"Dünyanın En İyi 100 Filmi" serisi, Miklos Jancso’nun The Round-Up ile başladı
Kıbrıs Film Arşivi’nden Panicos Chrysanthou da etkinlik ile ilgili bilgi verirken önümüzdeki aylarda filmlerin gösteriminin süreceğini belirtti.
Murat OBENLER
Kıbrıs’ın güneyinde Kıbrıs Film Arşivi organizasyonu ile "Dünyanın En İyi 100 Filmi" başlıklı geniş bir film serisinin gösterimleri Macar yönetmen Miklos Jancso'nun 1966 yılı şaheseri The Round-Up ( Szegénylegények , "Zavallı genç adamlar" “Mağluplar” veya “Haydutlar” ) ile başladı.
Belli süre aralıklarıyla gösterilecek serinin ilk filmi 23 Şubat Çarşamba gecesi saat 19:30'da Lefkoşa'nın güneyindeki Kastelliotissa Hall'da gösterilirken film öncesinde Macaristan Tiyatro ve Film Sanatları Üniversitesi'nde drama profesörü Laszlo Upor filmle ilgili kısa bir bilgi verdi ve film sonrasında da soruları cevapladı.
Kıbrıs Film Arşivi’nden Panicos Chrysanthou da etkinlik ile ilgili bilgi verirken önümüzdeki aylarda filmlerin gösteriminin süreceğini belirtti.
Baskıcı İmparatorluğa karşı bağımsızlık yanlılarının onurlu direnişi Orijinal Macarca dilinde ve İngilizce altyazılı olarak gösterilen ve daha sonra sinema tarihinde modern Macar film ekolünün ilk filmi olarak anılacak film, Macaristan’da 1848’de Avusturya İmparatorluğuna karşı gündeme gelen bağımsızlık savaşının yenilgisinden sonraki gelişmeleri anlatıyor.
Film savaş esirlerinin bulunduğu kamptaki olayları, esirlerin birbirine karşı ihbarlarda bulunmasını sağlamaya çalışan baskıcı merkezi otoritenin acımasızlığını anlatırken bir yandan da 1945’den sonra Macaristan’da ortaya çıkan rejimi eleştiriyordu.
Avrupa Vatandaş Ödülü sahibi Laszlo Upor, FREESZFE hareketini anlattı
Universitas Foundation sponsorluğunda gerçekleşen etkinlikte geçtiğimiz Kasım ayında Avrupa Vatandaş Ödülü ile onurlandırılan Laszlo Upor, bugünkü Macaristan'da yaşanan otoriterizme karşı sürdürdükleri direnişle ve oluşturdukları FREESZFE hareketiyle ilgili bilgi verdi.
Upor, Macaristan’daki Orban rejiminin Budapeşte’deki Tiyatro ve Film Sanatları Fakültesi’ni daha rekabetçi hale getirmek için sözde bir reform yoluyla kontrol etmeye çalışması ve partizanlıkla ve onu okuldaki figürleri tarafından kontrol edilip sahip olduğu özgürlüğü kaybetmeye çalışması üzerine öğrenci ve öğretmenlerin fakülteden ayrılarak ücret almadan bağımsız bir okul kurarak hem eğitime devam ettiklerini hem de dayanışma ile mücadele verdiklerini söyledi. Başkentte halkın ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla büyük bir protesto yürüyüşü de organize ettiklerini dile getiren Upor, mücadelelerini sosyal medya üzerinden sürdürdüklerini kaydetti.