Durmalı bazen, gülümsemeli
‘Hayat seni güldürmüyorsa espriyi anlamadın demektir.’
Anton Çehov
Hayata bir dur demeli insan bazen, yaşamın koşuşturmasına ara vermeli bir süreliğine. Dünya ile kesmeli selamı sabahı, kendi dünyasına dönmeli, gözlemlemeli orada olanı biteni, anlamalı.
Dinlemeli iç sesini, hissetmeli tüm duygularını, sormamalı sorgulamamalı kendini. Duyguda hata olmaz, öğrenmeli. Normal tanımını toptan reddetmeli, kabullenmeli kendini insan, sevmeli olduğu gibi.
Kendine zaman ayırmalı, en sevdiklerim listesini koymalı önüne, teker teker yapmaya girişmeli, uzun zamandır fırsat bulamadıklarını, sevdiklerini. Özlediklerini aramalı, görmeli sık sık insan.
Ölmeden önce yapılacaklar listesi değil, yaşamdan keyif alma listesi oluşturmalı, sürekli yenilemeli insan bu listeyi.
Yavaşlatmalı bazen yaşamı insan, durmalı, soluklanmalı. Dinlenmeli bir ağaç gölgesinde, çimlere uzanmalı. Yağmurlarda ıslanmalı, kuşaklarını toplamalı göklerin, toprak kokusunu çekmeli içine. Doğaya vakit ayırmalı, özlem gidermeli kuşlarla, çiçeklerle ara sıra.
Bir es vermeli insan bazen koşuşturmaya. Atmalı kendini bir kumsala, güneşin tadını çıkarmalı, adada yaşamanın hakkını vermeli insan. Denizin sesine doymalı, yolunu kaybeden bir martı ile çene çalmalı. Deniz kabukları toplamalı sahilden, yassı taş yarıştırmalı çocuklarla, suyun üzerinde.
İyot kokusunu tenefüs etmek için zaman yaratmalı bir sabah serinliğinde. Kumlara gömmeli çıplak ayaklarını, dalgalara söylemeli özgürlük şarkılarını. Su ile dans etmeli bazen insan, akşam sporu niyetine. Bir sokak köpeği ile birlik olup, rüzgârları kovalamalı.
Kapısını kapatmalı insan bir süreliğine, olumsuzluklara, zorluklara, çığlığa, kavga kalabaya. Sosyal medya ile bağlantısını koparmalı, kaybetmeli kendini bir romanın sayfalarında, başka bir ülkenin sokaklarında. Roman kahramanlarından dostlar edinmeli kendine, taze dostlarına yeni yeni maceralar yaratmalı, heyecanlı.
Kıtalar değişmeli insan, yeni yaşamlar keşfetmeli, farklı hayatlar tanımalı. Hepsini izlemeli, anlamasa da yargılamadan kabul etmeyi öğrenmeli insan ve aynı doğruya giden farklı yollar olduğunu.
Çok okuyarak, çok gezerek ne kadar az şey bildiğinin farkına varmalı, egosu ile vedalaşmalı, mütevazilik ile tanışmalı insan.
Yeşil caddelerini, kızıl kulesini, kırmızı lalelerini keşfetmeli yeni bir şehrin. Kedi evlerine, güvercin yuvalarına, sanatına hayranlık duymalı. Festivallerini dinlemeli, tatlarını tadmalı, tanımalı insanını, sevmeli.
Hatırlamalı yaşadığını, sevdayı ve yaşamın renklerini. Bir şarkının sözlerinde bulmalı insan kendini. Kalbimin üzerindeki el, onun eli olmalı diye tempo tutmalı sanatçı ile birlikte, hissetmeli yürekten.
Kurduğu hayallerin gerçekliğine inanmalı insan. Cesaretini toplamalı, korkunun gözlerinin içine baka baka yürümeli hayaline. İnanmalı kendine, dostuna, sevgiye, doğruya.
Uçurum kenarında yürümeli insan bazen, aklın sınırlarını zorlamalı, ateşlere atlamalı. Sınırları yıkmalı, doğruları yeniden tanımlamalı, beğenmediği yanıtları reddetmeyi bilmeli insan.
Bazen insan dünyayı sevmeye değer bulmalı. Şansına şükretmeli, gerisi demeli zaten, iyilik, güzellik.