiliyor. Bunun yanında yine ülkemizde döviz ile çalışan özel okul ücretleri var. Tabi TL bazında çalışan okullar da var. Ama döviz yükseldiği döviz ile çalışan okullarda ücret yükseliyor tabi bu da enflasyonu artıyor. Bunun yanında da yoğunlukla kiralar da döviz üzerinden olduğu için bu da rakamları yükseltiyor. Araba satışları da dövizle olduğu için bu da enflasyonu yukarıya çeken bir etkendir. O yüzden 2017’deki enflasyon rakamının son yılları en yüksek enflasyon oranı çıkmasının sebeplerinden biri dövizdir. Tabi petrol fiyatları da bizim enflasyon endeksimizde önemli bir yer tutuyor. Ama 2017 yılında ülkemize akaryakıt fiyatlarına çok fazla zam yapıldı. Eğer akaryakıt fiyatları zamlansaydı enflasyon rakamları daha yukarıya çıkacaktı. 2018 Mart ayı enflasyonu daha açıklanmadı, 1-2 gün sonra açıklayacağız. 2018’de ilk 2 ayın toplam enflasyonu % 1.39’dur. Çünkü özellikle Şubat ayında döviz artışları oldu. Mart ayında da bunu göreceğiz. 2018 yıl sonu hedefimiz % 10.2’dir. Gelişmeler ne gösterecek bunu takip edeceğiz. Döviz ve petrol fiyatları yüksek seyrettiği sürece enflasyon rakamları da yüksek gideceğiniz artık çok rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Dövizde bir dengelenme, dövizde bir geriye gidiş, petrol fiyatlarında aşırı yükselme olmadığı takdirde enflasyon rakamımız çok yukarılara çıkmayacak. Petrol fiyatlarına bağlı olarak yıl sonuna % 10.2 hedefi tutturulabilir.    

 

YENİDÜZEN: Kuzey Kıbrıs enflasyonu Türkiye’den fazla mı? Fazla olmasının sebebi nedir?

MUHTAROĞLU: “Kıbrıs’ın enflasyonu Türkiye enflasyonundan son yıllarda fazla çıkmaktadır. Çünkü dediğim gibi bizim ülkemizde birçok ürün yurt dışından gelir ama Türkiye’de üretim var. Bizde de yerli üretim vardır ama ithalat çok daha yüksektir. Türkiye’de birçok hizmet ve mal TL ile fiyatlandırılır. Türkiye’de kiralar genellikle TL üzerindendir. Döviz bazında çok azdır. Araba satışları olsun özel okul ücretleri olsun böyledir. Bu realitelerden dolayı e dövizdeki artışlar Türkiye piyasasına bizim piyasadan daha az yansıyor. O yüzden bizim enflasyonumuz Türkiye enflasyonundan daha yüksek çıkıyor. 2017’de Türkiye’de enflasyon % 11.92 gerçekleşti, biz de % 14.68 gerçekleşti. Neredeyse biz 2.7 baz puan farkıyla karşılaştık. Tabi bir de karşı görüş olur; ‘Biz Türkiye’den nasıl ucuz oluruz?’ gibi bizim enflasyon Türkiye’den nasıl fazla çıktığı konusu tartışılır. Bu her sene olmaz. Özellikle geçen sene olmadı. Geçen sene de ondan önceki sene de biz yine Türkiye’den pahalı çıkmıştık. 2016’da % 10.2’lerde enflasyon vardı, Türkiye’de de % 8’lerdeydi. Öyle bir argüman içerisinde girilmesin. Çünkü enflasyonu her iki ülke aylık açıklıyor. Bazen aylık karıştırmalarda Türkiye bizden daha yüksek çıkabiliyor. Çünkü o ay farklı farklı konularda zamlar olmuş olabilir. Bazı zamanlarda Türkiye’de akaryakıta, elektriğe, doğalgaza zam yapılmıştı biz de yapılmamıştı. O ay içerisinde başka ürünlere zam yapılır, biz de yapılmaz. Türkiye’de 1 ay enflasyon bizden yıkarı çıkabilir. İnsanlar bu tür karşılaştırmalarda geneli ele alarak değerlendirme yapmalılar. Yıllık değerlendirme yapılırsa daha doğru olur. Bir de şunu söyleyeyim bizim enflasyon hesaplama tekniğimizin eski olduğu söylenir. 2017’den önce bunu söyleseler kabul ederiz. Bizim enflasyon endeksimiz ile ilgili çalışmamızı yaptık.  2015’de ülke genelinde 1 yıllık anket yaptık. 3 bin 200 aileyle birebir anket yaptık, onların harcamalarını aldık. Harcama gruplarını tespit ettik. Ailelerin daha fazla hangi harcama gruplarında harcama yaptıklarını tespit ettik. Bunun neticesinde yeni endeksi hazırladık ve 2017 Ocak ayından beri yeni enflasyon endeksi ve yeni Hayat Pahalılığı sepeti kullanıyoruz. Endeks eski argümanı da doğru değildir. 2017 yılından önceki endeks de 2010 yılında yenilenmişti”


