Dumlupınar’ın kaderi
Lefkoşa’da oturmakla veya Lefkoşa’dan beyan vermekle sorun çözülmez. Hep söylemişim. Damdan düşercesine kişiler yönetici yapılırsa, bu yöneticilerin de vizyonu ve çözüm bulma kapasitesi yoksa, sporun geleceği son nokta Mağusa’da yaşanan saha krizine benzer.
Bence olayları tartışırken, Dumlupınar’ın yaşadığı saha krizi tarihçesini bilmekte yarar var. Böylece kimin haklı, kimin haksız olduğuna karar verilebilir.
Mağusa’daki tek sahalı dönemde (Canbulat Stadı) çok fazla sorun yoktu. Haftada iki antreman hem MTG’ye hem de DP’a yetiyordu. Bugünkü Dr. Fazıl Küçük Stadı (geçmişteki adı Belediye Stadı) devreye girdiğinde sorun tamamen ortadan kalkmıştı. Çünkü MTG Canbulat Stadı’nda, Dumlupınar Belediye Stadı’nda antreman ve maçlarını oynamaktaydı.
Dönemin spor dairesi müdürlerinden Ahmet Kırşan hocanın Dr. Fazıl Küçük Stadı’nı çim yapması ile problemler yine paklak verdi. Her iki takım da Dr. Fazıl Küçük’ü eşit kullanma hakkına sahip oldu. Özellikle MTG’nin 1. Lig, DP’ın 2. Lig’de oynadığı dönemlerde Dumlupınar sahaya girme konusunda yine ikinci plana itildi. Tabi, bu arada da Canbulat Stadı yıllar içerisinde bakımsızlıktan Amazon Ormanı’na dönüştü. Bir önceki CTP hükümeti döneminde Canbulat Stadı’na tonlarca para atılarak çim antreman sahası yapıldı. (şiddetle karşı çıkmıştım), Ömrü 2 ay sürdü. Adamlara haftanın her günü ayni sahada antrenman yapılamayacağını bilimsel olarak anlatmamıza rağmen, bizleri kimse kaale almadı. Sonuç: Sahada yalnızca iki ay antreman yapıldı. Sonrası malumunuz. Canbulat Stadı’nda ikinci amazon dönemi başladı.
Bu arada özellikle Mağusa bölgesinde çim saha sorunu olduğundan, MTG ağırlıklı Dr. Fazıl Küçük’ü kullanmaya başlandı. Dönemin MTG başkanlarından Halil Falyalı siyasi ağırlığını da koyarak Dr. Fazıl Küçük’ün kullanım hakkını tamamen MTG’ye geçirdi. İşte o dönemdeki ve şimdiki spor koordinatörü Süleyman Göktaş sırf Halil Falyalı’ya bulaşmak istememesinden sessizliğini koruyarak Dumlupınar’ı bir kez daha mağdur bıraktı. Zaten o günlerde yine yazmıştım. Ben böyle koordinatörlüğü kırk yıl yaparım diye. Sorun çözemeyen, korkak ve peki efendim diyen kişileri sporun en tepesine yerleştirdiğinizde olacağı budur.
Daha sonraları Kemal Dürüst döneminde Canbulat Stadı sentetik çim yapılır... Doğru çözüm... Açılış günü Kemal Dürüst Mağusa gençliğinin kullanacağını söylediği bu tesisi ikinci hafta yine Halil Falyalı sahiplenir ve MTG’nin dışında özellikle DP yine sahaya alınmaz. Ayni dönemde spor koordinatörü Göktaş, Halil Falyalı’ya yine bulaşmak istemediğinden sessizliğini her zamanki gibi korur. Böylece Dumlupınar kaderiyle bir kez daha baş başa bırakılır.
Damdan düşer gibi spor dairesi müdürlüğüne getirilen Hüseyin Cahitoğlu (hayatında Mağusa’ya kaç kez geldiği belli değil) Cuma günü gazetelerde çıkan beyanatında, sorunun DP altyapılarının para karşılığında futbolcu yetiştirdiği ve gelir ettiği içinde başının çaresine bakması gerkliliğine vurgu yaparak bardağı taşıran son kişi olur.
İçimden yuh olsun veya kimsin be sen demek geliyor ama yazamıyorum. Sporu sözde yöneten kişinin söylemine bakarmısınız? İşte KKTC’nin Spor Dairesi müdürünün barışçıl ve çözümcül açıklaması. Sanki de MTG, YAK, KK, Çetinkaya ve diğer takımlar bu işleri beleş yapıyor da tek suçlu Dumlupınar oldu. Kaldı ki, DP yönetimi MAGEM ile sezon öncesi anlaşmış ve tüm alt yapı antremanlarını MAGEM’in tesislerinde yapmaktadır. Yani Dumlupınarın sorunu alt yapılarının nerede çalışacağ değil, kalıcı sahalarının olmayışıdır. Sözde spor yöneticisi Cahitoğlu’nun da saçma sapan açıklama yapmadan, arabulucularla değil de bu gerçeği yerinde görmesini dilerdim.
Dumlupınar geçmişten bugüne kadar Mağusa’da üvey evlat muamelesi görmüştür. Benim de futbol oynadığım dönemde ayni kriz vardı. Hatta dönemin başkanlarından rahmetli Ergün Demirciler, mevkisinin verdiği ağırlıkla askerle görüşerek antremanlarımızı Maraş bölgesindeki ANORTHOSİS sahasına almıştı.
Mağusa’da saha krizinin tarihçesi yukarda yazılanlardır. Bu gerçekleri tüm spor kamuoyunun görmesi gerekir. Çözüm önerim de çok net ve açıktır. Spor Dairesi, Dr Fazıl Küçük’ü yasal sahibine yani Gazi Mağusa Belediyesi’ne devretsin, bir yıl sonra Mağusa’da ne antrenman sahaları, ne maç sahaları ne de tartan pisltler tartışılır. Üstelik karşınıza AVRUPA normlarına uygun inanılmaz bir tesis çıkar. Böylelike Mağusa’da saha problemi tarihe karışır.