Bir üye “koştura koştura” yetişti!
CTP ön Seçim Kurultayı, saat tam 21.00.
Divandan Ongun Talat, “Lütfen telaşlanmayınız, yavaş yavaş, dikkat ediniz” dedi.
Divan’ın gençliği gözüme çarptı.
Son oy verildi.
20 dakika sonra bilgisayardan sonuçlar aktı!

*  *  *

Oradan çıktık, UBP’nin Kurultayı’na gittik.
Tek tek elde sayılıyordu pusulalar.
Kameralar oy sayımını perdelere yansıtıyor, “hile” endişesini yatıştırıyordu.
Ertesi gün on bir buçukta neticeler çıktı.
On beş saat sonra!
Ve bu UBP “e-devlet”i önerdi (!)
“E...eee... eeeee” devlet!

*  *  *

Çin’de ilk kafa naklinin yapıldığı, ABD'de Kıbrıslı Türk Bilim İnsanı Dr. Fikri Birey’in "üç boyutlu insan beyin modelleri" ürettiği bir dönemde, son 40 yılın 28’inde hükümette olan UBP pusulaları halen elde sayıyordu.
Kıbrıslı Rumlardan ganimet optik okuyucu kalmamıştı !
Malum 74’te henüz bu teknoloji yoktu.
Ve Türkiye’den birileri gelip de UBP’ye bu yeni teknolojiyi “hibe” etmedi.

*  *  *

Daha ilginci “keşke siz de optik okuyucu ile bu işi yapsanız” sözüme herkesin itirazı oldu.
“Gözümüzle görmezsek inanmayız biz!”
Kimse kimseye de güvenmiyordu yani!

*  *  *

Ve bizim mahalle…
Ülkede en fazla iktidar olan UBP ile CTP’nin kongresini, devletin haber ajansı izlemedi.
CTP sonuçlarını, ertesi gün yayınladı.
“Elde sayım” gibi (!)
Tüm medyada bir gece evvelden vardı.
Peki “kime servis edildi” o halde?
Niye “ek mesai” yapılır bu durumda, ülkenin kaynakları niye doğru üretime kanalize edilmez, yazık değil mi?  Ve neden bunları sorgulayanlar suçlanır yalnızca?
Tam da o gün gazetemizde, “Kamu reformuna ihtiyaç yoktur” diyordu, Kaptan!

*  *  *

“Özel”deki maaşının yarısına dahi kamuya gitmeye hazır on binler var.
Hem kamu dışındaki sektörlerin utancıdır bu, “gelecek güvensizliği” böylesine çoktur.
Hem de kamudaki laçkalığın göstergesi.

*  *  *

“Hele bir yurttaşlığımı alırsam memur da olacağım” dedi, bizim berber...
“Şu anda kazandığın paranın dörtte birini zor kazanırsın” dedim...
“Dükkânı kapatmayacağım ki, yine berberlik yapmaya devam edeceğim” diye yanıtladı.

*  *  *

Bu seçimler de ülkeyi dönüştürmezse eğer!
Dükkânı kapatacağız hep birlikte...