Mağusa Hastanesi’nde hastaların "doktora erişim" sıkıntısı yaşadığı, hastane yönetiminin, kimi hekimlerin görev yapmasına engel çıkardığı ileri sürüldü.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Akansoy iddiaları doğruladı, "hastane yönetimi hasta bakmamı engelliyor" dedi. Eski Sendikacı Mehmet Seyis, ciddi sağlık sorunu nedeniyle doktoruna erişimde kendisine zorluk çıkarıldığını belirtti, "tedavi sürecinde doktor değiştirilmeye itildiğini" belirtti.

Mağusa Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Kalfaoğlu ise "ne hastadan ne de ilgili hekimden bize ulaşan bu yönde bir talep olmamıştır" diyerek, gerekli talebin iletilmesi halinde bir sorun yaşanmayacağını ifade etti.
 

Mehmet Seyis: "Kabul edilemez"

“Sorunlarının ne olduğu ne beni ne de başka hastaları ilgilendirmiyor ama doktoruma ulaşımıma zorluk çıkarılması, engellenmeye çalışılması kabul edilir değildir”

Özelde kendi yaşadığı, genelde ise sağlık sistemindeki sıkıntıları dile getiren eski DEV-İŞ Başkanı Mehmet Seyis, tedavi sürecinde doktor değiştirilmeye itildiğini belirterek, bunun hem tıbbi olarak hem de psikolojik yönden kabul edilemez olduğunun altını çizdi.

Mağusa Devlet Hastanesi’nde tedavisine başlayan ve uzun zamandır tedavi sürecini yakından takip eden Doktor Mutafa Akansoy’un, hastane yönetimi tarafından hasta bakmasının engellendiğini belirten Seyis, “Sorunlarının ne olduğu ne beni ne de başka hastaları ilgilendirmiyor ama doktoruma ulaşımıma zorluk çıkarılması, engellenmeye çalışılması kabul edilir değildir” dedi.

Bahsi geçen Doktor Mustafa Akanoy ise iddiaları YENİDÜZEN’e doğruladı, hasta bakmasının yönetim tarafından engellendiğini belirtti.

Hastane Başhekimi Dr. Mustafa Kalfaoğlu yazılı açıklama yapacağını kaydetti, iddialara ilişkin sorulara yanıt vermedi.

Dr. Akansoy: “Hasta bakmam engelleniyor"

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Akansoy, Mağusa Hastanesi Başhekimi'ni suçladı, "etik olmayan davranışlar var" iddiasını ortaya koydu.

Doktor Mustafa Akansoy, hastanedeki sistemden isminin kaldırıldığını, bu nedenle hastalarının randevu alamadığını, kendisinin ise hasta yatışı gerçekleştiremediğini belirtti.

Akansoy, “Ben 15 yıldır bu hastanedeyim, hastanedeki sitemden adım silindi, hastalarım randevu alamıyor. Bizimle sorunu olabilir ama bunu hastalara yapılması çok yanlış. Ülkedeki en kıdemli göğüs doktorlarındanım ama hasta bakmam engelleniyor” dedi.

Mağusa Hastanesi’nde hemşire olan eşinin de yönetim kaynaklı sıkıntılar yaşadığını anlatan Akansoy, konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulunduğunu ifade etti.

Akansoy, yaşananlarla ilgili özetle şunları dile getirdi:

“Başhekim Mustafa Kalfaoğlu’nun hastanede uygunsuz davranışları var, bunlar kaba davranış, etik dışı davranışlar. Pandemi sürecinde, pandemide çalışmayı reddeden ve görev reddi yapan hemşirelerin bize cephe almasıyla başlayan ve gerisi de sürekli gelen sıkıntılar oldu.

Mağusa’daki hastanede de uyku laboratuarı kurduk, buraya Göğüs Bölümü’nde çalışan hemşirelerden alıp eğittik. Bu laboratuarın kapısı delindi, anahtarlar değiştirildi, adeta dışarıya atıldık. Eşim sorumlu hemşire idi, bunu hastane dışında röportaj yaparak eleştirdi. 13 yıllık göğüs servisi sekreterinin  görev yeriyle oynadılar. Benim hastaneye hasta yatırmam engelleniyor. Hasta yatıracaksam başka doktorlardan rica ediyorum, Acil Servis’te hasta bakmak zorunda kalıyorum. Ben 15 yıldır bu hastanedeyim, hastanedeki sitemden adım sindi, hastalarım randevu alamıyor. Bizimle sorunu olabilir ama bunu hastalara yapılması çok yanlış. Ülkedeki en kıdemli göğüs doktorlarındanım ama hasta bakmam engelleniyor.

