Burası KKTC. Yani bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.

Bütün bağımsız devletlerde olduğu gibi bu ülkenin Anayasa’sı var, yasaları var, seçim yasası var, kurumları var.

Ama bu ülkeyi yöneten UBP zihniyeti, Türkiye’deki AKP iktidarının desteğiyle ne yasa, ne Anayasa, ne de seçim yasası tanımıyor.

YSK’nın yapamazsın dediği tören apar topar Ankara’da yapılıyor, KKTC devletinin televizyonu da dahil yasalar çerçevesinde burada kurulan özel televizyon ve radyolardan da canlı olarak yayınlanıyor.

Böylece seçim yasası ve bu yasayı tarafsız biçimde uygulayan YSK kararları “Bypass” ediliyor.

Açıkçası Türkiye’deki iktidar bize “benim çıkarlarım sözkonusu olduğunda sizin yasalarınız, YSK’nin kararları falan ayaklar altına alınabilir” diyor.

Bizim Başbakan da bütün bu süreçte yer alarak kendi devletinin yasalarının çiğnenmesine aracılık etmiştir.

Her fırsatta “KKTC’yi biz kurduk, biz yaşatacağız” diyen UBP’nin genel başkanı başbakan ve cumhurbaşkan adayının böyle davranışı hem kendi taraftarları, hem de Kıbrıs Türk halkı tarafından ayıplandı.

Bu davranış bizi  bir kez daha “Türkiye’nin alt yönetimi” durumuna düşürdü. Bir taraftan eşitlik temelinde bir çözüm için mücadele edeceksiniz, ama öte yandan “alt yönetim” olmaya razı olacaksınız.

Salı günü akşam üzeri Ankara’nın yazdığı senaryo çerçevesinde gerçekleşen bu şovu hep beraber seyrettik. Ankara bu töreni Ersin Tatar’ın seçimlerde şansını artırmak için yaptı.

Belki Ankara’dan baktıklarında başarılı olduklarını da söyleyecekler. Gerçekte ise Tatar’ın şansı biraz daha azaldı.

İrade Ankara’da değil, Lefkoşa’dadır. Bunu unutursanız ve Ankara’dan baktığınızda gördüğünüzü gerçek sanırsanız, önümüzdeki Pazar günü hayal kırıklığına uğrayacaksınız.

Sonra da dönüp “Bu Kıbrıslılara hiçbir zaman yaranamıyoruz, daha ne yapalım da bizim istediğimiz yönde davransınlar” diyerek, suçu bizim üstümüze yıkmaya çalışırsınız.

Salı günü Ankara’dan izlediğimiz şov, dün de Maraş’ta devam ettirildi. Toplam 2332 kişinin katıldığı ve corona virüs koşullarının hiçe sayıldığı bir açılış yapıldı. YSK’nın önceden aldığı açılış töreni yapamazsınız kararı nedeniyle sadece nutuk atılmadı ve kurdele kesilmedi.

Ama basında çıkna fotoğraflardan anladığımız bunun dışında herşey törene uygundu. Başbakan Ersin Tatar ve YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da bu törene katılarak YSK kararlarını hiçe saydıklarını ortaya koydular.

Sonuçta yıllardır kapalı olan, tel örgülerle çevrili Maraş’a dün ilk kez siviller de girebildi.

Böylece 1974’den bu yana askeri bölge olarak Türk askerinin kontrolunda olan kapalı Maraş dün bir kere daha “fethedildi”.

Önde Ersin Tatar, yanında Erhan Arıklı ve arkalarında birkaç yüz kişi Maraş’ı yeniden “fethettiler”.

Böylece bugüne kadar Türk askerinin kontrolunda olan kapalı Maraş’a ilk kez siviller de “Türk askerinden izin alarak” girmiş oldu.

Yapmayın, bu işleri bu kadar ucuzlatmayın. Bu devleti bu kadar alçaltmayın.

Ayıptır.Yazıktır. Günahtır.         

Zamana rağmen bazı binaların mimari estetiği her şeye meydan okurcasına kendisini gösteriyor.

Savaş sırasında hasar alan bir ev.