BÜYÜYÜME ORANLARI…

“Tarımdaki gelişmeler birçok sektörü de tetiklediği için bizi de etkiliyor”

YENİDÜZEN: Son 5 yıla baktığımız zaman büyüme rakamları nelerdir? En fazla hangi yılda düşüş hangi yılda yükseliş oldu? Sebepleri nelerdir? En fazla hangi sektörlerde büyüme oldu?

MUHTAROĞLU: “2016 yılında büyüme oranımız gerçekleşme rakamıdır, 2017 yılında ise gerçekleşme çalışmaları henüz tamamlanmadığı için tahminimiz vardır.Son 5 yıla baktığımız zaman en düşük büyüme oranı 2013’de % 1.1 ile gerçekleşti. En yüksek büyüme oranı ise % 4.8 ile 2014’de gerçekleşti. 2012’de % 1.8, 2015’te % 4, 2016’da da % 3.6 büyüme oldu. Özellikle 2014, 2015, 2016 yıllarına baktığımız zaman ortalama üç yıllık büyüme % 4 civarlarında olduğunu görüyoruz. Kötü bir büyüme değildir. Avrupa Birliği’nde büyüme rakamları % 1’lerde seyreder. Gelişmiş ülkelerde büyüme rakamları çok fazla absürt rakamlara ulaşmaz, istikrarlı bir şekilde devam eder. Bizde de son üç yılın dörtlük büyümesi de gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarıyla paralel gider. Bu kötü değil, iyi bir büyümedir. 2017 tahminimiz de % 3.8 düzeyleridir. 2018 hedefimiz de % 5 büyümedir. Büyüme oranlarını değerlendirecek olursak; 2013’de % 1.1’lik büyümede o yıl tarımda önemli oranda küçülme görülmüştü. İnşaat sektöründe de durağan bir yıl gerçekleşmişti. O yılda döviz artışları eklendiği zaman büyüme oranı % 1.1 seviyelerinde gerçekleşmişti. 2014 seviyelerinde ise bir sıçrama oldu, büyüme 4.8’e çıktı. O yıl tarımda bereketli bir yıldı. Tarımdaki gelişmeler birçok sektörü de tetiklediği için bizi de etkiliyor. Tarım da o yıl % 5’e yakın bir büyüme vardı. İmalat sanayide % 11’e yakın bir büyüme olmuştu. Yine üniversiteler sektöründe % 11’lik bir büyüme etkisiyle genel oran % 4.8’e çıkmıştı. 2015 yılında da % 4’lük bir büyümeydi. Yine sanayide % 19.5’luk bir büyüme, tarımda % 14.5’luk ve serbest meslek ve hizmetlerde de % 9.5’luk büyümeler oldu. 2016’da sanayi % 7.3, inşaat % 5.7, ulaştırma ve haberleşme % 5.3’lük büyümeler göstermiş ve genel büyüme oranı da % 3.6’larda gerçekleşmişti. 2016’da tarımdaki büyüme küçük kalmıştı.         


