Lefkoşa Belediyesi’nde sıkıntılar bitmiyor. Geçmiş dönemden gelen zorlu süreç her ne kadar atlatılmaya çalışılsa da çeşitli sıkıntılar yaşanıyor.
Elbette çalışanlar haklarını isteyecek, Lefkoşalı hak ettiği hizmeti alacak. Ancak geçmişte yapılan hataların bir anda yok edilmesini beklemek rüya görmek gibi bir şey…
Lefkoşa Belediye Başkanı Kadri Fellahoğlu, “Söz verdim, başaracağım” dese de “Başaramazsam istifa ederim” demeyi de açık yüreklilikle dile getiriyor.
Ama işi zor…
Dün Kıbrıs TV’de Serhat İncirli’nin programına katılan Fellahoğlu, Lefkoşa Belediyesi’nin içinde bulunduğu kötü durumu anlattı.
Nelerin olduğunu, ne gibi zorlukların yaşandığını madde madde özetledi.
Bunun üzerine İncirli’den Fellahoğlu’na öneri gecikmedi;“Cuma camiye gidiniz dua ediniz.”
Fellahoğlu ise, “Ben olağanüstü güçleri olan biri değilim. Ama hep birlikte dayanışma içerisinde başaracağız” dedi.

***
BRTK’dan LTB’ye dava

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK), Lefkoşa Belediyesi’ni dava etti. LTB’den 2 bin TL’lik alacağını tahsil edemeyen BRTK, avukatı aracılığı ile dava celpnamesini LTB’ye gönderdi.
Cemal Bulutoğluları döneminden kalma borç ile ilgili gelen dava hakkında Lefkoşa Belediye Başkanı Kadri Fellahoğlu, “Yadırgamıyorum, doğru olan yapıldı. Sonuçta onların da bir bütçesi var ve Sayıştaylık tarafından denetleniyorlar” dedi.

***
“Kurultay hesabı yaptık”

Meclis Başkan Yardımcısı, UBP Girne Milletvekili, Turizm eski bakanı Ünal Üstel, “Kurultay hesabı yaptık, verimli olamadık” açıklamasında bulundu.
Konuya ‘genel başkanlık’ seçiminden giren Üstel, bu açıklamayı ADA TV’de yaptı.
Üstel, genel başkanlığın 3 dönem ile sınırlanması gerektiğini söyledi, hatta 2 yılda bir yapılan kurultayın da 3 yıla çıkarılmasını ifade etti.
Üstel, “Bir iktidarın 4-5 yıl olduğunu düşünürseniz. Bunun 3 yıla çıkarılması daha verimli çalışmanıza olanak sağlar. Biz bu dönem kurultay hesapları ile çok verimli olamadık, hem biz hem de halkımız sıkıntılar yaşadı. Şimdi yüksek sesle konuşulan 3 dönem başkanlık ve kurultayın 3 yılda yapılmasıdır” dedi.

***
Çakıcı’ya müdahale…

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı,  kalp damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle anjiyo oldu.
Dün YDÜ Hastanesi'nde damarları açılan Çakıcı'nın sağlık durumu iyi…
Çakıcı, 28 Temmuz seçimi sonrası da rahatsızlık yaşayarak, hastaneye kaldırılmıştı.

***
BİR YORUM
 

“Öğrencilere atılan eğitim kazığı”

(Yeni Eğitim Bakanı’nın dikkatini çekmek istiyorum.) “Devlet okullarından” umudunu kesmiş ve de cebinde az biraz parası olan özellikle Kıbrıslı yurttaşlar son bir kurtuluş ve kaliteli eğitim umuduyla çocuklarını “özel okullara” gönderiyorlar. Bir yurttaş yemin billah ederek maaşının yarısının özel okuldaki çocuğunun aylık ödemesine gittiğini söylediydi.
Ne var ki yetmiyor! Nitekim şimdilerde okullar açılıyor ya yeni başlayan küçücük bir öğrencinin iki tane İngilizce kitabı 300 TL’ye satılıyor!.. Okutulacak kitaplardan bazılarının parasal toplamı 750 lirayı orsa ediyor!.. Kâğıt kalem kısaca kırtasiye 300-400 liralarda seyrediyor!.. Kılık kıyafet derken bir öğrencinin bir özel okula başlamasının faturası en az bin 500 liraya patlıyor!.. TL’nin eski kuru ile bir buçuk milyar! Ki bu para ya okulun yahut yine tekel haline gelmiş bir ticarethanenin kasalarına akıyor…
Eşref ÇETİNEL yazdı

***

“Alo Vekil”

“120 Alo Vekil hattını aradım. Ferdi Sabit Soyer ile memleket meselelerini görüşmek istediğimi belirttim. Telefondaki hanımefendi ‘Henüz denemedeyiz. Vekiller halkla nerede görüşecek henüz belli değil. Sizi arayacağız’ dediler. Telefon numaramı aldılar. Güzel bir hizmet. Her vatandaş yararlanmalı.”
Ali BİZDEN’in profilinden

***

DAÜ Rektörü ‘güven tazelemek’ için seçim ister mi?

Doğu Akdeniz Üniversitesi, Vakıf Yöneticiler Kurulu’ndaki kimi isimlerin ‘istifasını’ verdiği söyleniyor, henüz, resmi bir açıklama yok...
Yeni hükümet döneminde, DAÜ’ye, yeni yöneticiler atanacak. Şimdi merak edilen, Serdar Denktaş’ın DAÜ’ye nasıl bir yönetim getireceği.
     HÜKÜMETİN ‘DAÜ politikası’ da ayrıca merak konusu...
    Belki, özel toplantılar, atölye çalışmaları, şuralar, yani katılımcılık ile DAÜ’nün yol haritası belirlenebilir...
     Acaba “bu üniversiteleri nereden aldım” diye pişman olacak mı Serdar Denktaş? Çünkü DAÜ’de, yönetime karşı açılan yüzlerce dava var... Evet, öyle üç, beş, on değil... Yüzlerce... Bir de, en son, DAÜ toplantısında yayınlanan tutanaklar var. Bu tutanaklar, bir ‘akademik tartışma’nın ötesinde, DAÜ’nün üst yönetiminde düzeyin ne kadar ‘yerlere düştüğünü’ gösteriyor. Peki, bu tutanakların yayını sonrasında, acaba, rektör de ‘seçime’ giderek ‘güven tazeleme’yi deneyecek mi? MERAK konusu?