Hemşirelere mobing uyguladığım gerekçesiyle bölümümde imza topladılar. Mustafa Kalfaoğlu, güvenliği de üzerime saldırttı. Devlet bütçesini koruyan eşim, boş yere ek mesai yazılmasını engellemek istediği için düşman ilan edildi.

Genel olarak tüm sıkıntıları bakanlığa aktardım, bakanlık aramızı yapmaya çalışıyor. Bir gün dahi hastalar benden randevu alamıyorsa bu onlar için zarardır.

Bana da eşime de son derece çeşitli zorluklar çıkarılıyor. Bunun neden yapıldığını bilmiyorum, Mustafa Kalfaoğlu’nun etrafındaki kötü niyetli kişilerin onu olumsuz etkilendiğini düşünüyorum.”

Mehmet Seyis’in sosyal medya paylaşımı
 

“Lütfen Doktorlarımıza Ulaşımımız Zorlaştırılmasın ve Engellenmesin

-Mustafa Akansoy gibi sağlık sistemimize önemli katkılar sağlayıp özverili çalışmalar yapan bir genç doktorumuz onurlandırılması gerekirken hastalarını onun üzerinden cezalandırmak kabul edilir değildir.

-İdeopatik Pulmoner Fibroris (İPF) hastalığına yakalanmam nedeni ile sendikadaki görevimden ayrılmamın üzerinden yedi yılı aşkın zaman geçti. Bu güne kadar hastalığım ile alakalı yakındığımı veya nasıl bir hastalık olduğunu anlattığımı sanırım pek duyan olmadı. Bu yazı ile de amacım kendimi anlatmak değil ama, yalnız benim değil akciğer hastalıkları yaşayan insanların, Doktoruna güvenmesinin ve ulaşabilmesinin öneminin anlaşılır olması için biraz yakınacağım.

Önce özet olarak nedir bu İPF hastalığı? Genel olarak insanlarımız KOAH hastalığını duymuştur ama  İPF pek bilinmiyor, çünkü daha ender görülen ve aslında tam olarak da nedeni bilinmeyen bir hastalık. Tüm akciğer hastalıklarının oluşumunda etken olabilen sigara neden olabileceği gibi, çalışma yaşamında maruz kalınan kokular-toz-duman ve benzer faktörlerden herhangi biri veya birileri neden olmuştur ama bunu tam olarak bilemeyiz.

Koah’tan ayırt edilebilecek en büyük farkı, her iki hastalıkta da kayba uğrayan akciğer işlemlerinin geri dönüşümü olmamakla birlikte Koah olumlu geçen tedaviler sonucu ilerlemesi engellenebilir. İPF ise,  yavaş veya hızlı ama ilerlemeye devam eder. Yeni hasta olduğum zaman yaşam süresi le alakalı bazı kaynaklardan  1-3 yıl arası, bazı kaynaklarda ise  3-5 yıl arası gibi süreler olduğunu okumuştum.

Sonra Doktorum Mustafa Akansoy ile bu konuyu açıkça konuştum. Dr. Mustafa Akansoy’u sanırım son dönemlerde pandemide  riskleri göze alarak ekip çalışmalarına katkısı ve özverili çalışmaları ile veya devlet hastahanelerinde yakın zaman önceye kadar olmayan Uyku Apnesi odası, solunum test cihazları gibi önemli tıbbi teçhizatların kazandırılmasındaki rolü ile hepimiz tanıyor veya biliyoruz.

Neyse hastalığıma dönecek olursak Mustafa bey bana bu konuda zamanı geldiğinde bir psikiyatris eşliğinde bilgi vereceğini ama konu açıldığına göre konuşmayı yapabileceğimizi söyleyip anlattı. Yani o gün benim hem hastalığımın doktoru hem de beynimin-ruhumun doktorluğunu yaptı. Yine özetle söylediği geçmişte olmayan bazı ilaçların artık olduğunu ve tedavide istekli disiplinli de olunması halinde yaşam kalitemde bazen az, bazen çok ama sonuçta düşüşler olmasını da kabullenip kendimi tedaviye odaklamam halinde hastalığın kayda değer ilerlemeler de gösteremeyeceğini  izah etti.

