Doymak bilmez ganimetçi hırsızlar!
Türkiye’de bir gazete dün manşetinden bir haber yayınladı!
“Ada’da işgal bozuldu” başlıklı bu haberde, İsrailli yatırımcılardan nefret edildiği açık bir şekilde, yalanlarla birlikte sergileniyor!
-*-*-
İsrailliler, Ada’nın, yani Kuzey Kıbrıs’ın tamamını işgal etme hedefindeymişler ama bu gazetenin yayınları, Türk Devleti’nin bastırması ve KKTC hükümetinin aldığı kararlarla bu işgal önlenmiş!
-*-*-
İsrailli yatırımcıların ülkede “satın aldığı toprak oranı” veya İsrailli yatırımcıların “yatırım oranı” toplam işgal oranının ya da toplam inşaat yatırımlarının yüzde 5’inden fazla değildir.
-*-*-
Bu gazete ve belli ki Türkiye’deki çevreler, “ganimetin hepsi bizimdir, yabancı yatırımcı istemiyoruz” düşüncesindedir!
Doymak yoktur!
-*-*-
Bir: Kuzey Kıbrıs’taki tapulu mülkler, Türkiye’nin ya da Kıbrıslı Türklerin falan değildir...
Şu andaki sahte KKTC devleti sınırlarındaki tapulu arazilerin yüzde 95’e yakını, Kıbrıslı Rumlara ait mülklerdir...
-*-*-
İki: Haberde, Karpaz Gate Marina’nın da İsrailli sahibi tarafından “baskılara dayanamayıp” satıldığı haberi yer alıyor...
Ve bu marinanın sahibinin de David Lewis adlı Yahudi olduğu yazılıyor...
-*-*-
Hatta haberde şu ifade var; “...Marina’yı 19 senedir işleten David Lewis ödüllü bir siyonist olmasının yanı sıra Mossad ve İsrail Ordusu ile de iş birliği içerisinde yürüttüğü faaliyetlerle dikkati çekiyor.
-*-*-
Gazetede şu ifade de var: “... Dünya Siyonist Kongresi’nin İsrail’e yaptığı hizmetlerden dolayı birçok defa ödüllendirdiği David Lewis karanlık ilişkiler ağının merkezinde bir isim.”
-*-*-
Bre hollolar, bre azgın faşistler, bre geri zekalı cahiller; hade uydurup uydurup yazıyorsunuz; “İsrail bu limandan Türkiye’yi gözetleyecek” gibi inanılmaz zavallı ifadeler kullanıyorsunuz peki David Lewis’i “Google”a niye sormadınız?
-*-*-
Bre Allah’ın gara cahili faşolar; David Lewis, 9 Ağustos 2011’de öldü!
Yalan söyleyecekseniz söyleyin ama atarken desteksiz atmayın da civcivler de yesin!
-*-*-
Hırsızlar!
Çökme meraklısı ganimetçi rüşvetçi gronkçular!
Tamam doymak nedir bilmiyorsunuz ama terbiyesizlik de bir yere kadar!
-*-*-
Haaaa aynı gronkçu grup, faşist güruh, Marina’yı İsrailli şirketten kiralayan şirketi de karalıyor; “... Mevcut gerilimden kurtulma amaçlı taktik bir işletme devri” deniyor!
-*-*-
Bu ganimeti çökücü hırsızlarda doyma diye bir şey yok!
Hiç doymuyorlar!
-*-*-
Açın oğlum bunlara Maraş’ı da, yutsunlar!
Belki gurguralarında galır!
Gaberesice hırsızlar!
Halil’i kimin öldürdüğünden
çok kimin öldürttüğü meselesi!
Halil Falyalı, en iyi ihtimalle bir kabadayıydı veya bir çoğumuza göre mafyaydı!
-*-*-
Aleyhine mahkeme kararı var mıydı?
Sabıkalı mıydı?
Sanmıyorum!
-*-*-
Halil Falyalı, her şeyden önce üç çocuk babasıydı...
Ve çok yardımsever biriydi...
-*-*-
Ve bir gün şoförü ile birlikte, düşürüldükleri pusuda öldürüldü!
-*-*-
Öldürüldükten sonra Türkiye medyası konuyu o kadar yazı, çizdi ve Halil ile ilgili o kadar çok komplo teorisi üretildi ki; KKTC’deki en yakın siyasi dostları hep “sustu”...
-*-*-
Bir üst düzey siyasimiz, Halil ile yakınlığını soran bir Türkiyeli gazeteciyi neredeyse tekme tokat yanından kovdurttu!
-*-*-
Halil’in davetlerinde, yemek masalarında hazır bulunan kişiler, Halil öldürüldükten sonra mezarına bile çiçek koymaya çekindi - korktu!
-*-*-
Halil, şu anda iktidarda olanlarımızın seçilmesi için en çok çaba ve para harcayan “taraftarlarının” başındaydı...
-*-*-
Ne oldu da, Halil öldükten sonra hepsi suskunlaştı?
-*-*-
Halil’in KKTC’de yakalanan üç katili dün hapse mahkum edildi...
Türkiye’de de hapsedilenler var...
Katillerin hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı...
-*-*-
Bu katillerin tamamı sadece “tetikçi”dir!
“Öldürün” emrini veren kimdir?
Hiç mi önemli değil bu?
Ya tetikçiler Rum olsaydı?
İşin özünü gayet iyi anlatan iki cümle
Bazı sendika, örgüt ve siyasi partiler, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Kıbrıs konusuyla ilgili onaylanan tezkereyi protesto etti.
-*-*-
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği önünde dün bir araya gelen bir grup ilerici, basın açıklaması yaparak, söz konusu tezkerenin “geçerli ve kabul edilebilir olmadığını” vurguladı…
-*-*-
Basın açıklamasını okuyan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem’in bir cümlesi ile Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Elcil’in kullandığı bir cümle, Ada’daki gerçeği çok iyi açıklıyordu…
-*-*-
İşte o cümleler:
1 - “… Statükodan nemalanan üst düzey siyasiler, sermaye ve iş birlikçileri Kıbrıs Türk halkının uluslararası hukukun dışında kalması çabası içindedir…”
2 – “… Kıbrıs Türk halkı büyük bir varoluş mücadelesi verdi. Ancak şimdi yaşadığı sıkıntılarla, bir yok oluşla baş başa bırakıldı…”
-*-*-
(Not: Yarın 8 Ağustos… Sahi şanlı Erenköy Direnişi neden yapılmıştı? Kıbrıs Türk toplumu yok olsun diye değildi herhalde… Ne dersiniz bu işe değerli TMT’ci dinazorlar?)
Çok üzgünüz... Nurlar ve ışıklar içinde uyu Arda Sünmez...