Dumlupınar iyi başladı
İkinci devrede kuşkusuz maçlar daha çekişmeli ve zor olacak. Özellikle Birinci Lig’de gerek zirveye oynayan takım sayısının fazlalılığı, gerekse altta olan takımların ilk haftalarda alacakları puanlarla son haftalara ya da play-out’a kalma kay
İkinci devrede kuşkusuz maçlar daha çekişmeli ve zor olacak. Özellikle Birinci Lig’de gerek zirveye oynayan takım sayısının fazlalılığı, gerekse altta olan takımların ilk haftalarda alacakları puanlarla son haftalara ya da play-out’a kalma kaygısından uzaklaşma hedefinde olmaları, hem çekişme hem de kalite açısından biz izleyenlere keyifli maçlar izleme şansı veriyor. Dünkü maç böyle bir maçtı. Yeni teknik adamı Ali Oraloğlu’yla ikinci devreye istekli ve hırslı başlayan Dumlupınar takımı, zaman zaman zorlansa da maçı kazanmayı, altın değerinde üç puanı almayı becerdi. Her ne kadar maçın son bölümlerindeki klasik hastalıkları olan geriye çekilme ve kendi yarı sahasına ve hatta ceza alanı çevresine gömülme zaafını yaşasalar da, genel olarak iyi bir takım oyunuyla sonuca gittiler. İlk devrede rakip sahada basarak, alan daraltarak rakibi baskı altına alma ve organize olma şansı vermemeyi amaçlayan sarı kırmızılılar, büyük bir oranda başarılı oldular. Ancak İsmet’in inanılmaz hatasında kalelerinde gördükleri gol, tutuk başlayan ve organize olamayan Düzkaya’nın uyanmasına sebep oldu. Daha atak bir oyun sergilemeye başlayan rakip karşısında daha fazla efor sarf etmek zorunda kalan Dumlupınar’ın tecrübeli kaptanı Hakan Ünlücan’ın, biraz da şansın yardımıyla kaydettiği gol, takıma adeta hayat verdi. Motivasyonu artan takımda genç Eren’in süper oyunu ve attığı gol, özellikle hücumdaki iyi oyuna büyük katkı sağladı. Savunmada Mehmet Kansel’in yerinde müdahaleleri, orta alandaki dişe diş mücadele ve ikinci devrede de yine rakibin organize olmasını engelleyebilme becerisi gösteren sarı kırmızılılar, ikinci golden sonra buldukları pozisyonların birini gole çevirebilseler, maç daha erken kopabilirdi. Son saniyede kalelerinde gördükleri baskının getirdiği telaşla uzaklaştırılamayan topu kaleci Onurhan’ın önleyişi ise kritik kaleci müdahalelerinin önemini bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. Dumlupınar bu oyunuyla her maçtan puan çıkartabilecek bir güce sahip olduğunu da göstermiş oldu. Sezon başında uygulamaya koydukları dörtlü savunmaya iyice alışan takım, motivasyonunu kaybetmediği sürece zirveye yükselebilir.
Düzkaya ise zaman zaman iyi oynadığı maçta yeteri kadar organize olamadı. Rakibin alan daraltması karşısında özellikle kanatları pozitif kullanamadı. Savunmadan çıkışlarda sıkıntı yaşandı. Orta alanda organizatör görevi üstlenecek oyuncu yoktu. Ayağa isabetli pas oranı düşük bir şekilde oynayan kırmızı beyazlılar, Erdoğan’ın kritik fırsat golüyle öne geçmelerine karşın, bu skoru en azından koruyarak ikinci devreye girme şansını kalelerinde gördükleri ilginç ve şanssız bir golle yitirmiş oldular. İkinci devrede ise çok fazla boş alan bırakan ve birebirde hatalar yapan bir savunma kurgusu vardı. Rakibe ciddi fırsatlar verildi. Sonuçta kalelerinde bir gol ve birçok pozisyon gördüler. Ancak son bölümde yine de rakibin üzerine gitmeyi başararak fırsat aradılar. En ciddi fırsat son saniyede geldi. Kötü günün karı bir puan Başak’ın ayaklarındaydı. Ancak yerden zayıf vuruş ve kalecinin kurtarışıyla o puan da uçup gitti. Yine de dirençli bir takım olarak gözlemlediğimiz Düzkaya’nın son haftalara kadar terfi şansını zorlayacağını düşünüyorum.
Murat Sapsızoğlu maç boyunca tutarsız kararlar verdi. Faule maruz kalan oyunculara enteresan bir şekilde sarı kart verirken, bazı elle oynama pozisyonlarını doğru değerlendiremedi. Buna rağmen yine de maçın sonucunu etkileyecek ciddi bir hata yapmadı. Yardımcıları ise özellikle ofsayt pozisyonlarında doğru bayrak kaldırdılar.