DÜNYANIN TEPESİNE YOLCULUK-4-
DÜNYANIN TEPESİNE YOLCULUK-4-
Ali YÜKSEK
PARİS
İsviçre’de, genişliği 150, yüksekliği 25 m. olan ve Avrupa’nın en büyük şelalesi sayılan Rheinfall şelalesini ziyaret ettikten sonra Almanya sınırına yakın bir kampta geceyi geçirmek üzere yola koyulduk…
Özellikle karavancılar için hazırlanmış devasa kampta, motosikletlere ayrılmış alana yerleşip çadırlarımızı kurduğumuz sırada Türkçe konuşarak yaklaşan üç Türk bisikletçi ile karşılaşmamız günün sürprizi oldu. Fransa’nın batısından çıkıp Türkiye’ye pedal çeviren bu arkadaşları öncelikle cesaretlerinden dolayı tebrik etmek lazım.
Romanya’nın bir yerinde düzenlenen bisiklet festivaline katılmak üzere yola çıkmış olan bu arkadaşlarla bir süre sohbet edip tanışma olanağı bulmamız da ayrı bir sevinçti bizim için...
Üstelik bisikletlerinde yok yoktu… Yemek ve çay-kahve pişirmek üzere tasarlanmış ocak, çeşitli mutfak malzemesi, çadır ve uyku tulumu gibi ekipmanları beraberlerinde taşıyorlardı...
YOLLAR YETERLİ DEĞİL
Ertesi gün biz Fransa’ya onlar da Romanya’ya doğru gitmek üzere yol hazırlıklarına başladık. İstikametimiz bu kez Fransa’nın başkenti Paris’ti… Paris’e yaklaşık 70 km. kala trafik sıkışıklığı belli olmaya başladı... Trafik açısından Avrupa’nın en zor şehirlerinden biri olan Paris’te dört şeritli yolların bile yeterli olmadığını o gün yaşayarak öğrenmiş olduk. Üstelik ne hikmetse motorlarımızın göstergeleri hava sıcaklığını 37 derece gösteriyordu.. Paris’in girişinden çıkışına kadar kalacağımız kampa susuzluk ve yorgunluktan bayılmak üzereyken en az kırk trafik lambasından geçerek üç saatte varabildik.
Karavancılar için tasarlanmış mükemmel kampta internet ve diğer her türlü ihtiyaç mevcuttu... Akşam yemeğimizi kampın içinden geçen bir ırmağın kenarında kurduğumuz çadırlarımızın yanında çilingir sofrası niteliğindeki yemeğimizi yiyerek ertesi gün yapacağımız şehir gezisinin hazırlıklarına başladık.
NOTR DAME KATEDRALİ
Sabahleyin Paris’i gezmek için iki gece konaklamak gerekir diyerek motor ve çadırlarımızı kampta bırakıp metronun yolunu tuttuk... İki metro değişerek Notre Dame Katedrali yakınındaki istasyondan kendimizi dışarıya attık. Her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiği aşıklar şehri Paris’i Notre Dame Katedralinden başlamak üzere gezmeye başladık... S şeklinde kuyruk oluşturmuş binlerce insanın katedralin terasına çıkmak için saatlerce sıra beklemesi Paris’in turizm açısından önemini anlatmaya yetiyordu...
Paris’in içinden geçen ve uzunluğu yaklaşık 800 km. olan Sen (Seien) nehri boyunca iki saatlik yürüyüş sonrası arada birkaç durak yaparak dinlenmeye çalıştık. En çok ilgimizi çeken şeylerden biri nehir boyunca hareket eden ve içi tıkabasa dolu devasa gezdirme tekneleriydi... Hatta dışarıdan bakanları özendirecek biçimde tasarlanmış camla kaplı ve klimalı yemek salonu olanları bile vardı…
AŞIKLAR VE EYFEL
Gördüğümüz ilginç şeylerden biri de aşıkların, aşklarını temsil eden kilitli köprü idi... Binlerce kilidin birbirlerine bağlanarak asıldığı köprü zamanla çadırdamaya başlayınca belediye yaklaşık 20 ton ağırlığındaki kilidi söküp atmak zorunda kalmış... Daha sonra köprünün karada olan kısımlarına yoldan geçenlerin ilgisini çekecek şekilde çok sayıda kilit yeniden bağlanmış...
Saint Michel Meydanı ve Şanzelize caddelerinden geçerek Zafer anıtının yanından Eyfel kulesine doğru yöneldik… Uzaktan yakın gibi görünen kuleye Notre Dame Katedralinden sonra yaya olarak yaklaşık iki saatte varabildik... Eyfel kulesi 325 m. yükseklik, 125 m. taban genişliği ile gerçekten görülmeye değer bir yer... 1887 yılında inşasına başlanmış ve 1889 yılında bitirilmiş Kuleye birkaç asansörle çıkılıyor… Kuleye çıkmak üzere S şeklinde kuyruk oluşturmuş binlerce insanın arasında biz de yerimizi alıp beklemeye başladık... Yaklaşık bir buçuk saat bekleyişten sonra kişi başı 12 euroluk biletimizi alıp Xrey cihazı dahil olmak üzere sıkı bir kontrolden geçip asansörle yukarı çıktık… Binlerce insanın merakla seyre daldığı manzara görülmeye değerdi…
Haftaya, Paris sonrası Lüksemburg ve Belçika üzerinden Almanya... Dortmund’ta yaşayan kardeşimiz Turan Yüksek ile Düsseldorf’ta buluşma, Danimarka ve İsveç üzerinden gecelerin olmadığı Finlandiya ve Norveç’e devam... Merakla beklediğimiz ve hedefimiz olan 71. Paralel dairesindeki Nordkapp’ta 21 Mayıs’tan Temmuz sonuna kadar güneş batmıyor ve akşam olmuyor.
Kaskınız takılı, farınız ve yolunuz hep açık olsun…
-devam edecek-