TURİZM VE YÜKSEK ÖĞRENİM

“Turizm net geliri 739.4 milyon Dolar…”

YENİDÜZEN: Turizm ve yükseköğrenim gelirleri ne kadardır?

MUHTAROĞLU: “Özellikle her iki sektör için net gelirleri söyleyeceğim. Çünkü biz turizm ve yüksek öğrenim gelirlerini hem biz elde ettiğimiz gelirler hem de yurt dışında harcadığımız giderlerden düştükten sonra net bir gelir açıklıyoruz. Çünkü ülkeye gelen turistlerden elde edilen bir gelir var bir de yerli insanlarımızın yurt dışına gidip turizm yaptıkları zaman harcadıkları giderler var. 2016’da turizm net geliri 739.4 milyon Dolar olarak gerçekleşti. Yüksek öğrenim net gelirleri (yabancı öğrencilerden elde edilen, yerli öğrencilerin yurt dışındaki giderlerini düştükten sonra ortaya çıkan net gelir) 694.8 milyon Dolar olarak ortaya çıktı. 2017 turizm gelirlerinin net rakamları gerçekleşmemekle birlikte tahmini 796.2 milyon Dolar, yüksek öğrenim net gelir tahminimiz ise 743.4 milyon Dolar’dır.

 

YENİDÜZEN: Kişi başına düşen milli gelir rakamı nedir?

MUHTAROĞLU: “Son yıllarda 13- 15 bin dolar arasında seyreden kişi başına düşen milli gelir rakamlarımız vardır. 2013’de ise 15 bin 302 dolar, 2014’de 15 bin 109, 2015’de 13 bin 721 dolar, 2016’da 13 bin 902 dolar kişi başına düşen milli gelir rakamına ulaştık. 2017’de de kişi başına düşen mili geliri yaklaşık 14 bin dolara yakın bir düzeyde olacağını tahmin ediyorum. Tabi ki kişi başına düşen bu dolar rakamları dövizdeki gelişmelere bağlı olarak da değişebilecektir. Bu oranda bir rakam bekliyoruz. Kişi başına düşen milli gelir rakamları da dolar bazında hesaplandığı için doların aşırı yükseldiği zamanlarda bu rakamlar aşağıları doğru gelebiliyor. Dolar istikrarlı gittiği zaman bu rakamlar yukarıya doğru gidebiliyor. Büyümelere paralel olarak TL bazında rakamlar yukarda seyrediyor. Kişi başına düşen milli gelir rakamlarının yükselmesi, ülkede üretimin artması bunun yanında paralel olarak yatırımların artması, sektörlerin gelişip büyümesiyle birlikte yukarılara doğru tırmanma eğilimi vardır. Ülkede hem üretim artacak hem de yatırımlar aratacak ki büyüme rakamları gelişsin.     

 

YENİDÜZEN: Dış Ticaret açığımız ne kadardır?

MUHTAROĞLU: “Dış ticaret açığımız 2014 yılında 1 milyar 650 milyon Dolar, 2015 yılında 1 milyar 382.5 milyon Dolar, 2016 yılında da 1 milyar 451.7 milyon Dolar olarak gerçekleşti.  Dış ticaret açığı ithalat ve ihracat rakamlarının farkıdır. İthalat rakamları arttığı sürece dış ticaret açığı rakamları büyüyor. 2014’de 134 milyon Dolarlık bir ihracat, 1 milyar 784 milyon dolarlık ithalat; 2015’de 118.1 milyon Dolarlık ihracat, 1 milyar 500 milyon dolarlık ithalat; 2016’da da 105.5 milyon Dolarlık ihracat, 1 milyar 537 milyon Dolarlık da ithalat gerçekleşti. Bunların da farkları aktardığım dış ticaret açıklarını oluşturdu. 2017 yılına baktığımızda 105.6 milyon Dolarlık ihracat görülüyor. Kesin ithalat rakamları ise henüz elimize ulaşmadı. Tahminen yaklaşık 1.6 milyar dolar beklentimiz bulunmaktadır”


yeniduzen-satin-aliniz-203.jpg

Bu haber toplam 3031 defa okunmuştur