Zaten bir süre sonra da kendimi  daha iyi hissetmeye başlamıştım. Evet, zaman zaman biraz dökülüyordum ama Dr. Mustafa Akansoy’a Mağusa hastahanesinde ulaşmam için  mesaj ile veya telefon ile temas kurmam yeterli oluyordu. Bu nedenlerden dolayı kendimi hep şanslı saydım. Yedi yıldan fazla bir hala yaşamış olmamda doktorumun etkisinin farkındayım.

Bundan dolayı samimi olarak  “Seni Kıbrıs Cumhuriyetinde tedavi ettirelim diyen” Kıbrıslırum sendikacı yoldaşlarıma da, “Seni Türkiye’de tedavi ettirelim”  diyen Türkiyeli sendikacı yoldaşlarıma da teşekkür ederek doktorum güvenimi ve uyguladığı tedavi ile kendimi iyi hissettiğimi anlattım hep. Son zamanlarda Doktorumuza onun kendinden kaynaklanmayan nedenler ile Mağusa hastahanesinde ulaşmamızda sıkıntılar yaşamaya başladık. Yalnız ben değil başka hastalardan da ayni şikayetleri duyacaksınız.

Geçenlerde yine hastalığımda kendi ifademle dökülme meydana geldi. Mecbur kaldım ve aradım. İzinli günü imiş ve Mağusa’da idi. Hemen beni ambulans ile hastahaneye ulamam konusunda uyardı ve ben hastahaneye vardığımda orda bulundu. Uygulanacak tedaviyi ve hastahaneye yatışımı yaptı. Sonra koğuşta bir baktım hasta kayıdında benim adım karşısında yine çok saygın ve iyi başka bir doktorun adı yazıyor. Ona ve hemşireler ile sağlık çalışanlarının tümüne de ayrıca teşekkür ederim.

Tabii hastahanede yattığım 2-3 gün Mustafa beyi göremedim. Meğer Mağusa hastehanesinde hasta görmesi Mağusa hastahanesi başhekimi tarafından engelleniyormuş. Sorunlarının ne olduğu ne beni ne de başka hastaları ilgilendirmiyor ama doktoruma ulaşımıma zorluk çıkarılması, engellenmeye çalışılması kabul edilir değildir. Devlet hastahanesi ne başhekimin ne bakanın ne de benim malım değil ama hepimizindir ve hiç kimsenin kendi özel malı imiş gibi hele de hastaları cezalandırır gibi doktorun hastaya ulaşmasına engel koyma hakkı olamaz. Bu sorun hemen çözülmelidir.

Biz hastalar başkalarının  zorlaması ile doktor değişmek istemiyoruz. Söylemeden de edemeyeceğim. Yukarıda da değindiğim gibi Mustafa Akansoy gibi sağlık sistemimize önemli katkılar sağlayıp özverili çalışmalar yapan bir genç doktorumuz onurlandırılması gerekirken hastalarını onun üzerinden cezalandırmak kabul edilir değildir.”

Başhekim Kalfaoğlu: Ne hastadan ne de ilgili hekimden bize ulaşan bu yönde bir talep olmamıştır.

Başhekim Dr. Mustafa Kalfaoğlu ise YENİDÜZEN'e yaptığı açıklamada, hastaların sağlığının kendileri için önemli ve öncelikli olduğunu, hasta odaklı çalıştıklarını belirterek, "Burada mesele hastane düzeni ve güvenlik açısından gerekli iletişimin sağlanmasıdır. Hastanın ya da doktorun bu yöndeki talebini iletmesi durumunda, herhangi bir sorun yaşanmayacaktır. Ne hastadan ne de ilgili hekimden bize ulaşan bu yönde bir talep olmamıştır. İlgili hekimin Mağusa Hastanesi'nde herhangi bir görevlendirmesi olmamasına rağmen, bu yönde gerekli kolaylığı sağlamak bizlerin görevidir. Çok daha ayrıntılı açıklama için Sağlık Bakanlığı'nın da onayı gereklidir, ayrıca, sendikamız da gerekli açıklamayı yapacaktır."