Türkiye’den Orhan Baylan isimli reklamcının, Kıbrıslı Türklerin toplum liderlerinden Dr. Fazıl Küçük için yaptığı saldırı tepki topladı.

Geçmişte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili saldırıları ile de gündeme gelen Orhan Baylan, youtube kanalından “Bir Zamanlar Kıbrıs” başlıklı bir video yayınladı.

Orhan Baylan bu videoda merhum lider Dr. Fazıl Küçük’e yönelik “Ateistti, geberdi gitti. Kıbrıs Türk lideriymiş, bana ne lan liderinden, ha İngiliz, ha o neye yarar” gibi yorumlarda bulundu.

Cumhurbaşkanı açıklama yaptı, “Rum yönetimi propaganda birimleri”ne gönderme yaptı (!)

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’den bir reklamcının Dr. Fazıl Küçük’e yönelik saldırısını “Rum Yönetimi ile propaganda birimleri ve beşinci kol faaliyetleri”ne bağladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’e yönelik çirkin ve seviyesiz saldırıları kınadı; gereken yasal girişimlerin yapılacağını ve konunun takipçisi olacağını belirtti.

“Dr. Küçük’e saldırmak kimsenin haddine değil” diyen Tatar, bu hakaretlerin Kıbrıs Türk halkına yapılmış hakaret niteliğinde olduğunu, buna seyirci kalmayacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Dr. Küçük’e saldırıyı kınayan bildiri içinde, Kıbrıs konusuyla ilgili Cenevre’de yapılacak gayri resmi toplantı öncesinde, egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki ayrı devlete dayalı çözüm önerilerinin  halk tarafından büyük destek gördüğü de iddia edildi.

Tatar, diğer yandan halkın birlik ve bütünlüğünü parçalamaya ve kutuplaşma yaratmaya yönelik provokatif haberler ile algı operasyonlarının artığını gözlemlediklerini ifade etti.

Bunların, “Kıbrıs Türk halkı ile Anavatan arasındaki sarsılmaz bağları da hedef aldığını” savunan Tatar, “Rum Yönetimi ile propaganda birimleri halkımızın ulusal değerlerini, ulusal liderlerini, Türk Mukavemet Teşkilatı’nı, Anavatan Türkiye’yi hedef alırken, beşinci kol faaliyetlerini yürütenler de aynı doğrultuda ve aynı hedeflere yönelik olarak harekete geçmiş durumdadır” dedi.

Belirli çevreler tarafından, bazı gazetelerde ve sosyal medyada Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’a yönelik saldırılar yer aldığını, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’e yönelik olarak da çok çirkin ve seviyesiz saldırıların  gündeme getirildiğini kaydeden Tatar, “Bu saldırıların hangi amaçla yapıldığını da çok iyi biliyoruz” dedi.

Tatar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kıbrıs Türk halkının, Rum’a köle olmaması, özgürlüğünü ve bağımsızlığını kazanma mücadelesine 1940'lı yıllardan itibaren önderlik eden, bu mücadeleye damgasını vuran ve çok büyük hizmetleri bulunan Dr. Fazıl Küçük son nefesine kadar mücadeleye devam etmiştir. Atatürk ilkelerinden ilham alan ve ‘Kıbrıs meselesi Türkiyesiz halledilemez’ diyerek bir yaşam boyu mücadele eden Dr. Fazıl Küçük’e hakaret etmek kimsenin haddine değildir. Bazı kişiler tarafından yapılan bu hakaretler Kıbrıs Türk halkına yapılmış hakaret niteliğindedir. Buna seyirci kalacak değilim. Dr. Fazıl Küçük’e yönelik olarak yapılan bu çirkin ve seviyesiz saldırıları şiddetle kınar, gereken yasal girişimlerin yapılacağını ve konunun takipçisi olacağımı belirtirim.”

“Bir Zamanlar Kıbrıs” gündemden düşmüyor

TRT’de yayınlanan ve galası, KKTC Protokolü ile TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın katılımı ile yapılan “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisi gündemden düşmüyor.

Dr. Fazıl Küçük’ün oğlu Mehmet Küçük, diziyle ilgili yaptığı açıklamada, “Bu dizi tamamen bir fiyaskodur” görüşünü paylaşmış, dizinde "Liderimize ve tarihi gerçeklerimize saygısızlık" yorumunu yapmıştı.

"Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük dizide adeta yok sayıldı" diyen Mehmet Küçük, "İkinci, üçüncü adam gibi sunulan liderimiz Dr. Küçük silik bir karakterde gösterilmiştir" sözlerini kullanmıştı.

“KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı” Rauf Raif Denktaş’ın kızı Ender Denktaş Vangöl de, diziyle ilgili “Tarih danışmanları kim ise, RAUF adında farklı bir karakter yaratmış” yorumu yaptı.

Ender Vangöl’ün şu sözleri dikkat çekti:

“Amaç her iki liderimizi ve Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini doğru anlatmak mı yoksa tam tersi mi?”