‘DÜĞÜM’ NOKTASI
Kıbrıs'ı böldüler.
Önce coğrafi olarak.
Sonra zihinlerde böldüler.
Şimdi “bölünmüşlüğün tescili” için yeni bir hareket başladı.
“Dönüm noktası” diyorlar.
“Düğüm noktası”na!
* * *
Hangi dönüm noktasından söz ediyorsunuz sahi?
Hakikat bağırıyor.
Kıbrıs adasında çoklu "gasp" var.
Dünyanın tanıdığı devlet gasp edilmiş, "Kıbrıs Cumhuriyeti"ndeki hakkımızı istiyoruz.
Toprak da gasp edilmiş.
Haklarını istiyorlar.
* * *
Yoktur deyince, yok olmuyor.
Vardır demekle, var olmadığı gibi.
* * *
Ayrı devlet!
Öyle mi?
Federal Kıbrıs Devleti için hangi konuda uzlaşmanız gerekiyorsa, iki ayrı devlet için de aynı...
Ne olacak toprak?
Mülkiyet ne olacak?
Ne olacak garantörlük?
Öneriniz!
“KKTC aynen kalsın, tanısınlar” mı dediniz.
Tanıtsanıza hadi!
“Türkiye’den başlayınız” derim.
* * *
Kıbrıs'ın "ayrı gayrı" hallerinden bir sonuç alınsaydı, 74'ten bugüne böylesine çürümezdik.
Kıbrıs'ı böldükçe iki gerçek kalıyor geriye...
Kıbrıs Cumhuriyeti bir yanda...
Bir yanda Türkiye Cumhuriyeti...
Kıbrıslı Türkün ne birinde söz hakkı var, ne ötekinde!
Dilsiz, iradesiz, memleketsizsiniz!
* * *
Kıbrıslının Türkiye saygısı, güveni, yakınlığı yüksektir.
Ama "Kıbrıs" sevgisinden daha büyük değildir bu!
O nedenle “en cılız istek”tir entegrasyon, en korkulan seçenektir “ilhak” her daim!
“İki devletli çözüm” budur.
Gizlemeyiniz!